Güncelleme Tarihi:
ÇOCUK doğurdu, bir atlet için çok önemli olan aşil tendonlarını kopardı. “Artık spor yaşantısı bitti” denildi. Ama Elvan Abeylegesse, maraton ile yeniden doğdu.
İlk katıldığı ve ikinci olduğu Vodafone 35’inci İstanbul Maratonu’nda 2 saat 37 dakikalık Olimpiyat ‘A’ barajını 8 dakika indirerek geçti.
Dünya rekortmeni, olimpiyat ikincisi atletimiz Elvan Abeylegesse, geçirdiği krizli günlerini, maraton koşması gerekçelerini, Vodafone 35’inci İstanbul Maratonu’nda yaşadıklarını ve bundan sonraki pist yarışları için neler düşündüğünü HÜRRİYET’e anlattı.
‘DOKTORUM SAYESİNDE MOTİVE OLDUM’
“Sakatlık dönemim beni çok sarstı ancak hiçbir zaman umutsuzluğa düşmedim. Bacaklarımda olan gücü biliyordum. Tek üzüldüğüm, olimpiyat ve Dünya Şampiyonası’nı kaçırmam oldu. Çok iyi bir doktorum vardı. Her zaman kendi kendime, ‘Elvan sen bu sakatlığı yeneceksin, daha hızlı, daha uzun koşacaksın’ diyerek motive oldum. Bugüne geldim.”
‘HEDEFİM 10 BİN METREDE EN İYİSİYDİ’
“Düşüncem 10 bin metrenin en iyisini koşmaktı. Moskova’daki doktorlarım aşil tendonuma zararı oluyor diyerek çivili ayakkabı giymemi yasakladı. ‘Artık pisti unutacaksın. Sana spor yaşantında önüne iki seçenek koyuyorum. Şayet pistte koşmayı çok istiyorsan o zaman düz ayakkabı giyeceksin. Böyle mutlu olamam diyorsan, o zaman maraton ve yol koşusu yapacaksın’ dedi. Ben de, ‘Madem çivili ayakkabı giyemeyeceğim maraton koşarım’ dedim.”
‘GÜMÜŞLERİ, ALTINA ÇEVİRECEĞİM’
“2016 Olimpiyatı’ndan önce maraton dünya rekoru kırmak istiyorum. Hocam her yarışta daha hızlı koşacağıma inanıyor. Pekin Olimpiyatları’nda kazandığım iki gümüşü Rio’da altın madalyaya çevireceğime inanıyorum.”
KIZIM ARKAMDAKİ ATLETLERİN BENİ DÖVECEĞİNİ SANMIŞ
MERSİN Akdeniz Oyunları’nda 10 bin metre yarışında önde koşarken, arkamdaki grup kalabalıktı. Yarışı televizyondan izleyen kızım arkamdan koşan atletleri görünce ‘Annemi kovalıyorlar, dövecekler’ diye bağırıp ağlamaya başlamış. Kapıyı açıp beni kurtarmak için sokağa çıkmak istemiş.
2.5 SAATTE 3 KİLO VERDİM
“BEN hayatımda hiç 40 kilo olmadım ki.. Maraton öncesi kilomu suni şekilde 3 kilo arttırdım 41 kilo ile başladım, 38 kilo ile bitirdim. Şu anda 39 normal kilomdayım. Hamilelik dönemimde kilomun yarısı kadarını, 16 kilo aldım. Doğumdan üç ay sonra 42 kiloya düştüm.”
DOPİNG İÇİN YORUM YAPMAM
“BEN sporcuyum doping konusunda yorum yapmam uygun olmaz. Ancak çok üzücü şeyler bunlar diyebilirim. Bu başarım sadece benim değil, ailemin, kulübüm ENKA’nın, antrenörümün, federasyonun, ekip halinde bir bütün olarak ortak çalışmamızın bir ürünüdür.”
Çocuk yapan atlet çok daha iyi koşar
“Atletler, evlenip çocuk yaptıktan sonra ‘Artık koşamam’ stresine sakın girmesin. Bu konudaki en iyi örnek benim.”
ATLETLERDE çocuk yaptıktan sonra, spor yaşantılarının ne olacağı yönünde kuşkular oluyor. Bir çoğu ‘Acaba koşabilir miyim’ endişesine kapılıyor. Ben bu durumu hem genel anlamda biliyorum, hem de kendimden biliyorum. Kesinlikle çocuk yapan atlet daha iyi koşar.
- Maratonda iddialıydım ama vücudumun reaksiyonunun ne olacağı kafamda soru işaretiydi.
‘Panik oldum’
- Yarışta rakiplerden kopmak istediğimde hocam ‘Tempoyu düşür’ dedi. Bu kez rakipler fırladı, virajları döndüğümde onları göremeyince panik oldum. Hocam anladı. ‘Strese girme 35. kilometreden sonra hepsini yakalayacaksın’ dedi.
- 35’inci kilometreye geldiğimde vücudumu çok iyi hissettim. Rakiplerimle aramdaki 350 metrelik mesafeyi son 5 kilometrede kapattım. Kısa sürede bu arayı kapattığım, için, son kilometrede gücüm kalmadı. Bu ilk maraton yarışımın verdiği bir tecrübesizliğimdi. Aradaki mesafeyi yavaş yavaş kapasaydım, yarışta birinci olurdum.
Başarısının sırrı yuvası
31 yaşındaki Etiyopya asıllı milli sporcumuz Elvan Abeylegesse, 32 yaşındaki eşi Semene ve 2.5 yaşındaki kızı Arsema ile mutlu bir aile hayatı
yaşıyor.
Bir tavşan tuttum olmadık şey kalmadı
“ETİYOPYALI erkek tavşanım hocamın verdiği taktik doğrultusunda beni çok iyi forse ediyordu. Bir ara tavşanım ile çok az mesafede koşuyordum. Bir seyirci feryatla bağırdı: “Elvan.. Önündeki adam senin koşmanı engelliyor, kovala onu!..” Oysa tavşanım beni hocamın verdiği tempoya göre götürüyordu. Bir ara hakikaten tavşan yavaş koşmaya başlayınca sıkıldım, ‘Biraz hızlan’ diye bağırdım. Hızlanınca da 35’inci kilometrede ön grubu yakaladım.”