Güncelleme Tarihi:
İstenilen sonuçlar bir türlü gelmeyince Fenerbahçe yönetimi, üçüncü bir operasyon gerçekleştirip teknik direktör Phillip Cocu’yu da gönderdi. Peki bu son hamle sorunları çözer mi? Mevcut tabloda sportif direktör Damien Comolli’nin kabahati yok mu?
SORULAR
1-Beklenen oldu ve Cocu gitti. Devre arasına kadar idare edebileceğini söyleyen Koç’un bu kararı doğru mu?
2-F.Bahçe, geçici mi, gelecek yılın hocasını mı getirmeli? Yerli mi, yabancı mı olmalı? Önereceğiniz bir isim var mı?
3-G.Saray, 10 hafta sonunda 3 yenilgi aldı ama Terim pek eleştirilmiyor. Fatura tamamen yönetime mi çıkartılmalı?
4-F.Bahçe’nin kaybedecek hiçbir şeyi yok. G.Saray’ınsa çok. En kötü F.Bahçe bile G.Saray’ı defalarca yenmiş. Bu derbi ne olur?
5-Rizespor maçıyla ‘sil baştan’ yapan Beşiktaş, Medipol Başakşehir’den puan alabilecek durumda mı?
6-Başakşehir, 70’lerin Trabzon’u gibi tek gollü gidiyor. Son 12 puanı 3 golle aldı. Avcı şampiyonluğun anahtarını buldu mu?
RÜŞTÜ REÇBER
BİR ŞOK YAPMAK LAZIMDI
1- SAYIN Koç, kurmak istediği düzende istikrarın ne kadar önemli olduğunu ve işler kötü gitse de bu yoldan kolay dönmeyeceğini her defasında belirtti. Bu düşünceye sahip birinin bu kararı alması çok zordur ama şartlar böyle gelişti. Şu durumda en doğru kararı vermiştir. Ama bu işte Cocu, kadar belki fazlasıyla Comoli’nin de kabahati olduğunu belirtmek isterim. Gelinen noktada bir şok etkisi olması için kan değişikliği gerekiyordu ve ilk adım bu şekilde atıldı. BENCE YANAL VEYA KOCAMAN 2-Çok çabuk hoca bulmak zorundalar. Sadece bu seneyi kurtaracak birini getirmeliler. Gelecek senelerin planlamasını düşünmek kesinlikle şu aşamada yanlış. Yerli olmalı, zira bugün yabancının katkı vermesi zor. Başkan planlama yapmıştır. Başarısızlık futbolda olağandır. Yapılması gereken geçmişe sünger çekip, atılması gereken adımları da atmaktı. Gönlümden Ersun Yanal geçer, Aykut Kocaman geçer başkası da bu krizin altından kalkamaz. Elbette karar F.Bahçe yönetimindir.
TERİM’İN TAKTİK SORUNLARI VAR
3- G.Saray’da iki gerçek var:
1-Evet sakat sayısı fazla ve kadro derinliği olmadığı için de takımın dengesi bozuldu.
2-Geçen seneden beri süren deplasman oyunlarındaki sorunlar ve sonuçlar.
Burada 1. şık için bir şey diyemem ama 2. şık için “Hocanın taktiksel ve oyun anlayışında bir sorun var” derim. Neredeyse 1 yıl olacak ve hâlâ G.Saray deplasmanda nasıl sonuç alacağını bilmiyor. Fatih Hoca, artık “Maç kötü giderse futbolcu, iyi giderse ben” düşüncesinden vazgeçmeli. Transferde yönetimi şuçlayamam; UEFA anlaşmasına göre hareket etmek zorundaydılar.
FAVORİM GALATASARAY AMA...
4-Geçmişte herkesi yanıltan çok maç izledik ve ben de yaşadım. Futbolun, daha maç oynanmadan, bazı gerçekleri vardır. F.Bahçe’nin hoca tercihi derbiye çıkarkenki halini değiştirecektir. Benim gözümde G.Saray favoridir fakat böyle maçları yaşayan biri olarak, her zaman bir “Ama” derim...
