Cüneyt Çakır'a fahri doktora unvanı
Güncelleme Tarihi:
DHA
Oluşturulma Tarihi: Kasım 13, 2012 16:35
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Akademik Yılı açılış töreninde FIFA kokartlı futbol hakemi Cüneyt Çakır'a fahri doktora unvanı verildi.
MAKÜ 2012-2013 Akademik Yılı açılışı için düzenen törene Burdur Valisi Nurettin Yılmaz, Burdur Belediye Başkanı Ak Partili Sebahattin Akkaya, FIFA kokartlı hakem Cüneyt Çakır daire müdürleri ve öğrenciler katıldı. Tanıtım filmiyle başlayan programda MAKÜ Akademik Orkestrası tarafından konser verildi.
Çeşitli yarışmalarda derece elde eden MAKÜ sporcularına ödüllerinin verilmesinin ardından Cüneyt Çakır'ın yönettiği bazı maçların görüntüleri izletildi. Daha sonra, MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Saatcı, hakem Cüneyt Çakır'a biniş giydirip 'fahri doktora' belgesini verdi.
Törende konuşan Rektör Saatcı, Cüneyt Çakır'ın elde ettiği başarılarla üzerine düşen görevi yaptığını ve yapmaya devam ettiğini belirtti. Çakır'ın bulunduğu mevki ve kazandığı başarılarla Türk milletini gururlandırdığını kaydeden Prof. Dr. Saatcı, "MAKÜ olarak işin erbabı olan ve ülkemizin adını uluslararası platforma taşıyan, aynı zamanda işini iyi yapan bir babanın iyi bir asistanı olmayı başararak kendi hikayesini yazan Cüneyt Çakır'ın bu başarısını paylaşmanın, desteklemenin ve sahiplenmenin bir görev olduğu bilincindeyiz" dedi.
"FEDAKARLIKLAR YAPTIK"
Kendisine 'fahri doktora' unvanını layık görenlere teşekkür eden Cüneyt Çakır, "Şu an o kadar heyecanlıyım ki, dünya kupası finalini yönetsem ancak bu kadar heyecanlanırım" dedi. Bir hakemin bir şeyi başarmak için verdiği mücadeleyi en iyi tarif eden kelimenin çalışmak olduğunu söyleyen Cüneyt Çakır, "Bizler Türk hakemleri olarak bu noktaya çalışarak geldik. Çok büyük fedakarlıklar yaptık. Dışarıdan baktığınızda 90 dakika sahada maç yönetenler olarak görülebiliriz ama biz hakemliği bir aşk olarak görüyoruz" diye konuştu.
Cüneyt Çakır, hakamliğe 1994 yılında başladım ve bu aşkı babasından aldığını anlatırken, "İyi ki de almışım. Ona çok teşekkür ediyorum. Bu zaman zarfı içerisinde sadece saha içerisinde 90 dakika maç yöneterek değil, bunun dışında işinizden, evinizden fedakarlık yaparak geliyorsunuz bu noktaya. Geçenlerde bir hesap yaptım. Bir yılın 156 gününü evden uzakta geçirmişim. Gidene kolaydır her zaman. Sevgili eşime çok teşekkür ediyorum bana verdiği destekten dolayı" dedi.
"GELMEK İSTEDİĞİMİZ NOKTA"
Türk hakemliğini büyük bir garda bekleyen, hiç hareket etmeyen bolca vagonu olan bir trene benzettiğini aktaran Çakır, şöyle konuştu: "Uzun yıllardır çok önemli şampiyonalarda görev alamayan ama bunun özlemiyle bekleyen bir hakem grubu vardı. Bizler çok şükür ki bu treni çalıştırmayı başardık. Artık tren bütün vagonlarıyla birlikte hareket ediyor. Gelmek istediğimiz nokta bu mu? Asla değil. Daha bu trenin gidecek çok istasyonu var. Bizim tek hedefimiz bu treni bir daha asla o garda bekletmemek. Bundan sonra 'Ne zaman bir uluslararası organizasyon varsa orada bir Türk hakemi olacak' dedirtmek istiyoruz."
TRİBÜNDEKİ TÜRK BAYRAKLARI
Polonya ve Ukrayna'nın ortaklaşa düzenlediği 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası'nın, Ukrayna'da oynanan Portekiz- İspanya yarı final maçını yönettiğini anımsatan Cüneyt Çakır, bu maça ilişkin bir anısını da şöyle dile getirdi: "Yarı finalin bir heyecanı var. Tüm dünyada en az 1 milyar kişinin televizyonlardan izlediği bir maç. Ukrayna'da oynanan maç için sahaya çıktık. Oyuncular yerlerini aldı. Oyunu başlatacağım. Yardımcılarımdan 'tamam' işareti alacağım. Şeref tribünü önündeki yardımcıma döndüm ve 'tamam' işaretini aldım. Diğer tarafa döndüm ki, yaklaşık 500 kişilik bir grup Türk bayraklarını çıkarmış 'Türkiye, Türkiye' diye tezahürat yapıyor. Herhalde bundan daha büyük gurur ve mutluluk yoktur."
DOSTLUK MAÇINI YÖNETTİ
Törenin ardından MAKÜ Meslek Yüksek Okulu sahasında dostluk maçı düzenlendi. Hakemliğini Cüneyt Çakır'ın yaptığı dostluk maçında Vali Nurettin Yılmaz, İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Yavuz Özfidan, Cumhuriyet Başsavcısı Ali Nevzat Açıkgöz, MAKÜ Rektörü Prof.Dr. Mustafa Saatcı forma giydi. Maçın ikinci yarısında Rektör Saatcı hakem olurken, Cüneyt Çakır ise oyuncu olarak maça devam etti. Dostluk maçında protokolün yer aldığı takım, MAKÜ öğretim üyelerinden oluşan takıma 2-1 mağlup oldu.
