Darmadağın gitti başı dik döndü

MÖNCHENGLADBACH zaferiyle rahatlayan ve gözünü Beşiktaş derbisine çeviren F.bahçe’de yüzler gülüyor. Hafta başında kaptan Alex’in önce kadro dışı bırakılması, ardından da sözleşmesinin feshedilmesinden sonra yaşanan sarsıntı başta Başkan Aziz Yıldırım olmak üzere Asbaşkan Ali Yıldırım ile Aykut Kocaman’ın çabaları sonucu şimdilik durduruldu. Aziz Yıldırım’ın yanısıra Ali Yıldırım ile Aykut Kocaman’ın neler yaptığına gelin birlikte bakalım...

Aykut Hoca da bırakır mı, biz ne olacağız?

Alex ile iplerin kopması camia ve taraftarlar üzerinde şok etkisi yaratırken, takım da bu olumsuz havadan etkilendi. Futbolcular işlerine konsantre olamıyor ve “Aykut Hoca da görevi bırakır gider mi? Biz ne olacağız?” sorularına cevap arıyordu.

Gel bakalım Cristian seninle görüşelim

Başkan takımı daha yakından takip etmek için sıkı markaja Almanya yolculuğu öncesi başladı. İlk olarak takımla birlikte alanda boy gösterdi. Açıklamaları sertti. Futbolcularla da birebir görüşme yapma kararı aldı. İşe Alex’in yakın dostu Cristian’dan başladı.

Size olan güvenimi sakın boşa çıkarmayın

“Yeteneklerine ve en önemlisi sana çok güveniyorum” diye söze başladı. Cristian uçakta Yıldırım’ı dinliyordu. Başkan, “Çoğu Brezilyalı oyuncu gibi sen de çok klassın. Adından daha çok bahsettirmen lazım. Çok daha iyi olacaksın. Güvenimi boşa çıkarma” dedi. Diğer oyuncularla da görüştü.

“Yanınızdayım, arkanızdayım” mesajı verdi

Aziz Yıldırım her fırsatta oyuncularına “Yanınızdayım, arkanızdayım” diyor. Onlarla hep göz göze geliyordu. Takım maç için son idmanını karşılaşmanın oynanacağı Borussia Park Stadı’nda yaparken, Başkan da inançlı gözlerle tribünde onları izliyordu.

Baroni gollerini ve asistlerini göreyim

Ali Yıldırım ve Aykut Kocaman ikilisi de boş durmuyordu. Kocaman da ilk görüşmeyi Cristian ile yaptı. Brezilyalı oyuncuyu bir kenara çekti ve kendisine şunları söyledi: “Ofansa daha fazla önem vererek oynayacaksın. Gollerini, çabuk paslarını ve asistlerini bekliyorum.”

Artık Beşiktaş derbisini düşünebiliriz

Sıkıntılı, şaşkın ve tedirgin veda edilen İstanbul’a mutlu bir şekilde dönüldü. Gözler Beşiktaş derbisine çevrilebilirdi. Yönetim ve teknik heyet kararlıydı. Başarının formülü belliydi. Tüm futbolcularla bir kez daha tek tek görüşülecek, sorunlarını dinlenecek, sıkıntılar çözülecek.