Güncelleme Tarihi:
Harry Potter’la tanışmanız nasıl oldu, önce kitabını mı yoksa senaryoyu mu okudunuz?
Oliver Phelps (O.P): İlk olarak kitabı okudum. Sonra senaryo geldi. Üçüncü kitabı okuduğumda ve senaryoyu elime aldığımda ise, "Aaaa burada bunun olduğunu unutmuştum, evet bir de bu vardı" diyebiliyordum.
James Phelps (J.P): Ben de ilk kitabı okudum. Kitabı okumak senaryoyu anlamak için çok daha yararlı oldu üstelik. Çünkü o karakterleri daha iyi özümsedik.
Katie Leung (K.L): Evet ben de kitabı okudum ilk olarak ama karakterlerle ilgili çok bilgim yoktu.
Siz Harry’nin sevgilisi olarak filme sonradan dahil oldunuz. Peki filme dahil olmadan önce bir Potter hayranı mıydınız?
Aslında ben J.K Rowling'in büyük bir fanıydım. Bütün kitaplarını severek okuyordum zaten. Harry Potter'ı da sevmiştim.
Peki filmde oynayacağınızı ve Harry ile öpüşeceğinizi öğrendiğiniz de ne hissettiniz?
Tam olarak ne hissettiğimi hatırlamıyorum ama insanlar hep, "Vay Harry Potter ile öpüşeceksin" diyorlardı. Sanırım biraz şanslı hissettim kendimi.
Filmde öpüşme sahnesiyle ilgili çeşitli spekülasyonlar var, kötü öpüştüğü yönünde. Gerçekten nasıl öpüşüyor?
Bence çok iyi. Gerçekten iyi öpüşüyor. Sanırım o kareyi 20 ya da 30 kere tekrarladık. Benim için eğlenceli geçti.
Bu film sayesinde küçük yaşta ünlü oldunuz ve birçok hayranınız oldu. Bu hayatınızı değiştirdi mi?
O.P: Elimizden geldiğince hayatlarımızı aynı tutmaya çalışıyoruz. Olumlu gelişmeler dışında büyük değişiklikler olmadı.
K.L: Ben büyük bir değişiklik hissetmiyorum henüz. Rahat rahat alışveriş yapabiliyorum. Yeni arkadaşlar edinmek dışında hayatımda büyük değişiklikler olduğunu söyleyemem.
Galatasaray'ı ziyaret edeceğiz
Bu arada ikizlerin gerçek hayatta futbola olan düşkünlüklerini duyduk. Beğendiğiniz Türk takımlar var mı?
J.P: Evet. Galatasaray ve Fenerbahçe'yi biliyoruz. Önümüzdeki perşembe günü Galatasaray'ı ziyaret etmeyi düşünüyoruz.
Daha önce Türkiye'ye gelmiş miydiniz?
Hayır ilk defa geliyoruz. Gerçekten çok güzel bir yer. Dün akşam gün batımında Boğaz turu yaptık ve çok güzeldi. İstanbul’u bu kadar yeşil ve tarihin iç içe geçtiği bir şehir gibi beklemiyorduk. Çok etkileyici.
Gerçek hayatta sihir ya da büyü olsaydı sizce bu ne olurdu?
O.P: Ben sihire falan inanmam aslında. Bilmem ne olabilir ki siz bana bir örnek verin.
K.L: Düşünüyorum.
J.P: Bir keresinde Gren Day’in konserindeydim ve 8 bin kişi vardı konserde ve hep bir ağızdan şarkılarını söylüyorduk. Bence gerçek büyü bu.
Röportaj: Servet YILMAZ