Çocuklar oyuncaklara değil, gerçek atlara binsin
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Haziran 04, 2012 12:11
Biniciliğin özellikle kişilik gelişimindeki olumlu etkilerini vurgulayan eğitmenler, ailelere, çocuklarını hafta sonları AVM'ler yerine binicilik kulüplerine götürmelerini öneriyor.
İnsanoğlunun başka bir canlıyla birlikte yaptığı tek spor olan binicilik, alt sınır 5 yaş olmak üzere herkese doğayla iç içe, huzur dolu saatler vadediyor. 7'den 70'e her yaşta başlanabilen binicilik, okulların tatil olmasına az bir zaman kala çocuklar için iyi bir yaz aktivitesi olmasının yanı sıra ailelere de çocuklarıyla kapalı mekanlar yerine açık havada vakit geçirme imkanı sunuyor.
Başkent Binicilik Kulübü Genel Sekreteri Tülin İpek Şahbaz, tatil günlerinde ailelerin büyük çoğunluğunun çocuklarını alışveriş merkezlerine götürerek atari salonları ya da oyun parklarında vakit geçirdiklerini belirterek, bu tür yerlerin çocukların gelişimine hiçbir fayda sağlamadığını söyledi.
Şahbaz: “Çocuklar gittikçe doğadan kopuyor”
Çocukların gittikçe doğadan koptuğunu vurgulayan Şahbaz, “Doğa hareket üstüne kurulu. Hareketsiz kalan her şeyin bir süre sonra mutlaka hastalanacaktır. Çocukların enerjilerini boşaltamıyoruz ve yeterince hareket etmeyen çocuk hasta oluyor. Dikkat dağınıklığı, hiperaktivite ortaya çıkıyor. Eskiden çocuklar sokaklarda oynarlardı, şimdi hepsi bilgisayar, televizyon başında ya da AVM'lerde vakit geçiriyor. Kaç çocuğun hayvanı var, kaçı bir canlıya bakıyor?” dedi.
Binicilik sporunun çocukların hem fiziksel hem kişisel gelişimlerine çok olumlu etkiler yaptığına dikkati çeken Şahbaz, “Burada çocuklara hayatın yaşayan yönünü gösteriyoruz. Günümüzde her şeyimiz var, her şeyimiz tamam ama şimdi de insan olmayı unuttuk. Herkes kendi için yaşıyor ama atın sırtında bir değil iki kişilik düşünmek zorundasınız. Çünkü iki bacağınızın arasında bir başka canlının kalbi atıyor. Binicilik, çocuklarda görülen yemek yememe, yemek ayırma, uyumama, içe kapanıklık, dağınıklık, dikkat dağınıklığı, hiperaktivite gibi sorunların çözülmesinde büyük katkı sağlıyor. Binicilik yapan çocuk, bir başka canlının sorumluluğunu aldığı için özgüveni artıyor. Enerjisini boşaltıyor” diye konuştu.
Kulüpteki binicilik dersleriyle ilgili bilgi veren kulüp eğitmenlerinden Esengül Nükhet Cennetkuşu ise 5-8 yaş arası çocuklarda, kursiyerin fiziğine göre büyük ya da küçük atlar kullanıldığını, 8 yaş ve üstü kursiyerlerde ise büyük atlarla çalıştıklarını söyledi.
Cennetkuşu: “Binicilik değil, at sahibi olmak pahalıdır”
Yaklaşık 100 çocuk, 200 de yetişkin kursiyerlerinin bulunduğunu kaydeden Cennetkuşu, bunun Ankara nüfusuna oranla çok düşük bir rakam olduğunu dile getirdi. Biniciliğin halk tarafından yeterince tanınmadığını ve pahalı bir spor sanıldığını belirten Cennetkuşu, “Binicilik değil, at sahibi olmak pahalıdır. Diğer spor branşlarına ne ödüyorsanız binicilikte aynı rakamlara yapılabiliyor” dedi.
