Comolli gölge etmesin, Yanal altıncı yapar!

Moderatör Kenan Başaran sordu, yazarlarımız yanıtladı. İşte o sorular:

1- Transfer sürüyor; ama şu ana kadar en doğru, şampiyonluk hamlesi diyebileceğimiz bir transfer oldu mu?

2- Sezon başından beri santrfor alımında büyük sorun yaşayan Galatasaray'da bir yönetim beceriksizliği mi var?

3- Beşiktaş ne istiyor? Kadroda önemli değişim ve 9 puanlık farka rağmen şampiyonluk söylemi çok gerçekçi mi?

4- Fenerbahçe'de Murphy Kanunları mı işliyor? Ne yapsa olmuyor. Yanal devre arasını iyi kullanamamış gibi. Ne dersiniz?

5- Kulüp ekonomik olarak zorda ama Koç'un biraz daha borç riskini göze alıp takviye yapması gerekmiyor muydu?

6- Başakşehir, Trabzonspor'u rahat geçti. "Şakaları yok" diyebilir miyiz? Trabzon'un hakem ve düzen isyanı farklı mı?

İBRAHİM SETEN

TRANSFERDE 15'İNCİ

1- Beşiktaş, hocasının acil takviye istediği santrfor ve stopere iki mantıklı transfer yaparak, kampa yetiştirdi. Başakşehir, Costa’yı 3.9 milyon Euro kârla satar satmaz yerini doldurdu. ‘Çat’ diye Robinho’yu da aldı ki, tam şampiyonluk transferi. İki kulübün de reflekslerini kutlarım. G.Saray’ın golcülerini görmem lazım. Geç kaldıkları kesin. F.Bahçe şu an için transferde de 15. sırada! Ama en doğru hamleyi tahtası kapalı olmasına rağmen yıllık 10 milyon Euro ödediği Burak ve Kucka’dan kurtulan Trabzon yaptı.

YÖNETİM HENÜZ 1. LİG SEVİYESİNDE

2- Galatasaray’ın şampiyon kadrosundaki iki santrforu kimdi? 29 gol atan Gomis ile Eren. Gomis 24 Ağustos gönderildi; Eren’in gideceği taa 6. haftadan belliydi. Terim’in istediği golcüler de belli, ‘Satürn Ligi’nden istemedi... O listenin 1.’sini, 2.’sini geçtim, 5. seçeneğini bile

a) Sezon başına;

b) İkinci yarı kampına yetiştiremiyorsan burada tüm eksi kredi yönetime yazar. Para yok diye, mali kaynağı bile Ozan ve Rodrigues üzerinden Terim yarattı ama olmuyor, beceremiyorlar... Terim A klas hoca ama yönetim henüz 1. Lig seviyesi...

İLK İKİYE GİREMEZSE GÜNEŞ GİDER

3-Beşiktaş’ın romantizmden uzak tutumunu takdir ediyorum. Şampiyon olmak istiyor ama hayal de görmüyor. İki öncelikleri var:

1-Darülaceze’ye dönen kadroyu gençleştirmek,

2-60 milyon Euro’luk maaş giderini azaltmak.

Bunu yaparken giden pahalı isimlerin yerine, gelen ucuz adamların isabet oranı şampiyonluk şansını belirleyecek. Güneş’e yalandan da olsa teklif edilen 3 yıllık mukavele, kimyasını yerine getirdi. Güneş’in kaderini 16 maçtaki performansı belirler. Geçen seneki gibi olursa Güneş gider; ilk 2 sıra başarı olur.

2-3 HIZLI ADAM VE ZAMAN LAZIM

4-Tam tersi. Yanal, kafasındaki futbolu oynatabilmek için fizik gücü yetersiz kadroya devre arasında biraz yükleme yapmış. Onun yıpranmışlığını hissettim Bursa’da. 2-3 hafta daha lazım. Çok flaş değil, kalitesizliği giderecek 2-3 hızlı adam ve biraz zaman ilaç olacak. Yorulana kadarki F.Bahçe’yi beğendim. Yanal, kariyeri boyunca ilk sezonlarında çıkış yakaladı; F.Bahçe’yi ilk 6’ya sokacaktır. Yeter ki, Comolli gölge edip sıvamasın.

