Oluşturulma Tarihi: Nisan 19, 2002 00:00
DÜZENLİ olarak uğramaya çalıştığım bir çizgi roman dükkanı var. Anabala Han'da küçük ama içi harika şeylerle dolu bir dükkan bu.Dükkanın sahibesi, çizgi roman konusunda gayet bilgili biri. Oturup uzun uzun çizgi roman üstüne muhabbet edebiliyorsunuz.Çay içip muhabbet ederken, dükkana giren çıkanların tiplerindeki değişiklikler dikkatimi çekti. Tip değişikliği derken ‘‘kiminin burnu fil hortumu gibiydi, hatta bir tanesinin üç kulağı vardı’’ gibi bir şey kast etmiyorum tabii ki.Genel Müdür gibi gözüken tipler filan uğruyor dükkana. Keskin zekam ve derin tahlil gücümle asırlar sonra uyanabildiğim bu durumu, dükkanın sahibesine aktardım.O da bu durumu doğruladı. Özellikle erkekler, belli bir seviyeye geldikten sonra, eski dostlarına, çocukluk günlerinin kahramanlarına özlem duymaya başlıyor herhalde.Bu vaziyette pek çok müşterisi varmış. Fakat müşterilerin büyük kısmı, bu zevklerini eşlerinden saklayarak yaşayabiliyormuş.Klasik, ‘‘Bunlara harcadığın paraya yazık değil mi?’’ tribi. Ne kadar acı! Hatta bazı müşterileri, aldıkları çizgi romanları gizlice evin balkonuna atıp, eve girdiğinde karısı yattıktan sonra kütüphaneye zulalıyormuş.Daha da komiği bir kaç tane müşterisinin eşi telefon açıp, ‘‘Satmayın onları kocama, aile düzenimiz bozuldu’’ bile demiş. Nasıl yani?..* * *Küçükken okuduğumuz çizgi romanların bugünkü değerlerini bilseler herhalde annelerimizin dudakları uçuklardı.Daha önce bir yanılgıya düşüp, Pekos Bill'in ilk serisinin milyarlarca liraya satıldığını yazmıştım.O kadar olmasa da zor bulunuyor ve fasikülü 5 ila 10 milyon TL arasında değişen fiyatlarla satılıyor. Onu da bulabilirseniz tabii ki!* * *Çizgi romanlar ve gazete bantları toplamak gibi bir hobim var. Abartılacak büyüklükte olmasa da özellikle Huysuz Oğuz Aral'ın değerli katkılarıyla (Resmi sponsorum oluyor kendileri) güzelleşen bir koleksiyon bu.‘‘Madem çizgi roman seviyorsun, ne olduğunu bilerek sev’’ diyen Huysuz, bir sene önce beni yoğun eğitime aldı.Yoğun eğitimden kastım şu. Ben kafama estiği zaman veya Huysuz'u özlediğim zaman telefonu çakıyorum.‘‘Gel’’ derse, gidip Balıkpazarı'ndan lakerda alıyorum ve evinin kapısına dikiliyorum.O, çalışma masasında klasik pozisyonunda oturuyor, ben de artık bana ait olduğunu düşünmeye başladığım cam kenarındaki koltuğa kuruluyorum.Oğuz Ağbi muhakkak bir meze tabağı hazırlamış oluyor. İkimiz de üretilmiş en büyük boy küllüklerimiz, rakı kadehlerimiz ve tuhaf işlere çalışmaktan başka hiçbir şeyi sevmeyen kafalarımızla oturup laflamaya başlıyoruz.Daha doğrusu o anlatıyor ben dinliyorum.Oğuz Ağbi; Alex Raymond'dan, George McManus'tan, Dick Calkins'ten, Hal Foster'dan, Gus Arriola'dan, Harold Knerr'den, Al Capp'den, George Herriman'dan bahsediyor.Arada da şöyle şeyler yapıyor: ‘‘Secret Agent X-9'u Alex Raymond çizdi. Hani Jungle Jim'i, Flash Gordon'u ve bizde Dedektif Nik olarak bilinen Rip Kirby'yi de çizen adam (Ya Hürriyet yine yayınlasa ya eski Dedektif Nik bantlarını, ne güzel olur!). Müthiş yetenekti ama 47 yaşında
trafik kazasında öldü.Peki kim yazıyordu Secret Agent X-9'u? Nereden bileceksin? Bildiğin tek şey haytalık! Yazan da senin o çok sevdiğin polisiye yazarı Dashiel Hammett'tir. Sonra komünist diye süründürdüler adamı. Bir başkası yazmaya başladı.Dur bakayım neredeydi o albüm... Hah al şunu bakalım!..’’* * *Kıskandınız değil mi? Kıskanın ne yapayım.Çizgi roman seven veya bu yazıyı okuduktan sonra ‘‘Yahu ben de hakikaten severdim?’’ diye gaza gelenlere bir kaç tane öneride bulunayım.
Oğlak yayınları'nın bünyesindeki Maceraperest harika şeyler yapıyor. Teks, Martin Mystere ve Dylan Dog albümleri çok güzel. Hem baskıları iyi hem de çevirileri.Lal adında yeni bir yayınevi de Zagor'u aylık albümler halinde yayınlamaya başladı. Martin Mystere'yi de devraldılar. Bir de Mister No'yu hazırlıyorlar. Onlar da çok güzel.Alfa, Conan'ı yine, ama bu kez daha düzenli yeniden çıkarıyor bildiğim kadarıyla.Bir de ‘‘İngilizce, Fransızca da olur fark etmez’’ diyorsanız, Robinson'a gidin. Çok sık yenilemiyorlar raflarını ama çok iyi şeyler yakalayabiliyorsunuz.Bu kıyağımı da unutmayın!
button