Daum, Ortega’ya ‘Gelme kulübede oturursun’ dedi

Güncelleme Tarihi:

Daum, Ortega’ya ‘Gelme kulübede oturursun’ dedi
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 13, 2004 01:28

Arjantinli yıldız Ortega, kulüp kadar Teknik Direktör Daum’un da planlarında bir pürüzdü ve mutlaka çözülmesi gerekiyordu. Daum, yıldız futbolcuyla İspanya’da bir araya geldi ve şunları söyledi: ‘Eğer gerçek Ortega gibi geleceksen, kapım sonuna kadar açık. Aksi takdirde kulübede oturursun.’

Haberin Devamı

ORTEGA konusu, Fenerbahçe’nin gündeminden hiç düşmüyordu. Yönetim rekor paralarla transfer edip kullanamadığı Arjantinli yıldızın peşini bırakmıyordu. Başkan Aziz Yıldırım, Uluslararası Spor Mahkemesi (CAS) tarafından 11 milyon dolar cezaya çarptırılan ünlü futbolcudan bu parayı mutlaka almak istiyordu. Avukatları aracılığıyla futbola dönmek istediğini dile getirerek Fenerbahçe ile anlaşmanın yollarını arayan Ortega, her defasında farklı bir sorun çıkarıyordu.

SONUÇSUZ PAZARLIKLAR

Kulübün temsilcileriyle Ortega kanadı arasında yapılan pazarlıklar bir türlü sonuç vermiyordu. ‘Geliyor, gelecek’ haberleri de Teknik Direktör Christoph Daum’un kafasını karıştırıyordu. Ortega’nın takıma döneceği yolundaki haberler basında yer aldıkça futbolcuların konsantrasyonunun bozulduğunu düşünen Alman teknik adam, yıldız futbolcu ile İspanya’da bir araya geldi.

Baş başa uzun süre konuşan ikili arasında ilginç diyaloglar geçti. Daum’un ağzından, Ortega’ya ‘Senin gibi bir futbolcu ile çalışmak isterim. Ama Fenerbahçe’deki 6 aylık maceran olumsuz geçmiş. Eğer gerçek Ortega gibi geleceksen, kapım sonuna kadar açık. Aksi takdirde gelsen de kulübede oturursun’ sözcükleri dökülüyordu.

KABAHATİN BÜYÜĞÜ

Ortega,
bu sözler karşısında yutkundu. Söyleyecek bir şey bulamıyordu. Çünkü Daum haklıydı. Bir süre düşündü ve Daum’a dönerek ‘Çok haklısınız. Türkiye maceramda kabahatin büyüğü benimdir. Çok düşündüm, hatalarımın kurbanı olduğumu gördüm. Eğer anlaşma sağlanırsa, sizinle çalışmaktan gurur duyacağım’ diyerek odadan ayrılıyordu.

Sonrasında ağır şartlar ileri süren Ortega ile yönetim arasındaki pazarlıklar sürüp gitti. Anlaşma sağlanamayınca, Ortega davası kördüğüm olarak ortada kaldı.

NOBRE’NİN GELİŞİ

Fenerbahçe’nin resmi internet sitesinde sürpriz bir transfer haberi vardı. Sarı lacivertli yönetim medyayı atlatmanın keyfini yaşıyordu. Gündemde Fabiano ile Alex’in ismi dururken ‘Nobre’ diye biri alınıyordu.

Peki bu Nobre kimdi, neyin nesiydi? Kim seyretti, kim transfer etti?..

Uzun süre bu sorunun cevabı bulunamadı. Kimilerine göre Daum, kasetten izlemiş ve yönetim de teklifini kabul etmişti. Ama işin özü böyle değildi. Brezilya futbolunu yakından takip eden Daum, Nobre’nin menajeriyle bir telefon görüşmesi yapmıştı. Japonya’da kısa süre futbol oynayan genç futbolcu ülkesine dönmüş ve şampiyon olan Cruzeiro takımında başarılı bir ikinci yarı geçirmişti. Menajeri de takım arıyordu. Mahmut Uslu ile Hakan Bilal Kutlualp sık sık Brezilya’ya gidiyor ve transfer çalışmalarını sürdürüyordu. Nobre’nin menajeriyle bir telefon görüşmesi yapan Daum, son maçlarının da kasedini istedi. Samandıra tesislerinde Cruzeiro takımının maçlarını birkaç kez izledikten sonra iki yöneticiye dönerek, ‘Nobre’yi istiyorum’ talimatını veriyordu.

