Cristiano Ronaldo'nun röportajının yeni bölümü yürek dağladı! 'Hayatımın en zor dönemiydi! Küllerini evimde saklıyorum...'
Güncelleme Tarihi:
Portekiz ile Dünya Kupası'na hazırlanan Cristiano Ronaldo'nun Piers Morgan'a verdiği röportaj dünya futbolunu sarsmıştı. Manchester United'a döndükten sonra birlikte çalıştığı teknik direktörler, kendisini eleştiren eski takım arkadaşları ve yönetim hakkında flaş açıklamalar yapan Ronaldo, röportajın yayınlanan yeni bölümünde ise doğumunda hayatını kaybeden oğlu ile ilgili duygusal ifadeler kullandı.
Portekiz ile 2022 Dünya Kupası'na hazırlanan Cristiano Ronaldo'nun Piers Morgan'a verdiği yaklaşık 90 dakikalık röportajın her bölümü büyük ilgi görüyor.
Piers Morgan'a verdiği röportajın Pazartesi günü yayınlanan ilk bölümünde Manchester United'a transfer olma sürecinden teknik direktör Erik ten Hag ile yaşadığı krizlere, Wayne Rooney'nin hakkında yaptığı eleştirilerden Ralf Rangnick dönemine kadar her şeyi dobra dobra anlatan Ronaldo, ikinci bölümde ise kulüp ve yönetimle ilgili çarpıcı iddialarda bulunmuş ve çocuğunun hastalığına inanmadıklarını söylemişti.
Alex de Souza'nın yeni takımı belli oldu!37 yaşındaki yıldız futbolcu, röportajın yayınlanan yeni bölümünde ise Nisan ayında doğan ikiz çocuklarından erkek olanın hayatını kaybetmesinin ardından partneri Georgina Rodriguez ile birlikte yaşadıklarını anlattı.
RÖPORTAJIN İLK BÖLÜMÜ
"ERIK TEN HAG'A SAYGI DUYMUYORUM"
Manchester United bana ihanet etti. Erik ten Hag'a saygı duymuyorum çünkü o bana saygı duymuyor. Bana saygı göstermeyen birine ben de saygı göstermem. Çok fazla üzerime geliyorlar ve beni sürekli takımdan ayrılmam için zorluyorlar. Kötü gidişatın sebebi benmişim gibi gösteriliyorum. Sadece teknik direktör değil kulüpteki birkaç kişi daha bunu yapıyor. İhanet uğramış gibi hissediyorum. Buna cevap vermemeliyim. Bilmiyorum... Ama neyse umurumda değil. İnsanlar doğruyu dinlemeli. Evet, ihanete uğramış hissediyorum. Bazılarının beni burada istemediğini hissediyorum. Sadece bu sezon değil geçen sezon da...
"ONDAN DAHA YAKIŞIKLI OLDUĞUMU SÖYLEMEME GEREK YOK"
Wayne Rooney'nin beni bu kadar sık eleştirmesine anlam veremiyorum. Sanırım o emekli olmuşken ben hala elit seviyede Futbol oynuyor olduğum için... Ondan daha yakışıklı olduğumu söylememe gerek yok zaten.
"TARAFTARLAR GERÇEĞİ BİLMELİ"
Bence taraftarlar gerçeği bilmeli. Bu kulüp için en iyisini istiyorum. Bu yüzden Manchester United'a geldim. Ama burada City, Liverpool ve hatta şu anki Arsenal gibi en üst seviyeye ulaşmamıza yardımcı olmayan bazı şeyler var. Bence bir noktada bu kulüp zirvede olmalı ama ne yazık ki değil. Picasso'nun dediği gibi bir şeyi yeniden yaratmak için önce onu yok etmeniz gerekiyor. Buna benimle başlarlarsa bu sadece benim bir sorun. Manchester United'ı seviyorum, taraftarları seviyorum. Onlar her zaman benim yanımdalar. Ama farklı bir şeyler adına çok, çok şeyi değiştirmeleri gerekiyor. Kulübün hak ettiği yolda olmadığını herkesten daha iyi biliyor. Elbette farkında. Herkes farkında. Bunu göremeyenler... Görmek istemedikleri için kör taklidi yapıyorlar.