Çeşitli yarışmalarda derece elde eden MAKÜ sporcularına ödüllerinin verilmesinin ardından Cüneyt Çakır'ın yönettiği bazı maçların görüntüleri izletildi. Daha sonra, MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Saatcı, hakem Cüneyt Çakır'a biniş giydirip 'fahri doktora' belgesini verdi.
Törende konuşan Rektör Saatcı, Cüneyt Çakır'ın elde ettiği başarılarla üzerine düşen görevi yaptığını ve yapmaya devam ettiğini belirtti. Çakır'ın bulunduğu mevki ve kazandığı başarılarla Türk milletini gururlandırdığını kaydeden Prof. Dr. Saatcı, "MAKÜ olarak işin erbabı olan ve ülkemizin adını uluslararası platforma taşıyan, aynı zamanda işini iyi yapan bir babanın iyi bir asistanı olmayı başararak kendi hikayesini yazan Cüneyt Çakır'ın bu başarısını paylaşmanın, desteklemenin ve sahiplenmenin bir görev olduğu bilincindeyiz" dedi.
"FEDAKARLIKLAR YAPTIK"
Kendisine 'fahri doktora' unvanını layık görenlere teşekkür eden Cüneyt Çakır, "Şu an o kadar heyecanlıyım ki, dünya kupası finalini yönetsem ancak bu kadar heyecanlanırım" dedi. Bir hakemin bir şeyi başarmak için verdiği mücadeleyi en iyi tarif eden kelimenin çalışmak olduğunu söyleyen Cüneyt Çakır, "Bizler Türk hakemleri olarak bu noktaya çalışarak geldik. Çok büyük fedakarlıklar yaptık. Dışarıdan baktığınızda 90 dakika sahada maç yönetenler olarak görülebiliriz ama biz hakemliği bir aşk olarak görüyoruz" diye konuştu.
Cüneyt Çakır, hakamliğe 1994 yılında başladım ve bu aşkı babasından aldığını anlatırken, "İyi ki de almışım. Ona çok teşekkür ediyorum. Bu zaman zarfı içerisinde sadece saha içerisinde 90 dakika maç yöneterek değil, bunun dışında işinizden, evinizden fedakarlık yaparak geliyorsunuz bu noktaya. Geçenlerde bir hesap yaptım. Bir yılın 156 gününü evden uzakta geçirmişim. Gidene kolaydır her zaman. Sevgili eşime çok teşekkür ediyorum bana verdiği destekten dolayı" dedi.
"GELMEK İSTEDİĞİMİZ NOKTA"
Türk hakemliğini büyük bir garda bekleyen, hiç hareket etmeyen bolca vagonu olan bir trene benzettiğini aktaran Çakır, şöyle konuştu: "Uzun yıllardır çok önemli şampiyonalarda görev alamayan ama bunun özlemiyle bekleyen bir hakem grubu vardı. Bizler çok şükür ki bu treni çalıştırmayı başardık. Artık tren bütün vagonlarıyla birlikte hareket ediyor. Gelmek istediğimiz nokta bu mu? Asla değil. Daha bu trenin gidecek çok istasyonu var. Bizim tek hedefimiz bu treni bir daha asla o garda bekletmemek. Bundan sonra 'Ne zaman bir uluslararası organizasyon varsa orada bir Türk hakemi olacak' dedirtmek istiyoruz."
TRİBÜNDEKİ TÜRK BAYRAKLARI
Polonya ve Ukrayna'nın ortaklaşa düzenlediği 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası'nın, Ukrayna'da oynanan Portekiz- İspanya yarı final maçını yönettiğini anımsatan Cüneyt Çakır, bu maça ilişkin bir anısını da şöyle dile getirdi: "Yarı finalin bir heyecanı var. Tüm dünyada en az 1 milyar kişinin televizyonlardan izlediği bir maç. Ukrayna'da oynanan maç için sahaya çıktık. Oyuncular yerlerini aldı. Oyunu başlatacağım. Yardımcılarımdan 'tamam' işareti alacağım. Şeref tribünü önündeki yardımcıma döndüm ve 'tamam' işaretini aldım. Diğer tarafa döndüm ki, yaklaşık 500 kişilik bir grup Türk bayraklarını çıkarmış 'Türkiye, Türkiye' diye tezahürat yapıyor. Herhalde bundan daha büyük gurur ve mutluluk yoktur."
DOSTLUK MAÇINI YÖNETTİ
Törenin ardından MAKÜ Meslek Yüksek Okulu sahasında dostluk maçı düzenlendi. Hakemliğini Cüneyt Çakır'ın yaptığı dostluk maçında Vali Nurettin Yılmaz, İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Yavuz Özfidan, Cumhuriyet Başsavcısı Ali Nevzat Açıkgöz, MAKÜ Rektörü Prof.Dr. Mustafa Saatcı forma giydi. Maçın ikinci yarısında Rektör Saatcı hakem olurken, Cüneyt Çakır ise oyuncu olarak maça devam etti. Dostluk maçında protokolün yer aldığı takım, MAKÜ öğretim üyelerinden oluşan takıma 2-1 mağlup oldu.