Oluşturulma Tarihi: Ocak 27, 2004 21:25
Pilsiz çalışan yarış otomobili yapıyoruzGerekli malzemeler:
Bir fare kapanı
30cm uzunluğunda, 1cm kalınlığında köşeli 2 adet köşeli çıta
10cm uzunluğunda,0,8cm çapında iki adet yuvarlak çıta
iki adet mengene
15cm çapında kesilmiş yuvarlak karton
4 adet delikli cıvata
1 tane çelik çivi
8 tane lastik somun(8mm çapında)
20cm kalınlığında tel (elbise askısından sökebilirsiniz)
ip, ahşap tutkalı, makas, pense, kalem ve çekiç
Önce delikli cıvataları köşeli çıtaların ucuna yerleştirin. Fare kapanındaki teli çıkardıktan sonra resimde gördüğünüz gibi çıtaları kapana yapıştırın. Tutkal kururken, üç yuvarlak kartonun ortasına, içinden yuvarlak çıtaların geçeceği büyüklükte delikler açın. Yuvarlak çıtaların tam ortasına birer işaret koyun. Birinci çıtaya yuvarlak kartonu geçirin ve lastik somunları yapıştırın. Bu otomobilin ön tekerleği. Arka tekerlekleri de aynı şekilde resimdeki şemaya bakarak yerleştirin. Otomobilin çalışması için şimdi kapanın tetiğini uzatmanız gerekecek. Bunun için telin bir ucunu kapanacak şekilde, diğer ucunu ise açık kalacak şekilde kıvırın ve bu ucu fare kapanındaki yayın kenarına kapatarak iliştirin. Halka şeklinde kıvrılmış diğer uca ise ipi geçirerek sıkıca bağlayın, ipin diğer ucunu arka tekerleklerdeki dingilin üzerine çaktığınız çiviye bağlayın. Otomobiliniz artık yarışa hazır. Şimdi otomobili geriye doğru sürerek ipin dingile sarılmasını sağlayın ve otomobili bırakın. Otomobilin hızla fırladığını görünce şaşıracaksınız!
Sürekli karanlıkta yaşayan canlılar var
Bin metre derinlikten sonra denizlerde gece karanlığı hüküm sürer. Fakat bu ışıksız ortamda bile büyük ve küçük yaratıklar yaşıyor. Peki ama nasıl? Deniz diplerindeki karanlık dünya deniz seviyesinin 200m altından, 11 kilometrenin altına kadar (Pasifik’teki en derin nokta) devam eder. Bu derinliklerde kocaman fırlak gözlü, saydam bedenli veya dev karınlı garip canlılar yaşar. Su sıcaklığı hiçbir zaman 4 derecenin üzerine çıkmaz. Sudaki basınç o kadar yüksektir ki canlılara ancak çok ağır hareket etmelerine izin verir. Bedenleri yoğun oranda su içerdiği için basınçtan zarar görmezler. 300m derinlikte çok hafif ışık yansıyabilir ama, 1000m’den sonrası zifiri karanlıktır. Fakat ışık olmadan mercan, yosun ve bitkiler yetişmez, dolayısıyla da besin kıttır. Bu ortamda hayatta kalmak hiç de kolay değil. Eğer doğa derin sulardaki canlılara besin sağlayacak bir sistem üretmemiş olsaydı tüm hayvanlar açlıktan ölebilirdi. Doğa, karanlık sulardaki canlıları beslenebilmeleri için üst seviyelere yüzmelerini sağlıyor. Parlak medüz türleri, gümüş gibi parlayan fener balıkları ve büyük karides sürüleri plankton ve yosunların bulundu üst su tabakalarına yüzerler. Burada beslenen canlılar gün doğmadan yeniden karanlık dünyalarına dönerler. Çünkü gün doğduktan sonra diğer hayvanlara yem olabilirler. Beslenmek için en uzun yolu göze alan canlı bilimsel adı Ceratoscopelus olan fenerbalığıdır. Her gece 1700m derinlikten 100m’ye yüzen
balık bu yolculuk için tam üç saatini harcıyor. Fenerbalığının ne zaman yola çıkacağını ona bedenindeki bir uyarıcı
haber veriyor. Bununla birlikte derin sular henüz çok iyi araştırılmadı henüz. Bilim adamları karanlık sularda en az bir milyon türün yaşadığını tahmin ediyorlar ve bunlardan birçoğu sadece mikroskop altında görülebilecek kadar küçüktür. Ama deniz diplerinde yaşayan büyük canlılardan birini bilim adamları yakından inceleme fırsatını buldular. O da 17m kadar büyüyebilen dev kalamardır.
BUNU BİLİYOR MUYDUNUZ?Bundan 186 yıl önce ilk kez insandan insana kan aktarıldı. İlk kan nakli 1.9.1818 tarihinde Londra’daki Guy’s Hastanesi’nde Dr.James Blundell tarafından gerçekleştirildi.