Dağ kaplanı

Güncelleme Tarihi:

Dağ kaplanı
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 24, 2011 00:00

Ahmet Arslan alıştığımız koşuculardan değil. O bir dağ koşucusu. Toprak yollarda koşuyor, zorlu yokuşları tırmanıyor. Üstelik sen derece de başarılı. İki hafta önce üst üste beşinci kez Avrupa şampiyonu olarak başarılarına bir yenisini ekledi

Koşu yarışları sadece pistte ve asfalt parkurlarda mı yapılır zannettiniz? Son yıllarda atletizmin hızla gelişen dalı dağ koşusunda sporcular dere tepe koşuyor, engelleri aşıyor ve finişe öyle ulaşıyorlar. Türk atlet Ahmet Arslan (25) da bu ayın başında beşinci kez Avrupa şampiyonu olarak dağ koşusuna damgasını vurdu.
Arslan, Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde doğdu. Koşmaya hep meraklıydı ama onu atletizme yönlendirenler beden eğitimi öğretmeni Güldane Şahin ve abisi Süleyman Arslan oldu. Liseden sonra Adnan Menderes Üniversitesi Beden Eğitimi Öğretmenliği’ni kazanınca sporla daha haşır neşir oldu. Dağ koşusuyla ise 2005’te tanıştı. O yıl ilk kez Avrupa Şampiyonası’na da katıldı ve Avusturya’daki şampiyonada 28’inci sırayı aldı. Birkaç ay sonra Dünya Şampiyonası için Yeni Zelanda’nın Wellington kentinde yarıştı. Gençler kategorisinde dördüncü sırayı aldı.
Ahmet Arslan ilk büyük çıkışını bundan dört yıl önce yaptı. Türkiye şampiyonu unvanıyla Fransa’nın güneyinde, Pireneler’in eteğindeki Cauterets kasabasındaki 6. Avrupa Dağ Koşusu Şampiyonası’na katıldı. Cauterets civarında bir hafta özel hazırlandığı şampiyonada 12.8 kilometrelik parkuru 1 saat 8 dakika 39 saniyede tamamlayarak altın madalya kazandı.

BU KEZ İTALYAN’I GEÇTİ

Bu ilk şampiyonluğu yenileri takip etti. Arslan 2008’de Almanya’da, 2009’da Avusturya’da ve geçen yıl Bulgaristan’da Avrupa şampiyonluğunu kimseler bırakmadı. Çünkü Arslan bu sporu çok ciddiye alarak haftada 12 antrenman yapıyor. Haftalık antrenman mesafesi 160-200 kilometre. Bu antrenmanların odak noktası da dayanıklılığı geliştirmek ve kuvveti artırmak.
Bu yılın başından beri Red Bull sporcusu olan Arslan’ın bu yılki hedefiyse Bursa’daki 10. Avrupa Şampiyonası’ydı. Arslan, yarışa hazırlanırken eski yarış görüntülerini izledi ve stratejisini belirledi. Gücünü dengeli kullanacak ve parkurun dik yokuşlu bölümleri için vücudunu diri tutacaktı. Geçen yılki gibi yarışın dokuz kilometrelik bölümün tek başına götürmesi gerekirse buna gücünün yetmesi lazımdı.
Bu dediğini de yaptı. 10 Temmuz günü Uludağ’ın eteklerindeki şampiyonada Arslan rakiplerine tıpkı önceki yıllardaki gibi büyük üstünlük kurdu. 12 kilometrelik parkuru en yakın rakibi İtalyan Gabriele Abate’nin 32 saniye önünde tamamladı ve üst üste beşinci kez Avrupa şampiyonu oldu. Onun başarısı Türkiye’nin takım sıralamasında ikinciliğe yükselmesini sağladı.
Şimdi genç atletin önünde birkaç hedef daha var: İlki bir dünya şampiyonluğu daha kazanmak. Ama ondan da önemlisi gelecek yıl Londra’da yapılacak Olimpiyat Oyunları’na katılabilmek.

ZİRVELERİ KOŞARAK TIRMANACAK

Ahmet Arslan’ın bir hayali var: Dünyanın en zorlu dağlarının zirvelerine koşarak çıkmak. Böylece yapılamaz denileni yapacak ve dağlara meydan okumuş olacak. En iyi dağcılar heybetli dağların zirvesine birkaç günde ulaşabiliyor. Ahmet Arslan gerekli ekipmanlarla bundan daha hızlısını yapabileceğine inanıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!