Güncelleme Tarihi:
Maçın oynanmasından yaklaşık 1 hafta önce başlayıp, başlama vuruşuna kadar geçen süredir.
Gökmen Avcı yazıyor |
Her yerde ayrı bir istatistik. Rakamlar havalarda uçuşuyor. Herkes bu istatistiklere bakıp, kendi menfaatimize uygun olanları seçerek, maç öncesi morallerini yüksek tutuyor.
İki takım arasında oynanan tüm maçlar da şu önde, son 10 sezondur oynanan maçlar da bu önde. Şükrü Saraçoğlu Stadında, bu kazanıyor, goller şu yarıda atılıyor. İlk golü atan kaybetmiyor. Liste uzadıkça uzuyor.
Bir de internette yapılan anketler var. Katılımcılar tahminlerini bildiriyor. Son durumda Beşiktaş önde gözüküyordu. Beraberliği düşünenler veya temenni edenler çok az sayıda.
Bahis şirketleri de maç sonucu hakkındaki öngörülerini, açıkladıkları bahis oranlarıyla kamuoyuna bildirdiler. Fenerbahçe galibiyete daha yakın. Gollü bir maç bekleniyor.
Karşılaşma öncesi yorumcularda, kadroları değerlendirip sonuç hakkında tahminlerini sıcağı sıcağına bildirirler. Aynı maç hakkında çok farklı yorumlar ortaya çıkar. Demek ki, maç sonunda bazılarımız haklı çıkacak. Bazılarımızın da yanıldığını göreceğiz.
İKİNCİ BÖLÜM:
Başlama vuruşuyla hakemin maçtaki son düdüğü arasında geçen süredir.
Hava yağmurlu. Seyirciler coşkulu. Türkiye’nin en modern stadında, söz futbolcularda.
Her iki takımda maça hızlı başladı. Beşiktaş orta sahada kazandığı topları, sol kanattan değerlendirmeye çalışıyordu. Ekrem son çizgiye inip 2-3 kez ortaya çıkardı, ama iyi vuruşlar çıkmadı. Fenerbahçe’de ise GUIZA oldukça istekli ve kaleyi düşünüyor. Maç boyunca ZAPOTOCNY zorlanacağa benziyor. 10 dakikada kornerden gelen topu Selçuk kafa AĞLARLA BULUŞTURUNCA, Beşiktaş biraz daha hareketlendi. Yine sol taraftan etkili gelen Ekrem, NOBRE’ye golünü attırdı. Dengeler Beşiktaş adına bozulmaya başlamışken, bir defans hatası sonucunda, SUSKUN KRAL diye adlandırılan GUIZA aşırtma vuruşla skoru 2-1’ getiriyordu. CISSE’nin oyundan atılmasıyla, Fenerbahçe rahatladı.
İkinci yarı karşılıklı ataklarla ve ofsayt golleriyle geçince gülen taraf Fenerbahçe oldu.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM:
Maçın bitiş düdüğüyle başlayan ve ne kadar süreceği pek belli olmayan bölümdür.
Her maçtan sonra olduğu gibi, saatlerce pozisyonları didikleyip gerçekleri ortaya çıkarmaya çalışacağız. Ama bir gerçek var. Maçın son düdüğüyle, aslında her şey bitiyor. Biz sadece hata yapanları deşifre etmeye, ardındaki art niyetleri aramaya devam ediyoruz.