PANİK TRANSFER İSTEMİYOR

5-Aziz Yıldırım’ın 20 yıl boyunca attığı transfer karavanaları; F.Bahçe’nin şu an düştüğü mali krizin ana sebebi... Gördük ki, Ali Koç da ilk 6 ayda selefi kadar kötü atışlar yaptı. Ancak önemli bir farkları var: Panik transferi. Aziz Bey’in alametifarikası fahiş fiyatlı panik transferlerdi. Koç da panikte ama Allah’tan aynı yolu denemiyor. Bu seçimini destekliyorum. Bence bunun ana nedeni Comolli’nin ipiyle tekrar aynı kuyuya inmek istememesi. 11’de 2-3 transfer isabeti sağlayan Comolli’nin gönderileceği aşikâr... Kimsenin ağzıyla kuş tutmasına gerek yok, ön tarafa ve orta sahaya birer mantıklı takviye yeter.

BAŞAKŞEHİR ÇATIR ÇATIR OYNADI

6-Trabzon, düzene bakacağına önce paraları nereye harcadığı belli olmayan eski başkanları Hacıosmanoğlu ve Usta ile hesabını görsün. Başakşehir maçında Meler ve VAR’daki Aydınus’un yönetimleri kötüydü, Trabzon aleyhine kritik hatalar yaptılar. Ama sabaha kadar da oynansa gene Başakşehir kazanırdı; çatır çatır top oynadı.

GÜNTEKİN ONAY

BAŞAKŞEHİR TAM İSABET

1- Başakşehir’in Robinho ve Serdar Taşçı hamleleri çok isabetli. Takım kalitesini ve kadro derinliğini artıracak tecrübeli isimler aldı. Galatasaray’da iki ‘oynayan stoper’ gitti ve yerlerine Marcao ile Semih Kaya geldi. Bu alanda güçlendiklerini söylemek zor. Bir değil, iki santrfora ihtiyaçları var ve hâlâ beklenti sürüyor. Ayrıca takımın önemli oyuncularından Rodrigues de satıldı. Beşiktaş ise Burak ve Mirin ile golcü ve stoper sorununu çözmüş görünse de Babel’in ayrılmasıyla (Quaresma da da giderse) bu kez farklı problemlerle yüzleşti. Beşiktaş’a en az bir golcü kanat-forvet şart.

ORTADA BİR YÖNETİM BECERİSİ YOK

2- Ekonomik koşulların G.Saray yönetimini çok zorladığı bir gerçek. Ancak Bafetimbi Gomis’in ayrıldığı Ağustos ayından beri bir santrfor arayışının olduğunu göz önünde bulundurursak, ortada bir beceri olmadığı gerçeği de var. Şampiyonluk yarışı açısından da Galatasaray, içeride 10, dışarıda 8 maç oynadı. Bu da bir dezavantaj.

BEŞİKTAŞ HEDEF KÜÇÜLTEMEZ

3- Beşiktaş, Akhisar’ın kalesine tehditkâr gelmesine çok izin verip çok pozisyon gördü. Ama atılan 3 gol, Burak’ın 2 net fırsatı ve Larin’in de kaçırdığı net pozisyonu göz önünde bulundurursak az fırsat ürettiğini söylemek acımasızlık olur. Beşiktaş, hedef küçültemez. Asla başarısızlığı kabul etmemelidir. Gidenlerin yerine daha aç, kaliteli ve enerjik oyuncular alınmazsa şampiyonluk yarışında var olması zor olur. “Şampiyonlukta ben de varım” diyebilmesi için önce minimum 2 puan ortalamasını bulana kadar bir galibiyet serisi yakalamak zorunda. Bu da 24. haftayı 47, hatta 25. haftayı 50 puanla kapattığı takdirde ancak söz konusu olur.

İLK YARIDAKİ 17 MAÇTAN KÖTÜYDÜ

4- Yanal’dan güçlü bir dokunuş bekledik. Ama 3 lig ve 2 kupa maçında gerçekleşmedi. Yanal’ın ligde henüz galibiyeti yok. Bu takım Yanal’ın istediği yüksek tempo, önde baskılı futbolu oynayamaz. O düzeyde bir fiziksel güç yok. Pas oyunu sergileyecek bir kalite hiç yok. Bursa maçının 2. yarısı ligin ilk yarısındaki 17 maçtan bile daha kötüydü. F.Bahçe doğru bir oyun bulmalı. Ama 2. bölgeyi kapatıp, kazandığı toplarla direkt bir geçiş oyunuyla sonuç alabilir. Orta sahası golcü ve yaratıcı değil. Savunma arkasına geçecek tipte forvet yok. Bu kadroda bir kimya oluşturmak kolay değil.

DÜŞMEYİ CİDDİYE ALMIYOR

5- Bu sezon F.Bahçe için kayıp. Yönetim, düşme tehlikesini ciddiye almıyor ve ligi salt ilk 10’da bitirme hedefiyle maliyetli bir transfere gerek görmüyor. Bu kadro küme düşmez. 2-3 kaliteli oyuncu F.Bahçe’nin çehresini değiştirir ama Avrupa’ya taşımaz. Düşünce bu olsa gerek. Ama yine de Slimani ve Benzia’nın tutulmasını anlamsız buluyorum ve yerlerine transfer yapılması gerekiyor.