SAKİN KALIRSA KAZANABİLİR
5-Gerçekten de ‘sil baştan’ oldu. Beşiktaş, her zaman Başakşehir’den puan veya puanlar alabilecek güçte. Şu ana kadar istikrarlı bir tablo çizmedi ama böyle sürecek anlamına da gelmez. Beşiktaş’ta lider oyuncu çok ve bunu avantaja dönüştürebilirlerse işleri daha kolaylaşacak. Sakinliği koruyup, coşkuyu sahaya yansıtabilirlerse Beşiktaş, istediği sonucu alabilir. Güneş, riski seven bir hocadır; yapacaklarını önceden kestirmek biraz zordur.
AVCI, ÜÇ BÜYÜKLERİ ÇÖZDÜ
6-Abdullah Hoca, büyük takımların lige nasıl başladığını ve nasıl oynadığını görüyor. Dolayısıyla bu süreçte alacağı puanların kendisini zirveye taşıyacağını da biliyordu ve gelinen noktada haklı çıktı. Belki oyun olarak geçen yıldan farklılar ama “Futbolda galibiyete yakın olduğun an gol yemeden geçirdiğin andır” felsefesini uygulamaya başlamaları son derece doğru bir döneme denk geldi. Bu düşünce tecrübe ile birleşip devam ederse neden şampiyon olmasınlar ki...
GİDİŞ BİÇİMİ OLMADI
1- KARAR doğru, kan uyuşmazlığını daha fazla sürdürmenin anlamı yoktu. Yanlış olan ise Cocu’nun daha teri soğumadan maç sonunda kapı önüne konulması. Böylesi apar topar bir veda ‘kurumsal kimliğe’ pek yakışmadı, şık durmadı. Tabii bunun da bir mantığı vardı; taraftarın böyle bir kararın alınmasını istemesi.
İDEALİ ZICO-ALEX İKİLİSİ
2- İDEALİ, kurtarırken yarını da inşa edebilecek bir hoca. Lakin böylesi bulunur mu, zor tabii. Bir kere gelen hocanın eldeki takımla alacağı olası başarısız sonuçlar kredisinin erkenden tükenmesine neden olacak. Peki sonra? En başa... Yeni sezon, yeniden yeni bir hoca arayışı vs. Önerim Yanal, taraftar da istiyor. Başka bir ismin ilk tökezlemesinde tekrar Yanal ismi gündeme gelecek. İdeali ise Zico-Alex ikilisi derim.
SONUÇLAR TERİM’E YAZILMALI
3- ŞAMPİYONLUK Terim’e yazıldığına göre, kötü sonuçlar da ona yazılmalı. Tamam, çok sakat verdi ama Trabzon ve Akhisar maçları? Terim, geçen sezonki gibi deplasman fobisini yenemedi. Ama bu ‘deplasman’ meselesi genel bir kabuk değişiminin tezahürü; Anadolu takımları yetenekli yabancılar ve artık herkesin futbolu aşağı yukarı nasıl oynanacağını çözmesiyle, eski düzeni sarsıyor. G.Saray’ın sorunu ise farklı. Mesela Gomis’le bile zorlanacakları lig ve Avrupa’yı Eren ve Muğdat’la götürebileceklerini sandılar. Gamsız oyuncularla çare de üretemezler. Mesele sadece gamsızlık değil, kadronun kapasitesi de sınırlı. Selçuk yaşlandı, Ömer, Sinan gibi oyuncular yetersiz, Rodrigues kendine oynuyor, defans problemli vs vs. Kısaca zor dostum zor.
YARIM SIFIR DA OLSA...
4- G.SARAY kazanamazsa “Herkesin yendiği F.Bahçe’yi yenememek” travmasıyla baş başa kalacak. Ama F.Bahçe’nin de Beşiktaş derbisinde nasıl oynadığını gördük. Malum, derbilerde sonuç kestirilmez; iki takımın da problemlerle yüzdüğü bir maçın arefesindeyiz. G.Saray uzun süredir, evinde taraftarının itici gücüyle kazanıyor. Bu maçtaki en büyük avantajları yine bu. Mantığım F.Bahçe’nin galip gelmesinin zor olduğunu söylüyor ama iş G.Saray-F.Bahçe derbisi olduğunda mantığın pek işlemediğini defalarca gördük.
GÜNEŞ KENDİNİ TEKZİP ETTİ
5- Bir tek Pektemek’le ‘sil baştan’ olmaz. Gerek de yok. Ama hâlâ, Güneş’in söyledikleri tekzip ettiriyor; açıkça eleştirdiği Love ve Pektemek, gol umutları oldu. Başakşehir’den puan alabilecek durumda. Galibiyet ise Güneş ve öğrencileri şampiyonluğun en büyük adayı yapacak.
