Güncelleme Tarihi:
Reha MUHTAR: Beşiktaş’ın uluslararası bir oyuncusu idmanlarda duran top ve gol çalışması yaptırılmadığını ve nasıl gol atacaklarını bilmediklerini söylüyor.
Ahmet ÇAKAR: Bu futbolcuya yazıklar olsun. O futbolcu, hocasını Türkiye’nin en önemli habercilerinden Reha Muhtar’a satıyorsa bu Mustafa Denizli’yi bitirme operasyonudur.
HER pazartesi gecesi Kanaltürk’te yayınlanan Son Kale, hafta boyunca tartışılmış konuları “bütün ihtimal ve gerçeklikleriyle” masaya yatırıyor. Kimi zaman komplo teorileri, kimi zaman en cesur “belge” analizleri uçuşup duruyor gece boyunca. Ama bu programın en mühim yanı; fikir çatışmaları...
Konuya böyle girince, 6-7 kişilik bir kadronun oturup tartıştığını zannedebilirsiniz. Ama değil. Sadece iki isim var. Bir de programı yöneten Serhat Ulueren.
Karşılıklı oturan iki isim, belki de futbol yorumculuğundaki en sivri ve zeki kişiler. Şeytanı detaylardan çıkarıp “inceleyen” isimler... Ahmet Çakar ve Reha Muhtar’dan bahsediyorum.
Düz mantık bakınca “2 akıllı insan, 1 doğruda buluşur” diyebiliriz. Ama kazın ayağı öyle değil Son Kale’de. Çünkü Ahmet Çakar ve Reha Muhtar, hemen hemen çoğu olaya farklı bakıyorlar. Eğer bu önceden konuşulmuş ve “birimiz şeytanın avukatı olacağız” diyerek yapılmış bir konsept ise, başarılı oluyor diyebiliriz. Yok, eğer gerçekten Reha Muhtar ve Ahmet Çakar’ın hayata bakışları bu denli zıt ise, o zaman onları bir araya getiren Serhat Ulueren’i tebrik etmek gerek.
Programın bu denli başarılı ve çarpıcı olmasını sağlayan başka etkenler de var; Reha Muhtar’ın usta gazeteciliği ve Ahmet Çakar’ın ters manevra kabiliyeti...
Her ne kadar kabul etmek istemesek de, futbol da polemiklerle beslenip büyüyen bir dünya. Hatta bence, endüstriyel futbola karşı direnen bir durum bu. Futbol şu an sadece sahadaki reklam panoları ve Şampiyonlar Ligi’nin “ilahi” tematik müziklerinden ibaret olsaydı, kaç kişi kendini bu oyunun içinde “amatörce” hissedip “taraf” olabilirdi? Taraf olmak katılmaktır ve Son Kale’de, her “polemiğin” 2 tarafı var. Ying-yang misali...
Farklı bakış açıları dünyamızı zenginleştiriyorsa şayet, futbol alanında
bunun en önemli temsilcisi şu an için Son Kale’dir.
İŞTE BOMBALAR...
Önceki gece de, gündemi meşgul eden birçok konu tartışıldı Son Kale’de. Yıldırım-Saran kavgasından, Beşiktaş tribünlerinin “sevinmek için sevmedik ama bi’ zahmet sevindirin ulan!” isyanına ve Galatasaray’ın Aslantepe Paradoksu’na kadar...
İki ustanın birkaç çarpıcı cümlesini alıntılamak istiyorum dünkü programdan. Hak verirsiniz ya da vermezsiniz, takdir sizin...
Seyrantepe bir aileye maloldu
1“ Seyrantepe’deki daha önceki girişim, Eren Talu’ya 50 milyon dolar ve bir aileye maloldu...” *** Reha MUHTAR
Tek gerçek menfaat ilişkisi
2“Türk futbolunda gerçek dostluk ve gerçek düşmanlık hiçbir şekilde olmaz. Her şey menfaat ilişkilerine bakar.” *** Ahmet ÇAKAR
Fener yener, kıyamet kopar
3“Beşiktaş başkanları Fenerbahçe maçlarında gider. Eğer Fenerbahçe, İnönü’de Beşiktaş’ı yenerse 21 Kasım’da kıyamet kopar, ‘Kanlı Cumartesi’ olur.” *** Reha MUHTAR
Kavganın perde arkasındaki sır
4“Bence, Saadettin Saran-Aziz Yıldırım kavgasının perde arkasında, Türk toplumunun bilmediği, kişisel ticari kaygılar var.” *** Ahmet ÇAKAR
Tehlike Futbol Şubesi’nde
5“Futbol şubesi başkanlar için her zaman potansiyel bir tehlikedir.
Başkanlara en büyük rakipler futbol şubesi sorumlularından çıkmıştır. Adnan Polat, İhsan Kalkavan, Aziz Yıldırım, Sinan Engin... Hepsi zamanında futbol şubelerinde görev alıp sivrilmişlerdir.” *** Reha MUHTAR
“Gol atmayı bilmiyoruz” itirafı
6“Beşiktaş’ın çok önemli, uluslararası bir oyuncusu antrenmanlarda hiçbir şekilde duran top ve gol çalışması yaptırılmadığını ve nasıl gol atacaklarını bilmediklerini söylüyor. Futbolcunun yeteneği varsa gol atabiliriz, yoksa nasıl atarız bilmiyoruz diyor.” *** Reha MUHTAR
Denizli’yi bitirme operasyonu
7“Bu futbolcuya yazıklar olsun. Bu operasyon Denizli’yi yeme operasyonudur. Bir adam hocasının kapısını çalar ve hocasını uyarır. Olmadı yardımcı antrenöre söyler. Tut ki o futbolcu, hocasını Türkiye’nin en önemli habercilerinden biri olan Reha Muhtar’a satıyorsa bu Denizli’yi bitirme operasyonudur.” *** Ahmet ÇAKAR