"FERGUSON'DAN SONRA İLERLEME SIFIR"
Manchester United, Sir Alex Ferguson'ın görevden ayrılmasından sonra hiçbir gelişim gösteremedi. İlerleme sıfır. Hiçbir gelişim görmedim. Kalbimin sesini dinledim. Sir Alex bana 'Manchester City'ye gidemezsin' dedi. Ben de 'Tamam Patron' dedim
"RALF RANGNICK'İN ADINI BİLE DUYMADIM"
Bir teknik direktör bile değilseniz nasıl Manchester United'ın başındaki patron olacaksınız? Adını bile duymadım.
RÖPORTAJIN İKİNCİ BÖLÜMÜ
"UTANÇ VERİCİ"
"Manchester United yöneticileri yeni doğan kızımın hastalığına inanmadı. Bu utanç verici çünkü benim sözüme güvenmediler. Sezon öncesi hazırlık kampına da bu yüzden katılmamıştım, ailemin yanında olmam gerekiyordu. Bildiğiniz gibi Manchester United marketing yapan bir kulüp. Onlar paralarını pazarlamadan, spordan alıyorlar ama bence Glazerlar durumu umursamıyor."
"ARKADAŞIM DEĞİL, MESLEKTAŞIM"
"Eleştirmek çok kolay. Eğer televizyonda yorumculuk yapıyorsanız meşhur olmak için birilerini eleştirmek zorundasınız. Bunu gerçekten anlamıyorum. Sizinle aynı soyunma odasını paylaşmış insanların böyle eleştiriler yaptığını görmek kolay değil. Dünyanın en fazla takip edilen adamıyım. Onlar da bundan faydalanıyor. Bu tesadüf olamaz."
"Bundan bir yıl ya da 6 ay kadar önceydi. Wayne Rooney ile birlikte burada bizim evdeydik. Çocuklarını aldı ve 12 yaşındaki oğlumu da evine futbol oynamaya davet etti. Böyle davranışlara anlam veremiyorum. Yeni bir iş ya da herhangi bir gazeteye kapak olmak istediklerinde böyle yapıyorlar. Rooney ve Gary Neville benim arkadaşım değil, meslektaşım. Birlikte oynadık ama asla bir akşam yemeği yemeyeceğiz."
RÖPORTAJIN ÜÇÜNCÜ BÖLÜMÜ
"HAYATIMIN EN ZOR GÜNLERİYDİ"
"Yeni doğan oğlumun ölümü hayatımda yaşadığım en zor şeydi. Kızımız Bella sağlıklı bir şekilde doğmuştu ama oğlumuz Angel hayatını kaybetmişti. Georgina ile eve döndüğümüzde sabırsızlıkla yeni kardeşlerini bekleyen çocuklar yanımızda sadece Bella'yı görünce; 'Diğer bebek nerede baba?' diye sorular sordu. 12 yaşındaki büyük oğlum Cristiano Jr. durumu anlayıp odasına gitti ve ağlamaya başladı. Eva, Mateo ve Alana Martina'ya durumu anlatmamız gerekiyordu. Georgina'nın etrafında koşturarak diğer bebeği sormaya devam ettiler. Yaklaşık 1 hafta geçtikten sonra onlara olabildiğince açık şekilde yaşanan şeyi anlattık. Kardeşleri Angel'in artık cennette olduğunu söyledik. Haberi anladıktan sonra Angel için resimler yapmaya başladılar. Gökyüzü çizip bize getirdiler ve 'Baba bak bu Angel için, o cennetten bizi izliyor.' dediler."
"Yaşadığımız bu olayın ardından daha iyi bir baba olduğumu fark ettim. Onlara karşı daha yakındım, onlar da babalarına daha yakın oldular. Georgina ile de daha yakınlaştık. Mutluluğu ve hüznü birlikte paylaşmayı öğrenen insanlar haline geldik. Son 6 ay gerçekten çok zordu. Hayatımın en zor dönemi diyebilirim. Düşünsene bir yandan mutlusun çünkü bir kızın dünyaya gelmiş. Ama diğer yandan onunla birlikte doğan oğlun hayatını kaybetmiş. Kelimelere dökerken bile çok zorlanıyorum.
"ÖLEN OĞLUMUN KÜLLERİNİ EVİMDE SAKLIYORUM, ONUNLA KONUŞUYORUM"
"Oğlum Angel'in küllerini evimde saklıyorum. Evimin altında küçük bir kilise var, şapel de denebilir. Babamın külleri de orada benimleydi. Angel'in küllerini de onun yanına koydum. Küllerini denize veya okyanusa atmak istemedim. Ömrümün sonuna kadar benimle olacaklar. Bazen Angel'in küllerini yanıma alıp konuşuyorum. Bu beni daha sakin, daha iyi bir insan ve baba yapıyor."