GÖNÜLLERİ KAZANAMIYORLAR
6-SAYGI duyuyorum ama sıkıcı bir futbol oynuyorlar. Lakin pragmatistler ve sonuç alıyorlar. Öte yandan arkalarda bir taraftar gücü de yok, şampiyon olsalar ne olacak? 70’lerin Trabzonspor’un arkasında ‘İstanbullu büyükler’i yıkmanın gururu ve toplumsal desteği vardı. Kısacası kazanıyorlar ama futbol kamuoyunun gönlünü kazandıklarını sanmıyorum.
PHILLIP COCU KARARI DOĞRU
1- BIR başkan, hoca değişikliği kararını yalnızca puan tablosuna bakarak almaz. Bazen puan biriktiremezsiniz ama oyun biriktirirsiniz; yeni bir yapı inşa edersiniz, ince işçilikle bireyleri ve grup bilincini geliştirirsiniz ve bu da bir hocaya zaman tanımak için yeterlidir. Cocu’dan benim de umudumu kesmeme neden olan şey buydu zaten: Bir şeylerin inşa edildiği hissini verememesi. Kararların bir plan çerçevesinde değil, günlük ve panikle alınması. Cocu’yla yolların ayrılması bence doğru karar.
FAVORiM ERSUN YANAL PLASE YABANCI HOCA
2- FENERBAHÇE sezona 24 yaş ortalamalı 11 transferle girmiş. Takıma bir neşter vurulmuş ve reorganizasyon sürecine ihtiyaç var. Yarım sezon bu reorganizasyon için iyi bir fırsattır ve kesinlikle şu anda kalıcı teknik adam tercihi yapılmalıdır. Fenerbahçe’den ahlâk dışı yöntemlerle gönderilen Yanal, er ya da geç muhakkak dönecek Samandıra’ya. O gün pekala bugün olabilir. Ancak tercih illa yabancı olacaksa boşta değerli hocalar var: Montella bireysel gelişim konusunda güvenilirdir, Tuchel’in çırağı Martin Schmidt geçiş oyunu ustasıdır. Carvalhal’i geçen sezon Swansea’nin kurtuluş mücadelesinde beğenmiştik. Favorim Yanal, plase yabancı olabilir.
GOMiS GİTTi LiG HİZAYA GELDİ
3- Hem geçen sezon boyunca hem de bu ağustosta defalarca Gomis’in G.Saray’ın yarısı olduğunu, Fransız santrforun sadece bitirici değil oyun kurucu rolü de bulunduğunu dilim döndüğünce ifade etmeye çalıştım. Gomis kalsaydı, şampiyonluğun açık ara favorisi G.Saray’dı. Gomis gitti ve lig adeta hizaya geldi. Gomis sadece Galatasaray’ın değil, ligin de ayar belirleyeniydi. Gomis’i kim zorla gönderdi ise, G.Saray’a ihanet etmiştir, benim
görüşüm bu.
ÜZERİNDE BASKI OLMAMASI F.BAHÇE İÇİN AVANTAJ
4- Galatasaray’ın geçen yıl en iyi ikinci oyuncusu Ali Sami Yen Stadı idi (Birincisi Gomis’ti)... Bu sezonsa en iyi oyuncusu stat... O stada bu sene misafir olacak her takım maçlara sıkıntılı başlayabilir; F.Bahçe de dahil. Ancak F.Bahçe’nin derbiye çıkarken üstünde neredeyse hiç baskı olmaması bir avantaja dönüşebilir. Ayrıca F.Bahçe’nin Slimani’nin yokluğunda tek şansının Frey’e şişirmek gibi gözükmesi de enteresan bir detay. Çünkü G.Saray duran toplarda alanı savunayım derken havayı savunuyor! Her kornere bir rakip oyuncu vuruyor, 3-4 kişi de bomboş oluyor aynı anda.
