Güncelleme Tarihi:
O, Cumhuriyetimizin sembolüydü adeta.. Onunla yaşıttı.. Acı, tatlı anılarını birlikte yaşamıştı.. Uzun yıllarını, rahmetli Vehbi Koç'un armağan ettiği Koç yurdunun yanındaki 80 metrekarelik dairede geçirmişti.. Ankaralıların kalbinde özel bir yeri vardı.. Hasan Polat, Orhan Şeref Apak, Keşfi Tarlan, Halim Çorbalı, Tugay Özçeri, Rüzgarın Oğlu Zeynel ve bunların kapasitesinde nicelerini yetiştiren; Türkiye'ye hem birinci sınıf futbolcu, hem yönetici, hem de devlet adamı niteliğinde isimler kazandıran, kaliteli bir kulüptü.. Bugün de öyledir..
YİTİRİLEN NESİL..
1.Lig'den düştükten sonra 13 yıl ikinci ve üçüncü ligde gezinmesi, genç nesli yitirmesine yol açtı.. Yeni doğan veya o sırada çok küçük yaşta olan bu nesil, uzun süre Gençlerbirliği'nin adını bilmeden yaşadı.. Kırmızı-siyahlılar, bu kayıp yılların acısını hala içinde hissediyor.. Hızla toparlanıyor, başarıdan başarıya koşuyor ama, bu somut örnekler taraftar desteğini beraberinde getiremiyor..
Duayen başkan İlhan Cavcav göreve gelmeden önce dikili ağacı bulunmayan kulübün, bugünkü tesislerinin eşi Türkiye'de yok.. Kasasında trilyonlarca lirası, bütün kulüplerin transfer etmek için ağzının suyunun aktığı futbolcuları var.. ‘‘Bunları satarsa ne olur ?’’ diye sorarsanız, ‘‘Hepsini aynı anda elden çıkartmadıkça, hiçbirşey olmaz’’ yanıtı, rahatlıkla verilebilir.. Çünkü, mükemmel alt yapısı ve enfes PAF takımı, yeterli sigortası.. A takımında gelecek sezon yer vermeyi düşündüğü, şu anda kadroya giremeyen oyuncuları, başka kulüplere kiralamış. Tek eksiği, kendi adına yapmayı düşündüğü bir stadyum.. Bu konuda da Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'den yardım bekliyor. ‘‘Kore Anıtı'nın karşısında, otobüslerin parkettiği yeri bize versinler. Devletten tek kuruş almadan, buraya 10 bin kişilik stadımızı yapalım’’ diyorlar.
YERLİ ERHARD..
Ne derseniz deyin.. Almanya'da bir ‘‘Ludwig Erhard mucizesi’’ vardı, Türk futbolunda da bir ‘‘İlhan Cavcav mucizesi’’ var.. 5 kuruşsuz, tesissiz, taraftarsız, kalitesinden başka hiçbir silahı bulunmayan kulübü, bugünkü imrenilecek hale o getirdi..
Gençlerbirliği ile ne kadar iftihar etsek azdır.. Şampiyonluk o kadar önemli değil.. Yaptıkları ve yapacakları, Türkiye'deki bütün kulüplere örnek olmalı, ‘‘Gençlerbirliği gerçeği’’ Spor Yüksek Okullarında ders olarak okutulmalıdır!