‘MUTLU SON’UN EN GÜÇLÜ ADAYI

6- Başakşehir, Arda ve Robinho ile kalitei ve öz güvenini tepeye taşıdı. Trabzon’da gördük. Hem kadro derinliği, hem puan farkı hem de yetenekli bir hocaya sahip olduklarını hesaba katarsak, şampiyonluğun en güçlü adayı diyebiliriz. Camia takımı olmaması ciddi dezavantaj. Dünyada taraftarı olmayan veya şehir takımı olmayan hiç bir takım şampiyonluk kazanamadı. Bu da bir gerçek.

UĞUR MELEKE

LİDER, İKİ KADER OYUNCUSU ALDI

1- Üç sene önce 1 milyar 200 milyon Euro’luk ederiyle Avrupa altıncısı olan lig, şu anda 500 milyon seviyelerine ve onunculuğa geriledi. Deniz bitti, herkes olağanüstü kan kaybetti. O yüzden de her sene Ocak transferinde Avrupa’nın bir numaralı alıcısı olan Süper Lig, şu anda satıcı konumunda. Şampiyonluk yarışını etkileyecek en önemli ve belki de tek transferi Başakşehir yaptı. Süper Lig’de zaten toplam 4-5 kader belirleyici futbolcu var, bunların ikisi (Visca ve Robinho) artık aynı takımdalar.

BECERiKSİZLİK GOMİS İLE BAŞLADI

2- Süper Lig’in en iyi futbolcusu geçen sezon Galatasaray forması giyiyordu. Eğer Gomis makul bir maaş artışıyla ikna edilip takımda tutulsaydı, muhtemelen Devler Ligi’nde gruptan çıkılacak; Fransız santrfor kendisine ödenen parayı 10 misliyle iade etmiş olacaktı. Galatasaray teknik ekibi ve yönetimi, Türk futbol tarihinin en büyük beceriksizliklerinden birine imza attılar Gomis’i tutamayarak. Şimdi Gomis’e verilmeyen para belli ki Alan’la Tetteh’e verilecek ironik bir şekilde.

ADI KONMAMIŞ FEDA YAŞANIYOR

3- Beşiktaş, “Adı konmamış feda” sezonunu yaşıyor bu kez de belli ki... İlk devrede Başakşehir karşısına çıkan 11’in (kaleci dışında) yaş ortalaması 32,5 olunca, kapalı kapılar ardında neşter kararı alınmış anlaşılan. Sadece ‘resmi menemen açıklaması’ gelmemiş bu kez Ümraniye’den! Sezon devam ederken Negredo, Pepe ve Babel’le yolların ayrılmasına başka mantıklı bir açıklama bulamıyor insan. Ljajic, Dorukhan, Güven ve Mirin takviyeleri, gençleştirme sinyali. Ancak o zaman Burak transferi neydi? İşte onu ben de açıklayamıyorum.

TEHLİKE SİNYALLERİ ÇALIYOR

4- Fenerbahçe’nin ilk yarıdaki en büyük yanılgılarından biri, takımın kaliteli olduğu sanrısıydı. Hayır, F.Bahçe yeterince kaliteli bir takım değil. Büyük bir yetenek zafiyeti var. Slimani en iyi gününde de yetenekli bir oyuncu değildi, Ayew değildi, Dirar değil. Jailson değil, Frey değil, Hasan değil. Kadro mühendisliği yanlış yapılmış; yürekliler-savaşçılar doldurulmuş Samandıra’ya. Yetenekli oyuncu yok denecek kadar az. Eğer şu 8 günde nokta atışı 3-4 yetenekli transferi yapamazlarsa, F.Bahçe için tehlike sinyalleri çalıyor.

4-5 NOKTA TRANSFER ŞART

5- Türk futbolunun en değerli düşünce adamlarından biri olarak gördüğümüz Ali Koç’un da, Fenerbahçe’nin mevcut durumu nedeniyle sağlıklı karar alma melekesi hırpalanmış görünüyor. Futbol takımının ilk devredeki kangreni Kuzey Afrikalı gamsızları hâlâ uzaklaştırmamış olmalarını, üstüne üstlük bir de Dirar’ı affetmelerini anlamakta zorlanıyorum. Takviye için önlerinde 8 kritik gün var. O meşhur TV programında mor renkle gösterilen bölgelere 3-4 nokta atışı transfer yapmak zorundalar.