Binicilik yapmak isteyenleri, bu spora çeken ilk şeyin at sevgisi olduğunu anlatan Cennetkuşu, şöyle devam etti:
“Dışardan bakana çok kolay gözüküyor. 'Atın üstüne binerim o beni taşır' deniyor ama öyle değil. Kursiyerleri en çok zorlayan şey denge oluyor. Atın her hareketini yaptıran aslında binicidir, at kendisi gitmez. Enerji, denge ve kuvvet biniciye aittir. Binicilik iç bacak kaslarını çok çalıştırır. Daha önce kayak yapmış olanlar veya motora binenler daha kolay adapte oluyorlar.”
Bazı üyelerinin işe gitmeden önce gelip ata bindiğini kaydeden Cennetkuşu, “Bazısı da işinden, dersinden bunalarak çıkıp stres atmak için geliyor. Ata bindiğiniz anda başka bir şey düşünmeniz mümkün değil. Başka şeyler düşünürseniz, atta başka şeyler düşünür ve yaptığınız bir şeye benzemez. Binicinin atıyla iletişim kurması çok önemli. Bu iletişimi sağlamak için de kafanızı tamamen boşaltmak zorundasınız” diye konuştu.
“Hiperaktivite gibi sorunların çözülmesinde büyük katkı sağlıyor”
Biniciliğin çocukların fiziksel gelişimlerinin yanı sıra kişilik gelişimlerine de büyük etkisi olduğunu ifade eden Cennetkuşu, şunları söyledi:
“Binicilik bacakları çok kuvvetlendirir, vücut duruşunu düzeltir. Halk arasında bacak yapısını bozar gibi bir inanış vardır ama bu kesinlikle doğru değil. Ayrıca çocuklarda sayı sayma becerisi, geometrik şekillerin öğrenilmesi gibi bazı matematiksel artılarının yanında olumsuz davranış ve alışkanlıkların giderilmesine de yardımcı olur.”
Yetişkinlerde ise kişinin hayata bakışı ve hayat anlayışının değiştiğini anlatan Cennetkuşu, “Personel çalıştıran, holding yöneten üyelerimiz var. Atını idare edebilen bir insan personeliyle çok daha rahat iletişim kurmaya başlıyor. Empati kurmayı, dinlemeyi öğreniyor. Akademik başarıyı artırıyor” dedi.
Başkent Binicilik Kulübü Genel Sekreteri Tülin İpek Şahbaz, tatil günlerinde ailelerin büyük çoğunluğunun çocuklarını alışveriş merkezlerine götürerek atari salonları ya da oyun parklarında vakit geçirdiklerini belirterek, bu tür yerlerin çocukların gelişimine hiçbir fayda sağlamadığını söyledi.
Şahbaz: “Çocuklar gittikçe doğadan kopuyor”
Çocukların gittikçe doğadan koptuğunu vurgulayan Şahbaz, “Doğa hareket üstüne kurulu. Hareketsiz kalan her şeyin bir süre sonra mutlaka hastalanacaktır. Çocukların enerjilerini boşaltamıyoruz ve yeterince hareket etmeyen çocuk hasta oluyor. Dikkat dağınıklığı, hiperaktivite ortaya çıkıyor. Eskiden çocuklar sokaklarda oynarlardı, şimdi hepsi bilgisayar, televizyon başında ya da AVM'lerde vakit geçiriyor. Kaç çocuğun hayvanı var, kaçı bir canlıya bakıyor?” dedi.
