Güncelleme Tarihi:
Edip Uras yazıyor |
Premier Lig’in 16. haftasında, şampiyonluğun gittikçe uzaklaşan adaylarından Arsenal, ligin orta sıra takımlarından Middlesborough ile karşılaştı. Riverside Stadı’nda, 2007/8 sezonu başlangıcında yapılan bir araştırmaya göre Premier Lig’in yedinci en gürültülü seyircisinin önünde, bizim eski milli formaları andıran kırmızı beyazlı Middlesborough’da milli futbolcumuz Tuncay Şanlı 17 numaralı formayı taşıyordu.
Yağmurlu bir sonbahar öğleden sonrasında oynanan karşılaşmanın başlangıcında ev sahibi sahada daha baskın gözüktü. Middlesborough genelde medyamızın pek sevmediği düz oyunculardan oluşan mücadeleci bir takım. Gareth Southgate futbolculuğu sırasında çok gördüğümüz hırsını ve mücadeleci karakterini iki sezondur görev yaptığı takımına artık iyiden oturtmuş gözüküyor. Çok koşan ve rakibin oyununu bozan defans ve orta alanı, ileride Tuncay, Aliadiere veya Alves gibi ileri top taşıyabilen ve sonuca gidebilen yine mücadeleci hücum oyuncuları ile takviye ediyor. İlk dakikalardan itibaren özellikle ikili mücadelelerde başarılı olan ev sahibi takım rakip kaleye doğru pozitif bir oyun oynamaya başladı.
Maçın gidişinin aksine, şampiyonluk yarışından kopmamak için mutlaka kazanması gereken Arsenal’ın irikıyım forveti Adebayor 17. dakikada kornerden gelen topa bırakın hareketlenmek, zıplamak zorunda bile kalmadan vurduğu kafa vuruşu ile takımını öne geçirdi. Riverside’da seyircilerden kaygan zeminde gelen pas hatalarına mırıltılar yükselmeye, deplasmandaki Londralılar’ın sesi daha gür çıkmaya başladı. Defansının kötü bir adam paylaşma hatası ile hediye ettiği gole Middlesborough 35. dakika dolarken yanıt verdi. Arsenal defansının solunda Clichy’nin uzaklaştırmak isterken Middlesborugh’nun baskı yapan oyuncularına çarptırdığı top ceza alanının sağında Tuncay’ın önüne düştü, Chelsea’nin istediği forvet topa Arsenal defansından önce hakim oldu ve kalenin önüne sert ve çok havalandırmadan bir top gönderdi, Arsenal o anda kendi yetiştirdiği Aliadiere’i gönderdiğine pişman oldu. 25 yaşındaki Fransız sert bir kafayla ağları havalandırdı.
İkinci yarıda özellikle 60 dakika sonrasında Arsenal maçta ağırlığını hissettirdi. Middlesborough, daha az çıkmaya başladı, ileride Aliadiere’in biraz arkasında oyuna başlayan Tuncay iyiden orta alanın ortasına kadar geriledi. Soldan Downing maçın başındaki gibi çıkamaz oldu. Buna karşılık özellikle defansta Huth ve Johnson, ön liberoda Arjantinli Julio Arca rakibe çok pozisyon şansı vermediler. Mücadeleli bir maç oldu, Van Persie’nin maçın sonlarına doğru yakaladığı şansı değerlendirememesi Arsenal’a üç puan getirebilirdi. Maçın ilk yarısında Middlesborough’nun verilmeyen penaltısı ise hakemin yaptığı bir dizi hatadan sadece biriydi. Maçın İngiliz yorumcuları ‘gece Maraton’da Erman Toroğlu’nun ne diyeceğini bile beklemeden’ görüşlerini paylaşabiliyorlar; bazı faullerde ‘hakemlerin bazen futbol oyununu anlamadığı’ düşündüklerini söylediler.
Tuncay her zamanki oyunlarından birini oynadı, her zamanki gibi çalışkandı, zaman zaman fizik mücadelelerde zayıf kaldığından top kayıpları yapsa da genelde takımını öne çıkardı, güzel paslar dağıttı, en önemlisi golün asistini yaparak zaten kendisine hayran Middlesborough taraftarından bir maç daha geçer not aldı.
Middlesborough’ya transfer olduğunda, ‘yanlış takıma gitti’ diyenler, ‘Fenerbahçe’den aşağıda bir takıma gitti’ diyenler şimdi neredeler? Geçen yılın Şampiyonlar Ligi çeyrek finalisti bu yıl evine ligin en kötü takımlarından biri olarak döndü. Tuncay kariyeri için en doğrusunu yaptı, ama futbol oynayarak, zorluklara göğüs gererek, yılmayarak ve sabır göstererek işini yapmaya çalışan her profesyonel gibi ilgimizi çekmiyor pek. Bize ‘evimi özledim’ diye ağlaşan, onunla bununla dalaştığı için takımlarından kovulan, magazin adamlar gerek, kim ne yapsın düzgün futbolcuyu, eleştirirsin, beğenmezsin hatta aşağılarsın olur biter. Tek maçlık performanslarla ya göklere çıkarır yıldızlaştırırsın, ya da tek maçta her türlü hakaretle çamurların içine atıverirsin adamı. Zaman geçtikten sonra haksız olduğun yüzüne çarpılsa da önemli değil, en önde alkış tutanlardan olursun, kimse sana daha önce şöyle böyle demiştin, şunu bunu yazmıştın demez. Dün dündür, bugün bugündür bu ülkede. Bakın Lincoln’e, iki haftada tüm geçmişi unutturdu, yıldız oluverdi adam. İstikrar için her hafta her hafta ne diye uğraşsın, bu ülkenin insanı çabuk unutur nasılsa.
Bu Cumartesi, Tuncay’lı Middlesborough evinde Arsenal ile puanları paylaştı, çok güzel bir maç olmadı ama futbol seyrettik, mücadeleli bir maç izledik, formalarının hakkını vermeye çalışan profesyoneller gördük. Kanal değiştirmek istemiyor insanın canı böyle zamanlarda çünkü bizim maç yayınlarının sonunda diyor ya, sponsorun sunduğu
‘Maç Keyfi Sona Erdi’.