YENERSE BÜYÜK BİR EŞİK ATLAR

6-32 yaş ortalamalı, tek bir sezon şampiyon olma üzerine kurulmuş bir proje takımı. İleri beşlinin biri eski Inter’li, biri Real Madrid’li, biri Barcelona’lı, biri de Süper Lig’in en iyi oyuncusu Visca... Hedeflerine de ‘doğru futbol’ oynayarak, rakiplerini birer birer alt ederek adım adım gidiyorlar. İlk devrede Beşiktaş’ı yenip yarış dışı bırakmışlardı. Şimdi de Trabzon’u yenip saf dışı ettiler. Kasımpaşa’yı da yenerlerse çok büyük bir eşiği atlamış olacaklar. Evet, bence de Clichy’nin golü öncesi Abdülkadir’e faul var. Ve kritik bir andı o.

MEHMET ARSLAN

ROBINHO, BÜYÜK FAVORİ YAPTI

1- Elbette buna verebileceğim yanıt “Başakşehir” olacak. Robinho, hamlesi bana göre ikinci yarıda şampiyonluğun en büyük favorisi haline getirdi Başakşehir’i. Sadece transfer hamlesi değil, planlama olarak da Başakşehir diğer takımların çok çok önünde. Burak Yılmaz transferi ve Babel gibi birkaç ismin gönderilmesi ya da gönderilme aşamasında olması Beşiktaş’ın da önümüzdeki sezon için yeni ve çok doğru bir planlamanın içinde olduğunun habercisi. Bunun dışında, ikinci yarı ve şampiyonluk için doğru bir hamle yapan takım olduğunu ne yazık ki söyleyemeyeceğim.

DOĞRU İSİM SIKINTISI ZORLADI

2- Buna yönetim beceriksizliği değil de çaresizliği desek, çok daha doğru olacak zannediyorum. Bir yanda maddi zorluklar, diğer yanda doğru ismi bulma sıkıntısı Galatasaray’ın ligin ikinci yarısı için arzuladığı transferleri yapamamasının en büyük nedeni.

DOĞRU BİR YAPILANMA İÇİNDE

3- Başakşehir’den sonra en gerçekçi planlamayı hayata geçirmeye çalışan takım, sanırım Beşiktaş. Altından kalkılamayacak boyutlara ulaşan oyuncu maaşları bonservis ödemeleri Beşiktaş’ı yeni bir yol bulmaya doğru itiyor. Dolayısıyla siyah beyazlılar, ikinci yarıdan itibaren küçülmeye ama küçülürken de doğru isimlerle futbol olarak büyümeye gayret ediyor. Bunu hayata doğru olarak geçirebildikleri oranda başarılı olacaktır.

ANCAK 10 iLE 12’CİLİK ARASINA

4- “Ne yapılsa olmuyor demişsin”... Allah aşkına Fenerbahçe’de ne yapıldı ki? Şu ana kadar hayata geçmiş bir transfer yok. İşin kötüsü, Fenerbahçeli oyunculara talip olan bir takım da yok. Ersun Yanal ile karakter kazanmaya çalışan bir takım var, bu doğru ama ne yazık ki kazanmaya başlayan bir takım yok. Sanırım birkaç hafta içerisinde Fenerbahçe hem fizik hem de oyun olarak daha güçlü bir hale gelecek fakat bu, onları ancak ligi 10 ile 12’cilik arasında bitirmeye itebilir.

KÜME DÜŞMEYECEĞİNE İNANILIYOR

5- Yönetim ve dolayısıyla Koç, tüm kamuoyu gibi, sarı lacivertlilerin küme düşmeyeceğine inanıyor. Dolayısıyla F.Bahçe’nin devre arasında kulübe çok büyük maliyet getirecek bir transfer yapma lüksünün olmadığını düşünüyor olmalı. Bu takıma takviye yapılması gerektiği aşikâr. Bu konuda herkes hemfikir ama ne yazık ki hayata geçen bir hamle de henüz yok.

BİZ ŞAKA GİBİ  BİR ÜLKEYİZ!

6- Şaka gibi bir ülkeyiz; kimse kimseye inanmıyor ve yenilgisinin nedeninin kendisinde değil, karşı taraf veya güçlerde olduğuna inanıyor! 1-Hiçbir takım hakkıyla maç kazanmıyor(!) 2-Şampiyonu önceden hakemler ve TFF belirliyor(!) 3-Başkan, yönetici, futbolcu ve medyanın hiç suçu yok(!) 4-Kaybeden, hakem yüzünden kaybediyor(!) 5-Şampiyon olan veya kazanan da deli gibi eğleniyor ve “Hak ettik” diyor(!) Başakşehir’in kazandığı maça da bu gözle bakın ne olur...