TİPİK BERABERLİK MAÇI
5- Güneş doğruyu yaptı, bu maça ihtiyacı olan, kendini ispat etmek isteyen, gözünde ışıltıyı gördüğü futbolcuları bularak çıktı. Gökhan ve Mustafa da galibiyete direkt katkı yaptılar zaten. Ayrıca bu maçta Şenol Hoca’nın yaptığı bir başka doğru da (Orhan kırmızı kart görmesine rağmen) maçın 10’a 10 oynanmasını sağlayan Oğuzhan’ı kenara aldığı andı. Bence klasik bir beraberlik maçı olur Başakşehir’de.
ABDULLAH AVCI 1-0’IN USTASI
6-İstanbul’un üç büyükleri Avrupa kupalarında oynuyorlar, iki cephe dezavantajını yaşıyorlar. Başakşehir’se her sezon Türkiye’nin UEFA katsayısını düşürüp Süper Lig’e döndüğü için tek cephe avantajıyla ilk devrelerde öne çıkıyor; ikinci devrelerde düşüyor. Avcı’nın geçen sezon yedeklerle karşısına çıktığı yarı yaşındaki Nagelsmann, Şampiyonlar Ligi’nde M.City ile çarpışıyor. Avcı, bir 1-0 ustası. Ve 1-0’a da, 5-0’a da 3 puan verildiğine göre elbette güçlü bir adaylar şampiyonluk için.
TARAFTARA GÖRE KARAR VERiLMEYE BAŞLANDI
1- ÖNCE üç yardımcı teknik adam, sonra kadro dışı bırakılanlar, daha sonra da Samandıra’ya hakim olamadık söylemleri. F.Bahçe’nin başarısızlığına yönetim olarak konulan teşhis bunlardı. Şimdi bu halkaya Cocu eklendi. Haklı ya da haksız, her yönetim her teknik adamla yollarını ayırabilir ama F.Bahçe’ye yakışan yöntem bu olmamalıydı. Ali Koç gibi kurumsal kimliğe ve iletişime çok önem verdiğini söyleyen bir liderin tarzı bu olmamalıydı. Ne yazıkki Koç’un F. Bahçe’de aldığı her karar bir önceki söylemini boşa çıkarıyor. Ve yine ne yazık ki yönetim taraftarın tepkisine göre karar almayı tercih ediyor.
GÜVEN VERECEK UZUN VADELİ BiR HOCA ALINMASI LAZIM
2- HER ne şart altında olursa olsun, F.Bahçe çok kaliteli, inandığı güvendiği ve taraftara da o güveni verebilecek bir teknik adamla çalışmak zorunda. Asla “Bu sene idare edelim, seneye bakarız” gibi bir düşünce içinde olunmamalıdır. Benim düşüncem ya Aykut Kocaman ya da Ersun Yanal.
BAŞARI FATİH TERİM’İN BAŞARISIZLIK YÖNETİMİN(!)
3- MEDYA ve yorumcular zaten faturayı yönetime kestiler. Her ne olursa olsun başarı Fatih Terim’in, başarısızlıksa artık yönetimin olacak. Geçen yıldan bu yana Galatasaray’ın deplasmanlarda ciddi bir sıkıntısı var. Tudor döneminden bu yana peki değişen ne? Yine deplasmanlarda kaybediyor Galatasaray ama eleştirilen teknik adam değil, yönetim oluyor.
ASIL FACiA DERBiYi KAYBETMEK OLACAKTIR
4- FENERBAHÇE, derbide Galatasaray’a yenilirse Ali Koç’un deyimiyle asıl facia o zaman olur. Ancak ben, derbinin berabere biteceği hissiyatına sahibim.
BEŞİKTAŞ BAŞARIYA DOYMANIN ZiRVESİNDE
5- BEŞIKTAŞ’ın dokuz kişilik Rize’ye karşı oynadığı futbol bile ne yazık ki o izlenimi vermedi. Beşiktaş için çözüm, birkaç maçlık bir galibiyet serisinde yatıyor. Çünkü Beşiktaş ne yazık ki başarıya doymuşluğun zirvelerinde dolaşıyor.
İYİ OYNAYIP SEZON SONU ÜÇÜNCÜ MÜ OLSUN YANİ?
6- BAŞARI sizce geçen yılki gibi çok iyi oynayıp üçüncü olmak mı, yoksa tek tek kazanıp şampiyon olmak mı? Her şeyden öte Abdullah Avcı’nın takımı bize şunu diyor: “Bu ligin en kaliteli ekibi biziz ve biz istikrarlı bir ekibiz.”