Binicilik sporunun çocukların hem fiziksel hem kişisel gelişimlerine çok olumlu etkiler yaptığına dikkati çeken Şahbaz, “Burada çocuklara hayatın yaşayan yönünü gösteriyoruz. Günümüzde her şeyimiz var, her şeyimiz tamam ama şimdi de insan olmayı unuttuk. Herkes kendi için yaşıyor ama atın sırtında bir değil iki kişilik düşünmek zorundasınız. Çünkü iki bacağınızın arasında bir başka canlının kalbi atıyor. Binicilik, çocuklarda görülen yemek yememe, yemek ayırma, uyumama, içe kapanıklık, dağınıklık, dikkat dağınıklığı, hiperaktivite gibi sorunların çözülmesinde büyük katkı sağlıyor. Binicilik yapan çocuk, bir başka canlının sorumluluğunu aldığı için özgüveni artıyor. Enerjisini boşaltıyor” diye konuştu.
Kulüpteki binicilik dersleriyle ilgili bilgi veren kulüp eğitmenlerinden Esengül Nükhet Cennetkuşu ise 5-8 yaş arası çocuklarda, kursiyerin fiziğine göre büyük ya da küçük atlar kullanıldığını, 8 yaş ve üstü kursiyerlerde ise büyük atlarla çalıştıklarını söyledi.
Cennetkuşu: “Binicilik değil, at sahibi olmak pahalıdır”
Yaklaşık 100 çocuk, 200 de yetişkin kursiyerlerinin bulunduğunu kaydeden Cennetkuşu, bunun Ankara nüfusuna oranla çok düşük bir rakam olduğunu dile getirdi. Biniciliğin halk tarafından yeterince tanınmadığını ve pahalı bir spor sanıldığını belirten Cennetkuşu, “Binicilik değil, at sahibi olmak pahalıdır. Diğer spor branşlarına ne ödüyorsanız binicilikte aynı rakamlara yapılabiliyor” dedi.
Binicilik yapmak isteyenleri, bu spora çeken ilk şeyin at sevgisi olduğunu anlatan Cennetkuşu, şöyle devam etti:
“Dışardan bakana çok kolay gözüküyor. 'Atın üstüne binerim o beni taşır' deniyor ama öyle değil. Kursiyerleri en çok zorlayan şey denge oluyor. Atın her hareketini yaptıran aslında binicidir, at kendisi gitmez. Enerji, denge ve kuvvet biniciye aittir. Binicilik iç bacak kaslarını çok çalıştırır. Daha önce kayak yapmış olanlar veya motora binenler daha kolay adapte oluyorlar.”
Bazı üyelerinin işe gitmeden önce gelip ata bindiğini kaydeden Cennetkuşu, “Bazısı da işinden, dersinden bunalarak çıkıp stres atmak için geliyor. Ata bindiğiniz anda başka bir şey düşünmeniz mümkün değil. Başka şeyler düşünürseniz, atta başka şeyler düşünür ve yaptığınız bir şeye benzemez. Binicinin atıyla iletişim kurması çok önemli. Bu iletişimi sağlamak için de kafanızı tamamen boşaltmak zorundasınız” diye konuştu.
“Hiperaktivite gibi sorunların çözülmesinde büyük katkı sağlıyor”
Biniciliğin çocukların fiziksel gelişimlerinin yanı sıra kişilik gelişimlerine de büyük etkisi olduğunu ifade eden Cennetkuşu, şunları söyledi:
“Binicilik bacakları çok kuvvetlendirir, vücut duruşunu düzeltir. Halk arasında bacak yapısını bozar gibi bir inanış vardır ama bu kesinlikle doğru değil. Ayrıca çocuklarda sayı sayma becerisi, geometrik şekillerin öğrenilmesi gibi bazı matematiksel artılarının yanında olumsuz davranış ve alışkanlıkların giderilmesine de yardımcı olur.”
Yetişkinlerde ise kişinin hayata bakışı ve hayat anlayışının değiştiğini anlatan Cennetkuşu, “Personel çalıştıran, holding yöneten üyelerimiz var. Atını idare edebilen bir insan personeliyle çok daha rahat iletişim kurmaya başlıyor. Empati kurmayı, dinlemeyi öğreniyor. Akademik başarıyı artırıyor” dedi.