Antalya kampındaki ilk antrenmanına 16 saatlik yolculuktan sonra 3 saat uyuyarak çıkan Nobre, gösterdiği performans ile izleyenleri büyülemişti. Sonrasında hazırlık maçları başladı ve ‘Fenerbahçe aradığı golcüyü buldu’ görüşü ortaya çıktı...

NOBRE’DEN LORKEYE

Ligin ikinci yarısı ile birlikte Nobre fırtınası esmeye başladı. Üst üste attığı gollerle takımına hayat veren Brezilyalı, kısa sürede taraftarın da sevgilisi oldu. Hatta adına şarkılar bile bestelenmeye başladı. O isimsiz Nobre, dillerden düşmüyor ve ‘lorke’ şarkısının tribünlere konu olan yeni kahramanı oluyordu.

Tuncay’ın 17. dakikada attığı nizami golün iptal edildiği Çaykur Rizespor maçının bitiş düdüğü çaldığında tabela Karadeniz ekibinin 1-0’lık galibiyetini yazıyordu. Fenerbahçe haftalar sonra 3 puan kaybetmişti. Bu skor zirve yarışında hem Beşiktaş’ı, hem de Trabzonspor’u daha da umutlandırmıştı.

BİZ İNANDIKSİZDEİNANIN

Sarı lacivertli takım gece geç saatlerde özel uçakla Sabiha Gökçen Havalimanı’na inmişti. Cefakar taraftarı ise gecenin ilerleyen saatlerine rağmen havalimanına koşmuştu. Futbolcular üzgün ve buruk bir şekilde otobüse doğru ilerlerken, dışardaki kalabalıktan ‘Bizler inandık, siz de inanın’ sesleri yükseliyordu.

Bu sesler bitmeden devam ederken, elden ele dolaşan bir bildiri dağıtıldı. Daum, taraftarın hem İngilizce, hem de Türkçe olarak hazırladığı bu bildiriyi okurken bir hayli duygulandı.

EN DUYGUSAL ANLARIM

Otobüste sakin bir hava yaşanıyordu. Daum yanındaki Murat Kuş’a döndü ve gözleri dolu bir şekilde, ‘Kariyerimdeki en duygusal anımı yaşıyorum’ diye haykırıyordu. Daum’u bu kadar duygulandıran bildiride ‘Bizler hiçbir menfaat beklemeden sizlerin yanınızdayız. Canımızı, kanımızı Fenerbahçe için veriyoruz. Sizler için kilometrelerce yol katediyoruz, şehitler veriyoruz. Fenerbahçeli olmak ayrıcalıktır’ mesajları yer alıyordu.

Daum, Murat Kuş ile paylaştığı bu duygusal anını iki hafta sonra futbolcularına taşıdı. İnönü’de oynanacak Beşiktaş maçı öncesinde yaptığı son konuşmada, bu bildiriyi okudu ve ‘Bu taraftar için ne yapsanız azdır. Çıkın kazanın ve onları sevindirin’ diyerek motive etmeye çalışıyordu.

TUNCAY’IN SÖZLEŞMESİ

İki yıl önce Sakaryaspor’dan transfer edilen Tuncay Şanlı, kısa sürede Türk futbolunun yeni gözbebeği oldu. Sarı lacivertli forma altında taraftarların sevgilisi durumuna gelen genç yıldız, haziran ayında Fransa’da düzenlenen Mini Dünya Kupası (Konfederasyon Kupası) maçlarında patlama yapmıştı. Sezon başında İtalya’dan birçok kulübün listesine giren Tuncay ile bir an önce sözleşme imzalanması için yönetim çalışmalara başladı.

Galatasaray’ın Hasan Şaş ile yaşadığı sıkıntıları göz önüne getiren yönetim, Tuncay’ın kafasının sözleşme sorunu nedeniyle karışmaması için bir an önce nikah tazelemek istiyordu.

Bu konuyla Asbaşkan İlhan Ekşioğlu bizzat ilgilendi. Tuncay’ın menajeri Erdinç Şehit ile yakın temasa geçen Ekşioğlu, Saracoğlu Stadı’ndaki locasını da Şehit ve yakınlarına açtı. Hemen hemen her maçı Tuncay’ın menajeriyle birlikte izleyen Ekşioğlu, ikinci yarının başlamasıyla birlikte prensip anlaşmasına vardı. Bu gelişme kamuoyundan uzun süre gizlendi. Tuncay resmi sözleşmeyi imzalamıştı ancak, bu haberin diğer futbolcuları etkilemesinden korkuluyordu. Günler sonra bu haber basına yansıdı ve birçok gazete Tuncay’ın imzasının saklandığını yazıyordu. Yönetim bu gelişmeler üzerine, Tuncay’ın ‘Henüz imza atmadığını ama arada bir sorun bulunmadığını’ duyuruyordu.

