Demirören'e büyük fırsat
Güncelleme Tarihi:
Türk sporunun en büyük ihalesi gerçekleşti...
Fatih Kaya yazıyor
Gelişim için doğru bir miktar olarak lanse edilse de, işin aslı öyle değil...
İki Milyar Dolar'a yakın paranın çıkacağı cep bizim cebimiz olacak!
Aslında bizim cebimizden ne kadar para çıkacağının açık arttırması yaşandı...
Anlayacağınız ihale yine bize kaldı!
Şimdilik "Türk Futbolunun gelişimi için" yalanı ile avutulalım...
Nasıl olsa belli başlı başlıklar altında, sırayla 'zam'anı geldikçe hissedeceğiz...
**
Yıldırım Demirören diyor ki "Kaybedersem ertesi gün paramı alırım"...
Neyi alacağını herkes kadar ben de merak ediyorum…
Derken…
İşte fırsat...
Hani derler ya "körün istediği bir göz Allah verdi iki göz"...
Beşiktaş'a Digitürk'ten gelecek olan para Demirören'e verilebilir...
Sevgili Başkan erken alsın parayı 'kırdırır'...
Nasıl olsa Fulya'dan alışkınız 'kırdırılmaya'...
Öyle değil mi?
Her kongre öncesi “paramı ertesi gün alırım” cümlesini duymaktansa, herkes kadar ‘kırdırılmaya’ razıyım!
##
Denizli kendini de kurtaramıyor
Beşiktaş'ın geleceğine hiç bir yatırım yapma amacı olmayan Denizli, artık kendisini de kurtaramaz duruma geldi...
Neden mi?
Futbolcular isyan etmek üzere, çünkü Beşiktaş'ın saha içi organizasyonu yok!
Kasımpaşa ve İ.B.B. maçında şunu çok iyi gözlemledik ki, kara kartal gol atmak için sadece çabalıyor...
Yüzme bilmeyip, boğulmamak için çırpınmak gibi...
Mustafa Denizli'nin bir buçuk yıldır Beşiktaş'ın başında olduğuna inanmak çok zor...
İç sorunlarda büyük. Stefano Marrone ile basına yansıyan kavga, gerginliğin boyutunu bize gösteriyor...
Yakın zamanda futbolcular ile de problemler olabilir...
Otoritesi ile ön planda olan bir Hoca'nın takımında böyle sıkıntılar yaşanması çok ilginç...
Son günlerde taraftarın yüzünü güldüren tek gelişme ise Necip Uysal...
Öz kaynağın umudu...
Oynadıkça kendini bulacaktır...
Bu kargaşada zarar görmesinden çekiniyorum…
Umarım Denizli, Necip’i de harcamaz!
##
Sporda şiddete son
Euro 2008'de Türk Milli Takımı Taraftar Koordinasyon Merkezi’nin sorumluluğu görevini başarıyla yerine getiren Prof. Dr. Seyhan Hasırcı, şu günlerde Türkiye'de sporda şiddete son verebilmek için sempozyum hazırlıkları içinde...
Hazırlık aşamasında diyorum, nedeni belli bu konuda başta Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Özak'ın desteğine ihtiyaç var...
Çok ciddi kanunlar ile yıldırma politikası içine gidildiğini gözlemledik...
Fakat sadece ceza ile şiddetin kökü kazınamaz...
Aynı zamanda şiddetin son bulması için sporun içinde olan herkesi doğru yönlendirmek gerekiyor...
Futbol, Basketbol ve Voleybol Federasyonlarının desteğine ihtiyaç var...
Spor dünyasının içinde olan her bireyin ve kurumun bu konuda yardımına ihtiyaç var...
Kulüplerin, T.S.Y.D.'nin ve taraftar derneklerinin organizasyon için el uzatması gerekiyor...
Küçükte olsa bir adım atılırsa, gerisi çorap söküğü gibi gelir...
Prof. Dr. Hasırcı, bilgi ve deneyimleriyle şiddetin son bulması için hizmet etmek istiyor...
O'na bu imkân sağlanırsa projeleriyle bu konunun kökünü kazıyabilir...
Not: İlerleyen haftalarda sizlere bu konuda daha fazla bilgi aktaracağım...