Sonrasında Başkan Aziz Yıldırım, İlhan Ekşioğlu, Osman Yalçın, Tuncay ve menajeri Erdinç Şehit, Fenerbahçe’nin resmi TV kanalına çıkarak imzayı attı.

İNANMAYAN GİTSİN

İlk yarıyı lider bitiren Beşiktaş’tan bir hafta önce kampa girilmişti. Kural hatası nedeniyle tekrar kararı verilen Çaykur Rizespor maçı ligin ikinci yarısından bir hafta önce oynanacağı için sarı lacivertliler erken mesaiye başlamak zorundaydı.

İki futbolcu devre arası tatilini kısa keserek İsviçre’ye gidip tedavi olmuştu. Serhat ve Servet’in ikinci yarıya yetişmesi için çaba harcanıyordu.

Kemer kampı, İkinci Başkan Nihat Özdemir’in sahibi olduğu otelde yapılacaktı. Ama evdeki hesap çarşıya uymamış ve Kemer’de Fenerbahçe’yi fırtınalı günler bekliyordu. Takım Antalya’ya ayağını bastığı günden itibaren hava koşulları ters gidiyordu. Birkaç gün önce otelin çevresinde sel yaşanmış ve yollar yıkılmıştı.

BENASLAPESETMEM

Daum,
otele ayak basılan ilk gün yemek sonrasında herkesi toplantı odasına çağırdı. Bir maçı eksik olan Fenerbahçe, Beşiktaş’ın tam 11 puan gerisinde ilk yarıyı tamamlamıştı. Bu kolay kapanacak bir fark değildi. Alman teknik adam, futbolcularının gözünün içine bakarak, ‘Yeni bir sayfa açıyoruz. Hepinize sesleniyorum. İnanmayanlar hemen gitsin. Ben inanıyorum ve inananlarla yoluma devam edeceğim’ diyordu. Disipline büyük önem veren Daum’un bu sözlerine karşılık salondan tek ses çıkmadı. O güne kadar birçok futbolcu Fenerbahçe ile yollarını ayırmıştı. Hakan Bayraktar, Erhan Albayrak, Yusuf Şimşek ve Alper Akıcı’dan sonra birileri ortaya çıkmadı.

Daum, bu görüntü karşısında mutluluğunu gizleyemedi ve ‘İşte şimdi şampiyonluğa tam inanmaya başladım. Benim yaşamımda pes etmeye yer yok. 11 puanlık farkı kapatıp şampiyonluğu yakalayacağız’ diyerek salonu terk ediyordu.

Türkiye’de hata yaptım

Arjantinli yıldız Ariel Ortega, İspanya’daki görüşmede Christoph Daum’a ‘Türkiye macerasında büyük hata yaptığını’ itiraf etti. Ünlü futbolcu, Daum’a kendisiyle çalışmaktan büyük mutluluk duyacağını da söyledi. Ama daha sonraki süreçte Ortega’nın menajeriyle sarı lacivertli yetkililer, bir ortak paydada buluşamadılar. Ortega davası, ortada kördüğüm olarak kaldı.

Gönülleri fethetti

Fenerbahçeli taraftarlar, Alex’i beklerken birden karşılarına Nobre isimli bir futbolcu çıktı. Herkes şaşkındı. Kimdi bu Nobre?.. Taraftarda ve spor basınında şaşkınlık sürerken Nobre sahaya çıktı ve golleriyle gönülleri fethetti.

Futbolumuzun gözbebeği

İki yıl önce Sakaryaspor’dan transfer edilen Tuncay Şanlı, oyunuyla, heyecanıyla, hırsı ve golleriyle kısa sürede yalnız Fenerbahçe’nin değil, Türk Milli Takımı’nın da gözbebeği oldu. Yurtdışından birçok büyük takımın peşinde olduğu Tuncay, Fenerbahçe’yle anlaşmasını da imzaladı.

GÜNÜN SORUSU

Türkiye’de 3 büyükleri şampiyon yapan tek yabancı teknik direktör kim?

- Mircea Lucescu.

Neden? O Fenerbahçe’de hiç çalışmadı ki?

- Olsun. Önce Galatasaray’ı, sonra Beşiktaş’ı, şimdi de Fenerbahçe’yi şampiyon yaptı.

Haberin Devamı

DÜN: Bu takım, bir gün gelecek Avrupa’yı titretecek

YARIN: 100 BİN DOLAR VERİP LOCA BULAMAYAN ESKİ BAŞKAN KİM?

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!