OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 26, 2004 00:00
Türk futbol tarihine unutulmaz sayfalar ekleyen ‘‘Karpatlar'ın Maradonası’’ Gheorgie Hagi, Romanya'nın başkanti Bükreş'teki villasının kapılarını dünya basınında ilk kez Hürriyet'e açtı.Röportaj sonrası ‘‘Yıllarca gerek ülkemin basını, gerekse dünya basını evimde röportaj yapma teklifinde bulunmuştu. Ancak hiçbir zaman yıkamayacağım katı prensiplerim vardı. Evime şimdiye dek ne bir kamera, ne de de objektif girdi. Yıllar sonra, uyguladığım bu yasağı Hürriyet deldi. Sizin çektiğiniz bu fotoğraflardan sonra, evimde röportaj yapma isteğinde bulunan başta kendi ülkemdekiler olmak üzere tüm gazetecilere ne diyeceğim’’ diyen Hagi, sorularımızı dobra dobra yanıtladı. Bu tarihi randevuyu Türk-Rumen Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Tamer Atalay gerçekleştirdi. Önce Hagi'yi villasına davet etti. Bükreş'teki Can Turkhis Restaurant'ın sahibi Şeyhmuz Altındağ'ın hazırladığı Mardin pilavı, tavuk sote, cacık, patlıcan kızartma, kabak salata, ezme salata, Arnavut ciğeri, mücver, mantar sote ve baklava ile kabak tatlısından oluşan mönüsü Hagi'ye özlediği Türk mutfağını yeniden tattırdı. Spor elçimiz Tamer Atalay'ın villasında futbolla başlayan, kendi villasında ise futbol dışı konularla süren röportajda Hagi ile
Galatasaray'ı, Bursaspor'u, Lucescu'yu,
Fenerbahçe'yi, özel ve iş yaşamını konuştuk. Hagi, tüm açık yürekliliğiyle konuşuyordu. Bazen ‘‘Lütfen bunları yazmayın’’ diyerek büyük fırtınalar koparacak sözlerine fren koyuyordu. Bazı sorulara ise teryağından kıl çekercesine verdiği yanıtlarla o sihirli çalımlarını bize de attı. ‘‘Ağzımdan çok şeyler yazıldı, çizildi. Çok spekülasyonlar yapıldı. Gazeteniz aracılığı ile Türk spor kamuoyunun bilmesi gerekenleri size anlatacağım. Haydi sorun başlayayım’’ dedi.Biz iyi bir ekip olduğumuz için maçları kazanıyordukİlk soru, başında Fatih Terim olmasına rağmen Galatasaray neden başarısızdı?- Şu anda dışardayım. Ancak bir seyirci olarak gördüklerimi söyleyebilirim. Ama futboldan anlayan biri olarak tabii ki. İlk önce çok değişiklik yapıldı, takımla çok oynandı. Yabancılar kendilerini gösteremedi. Düzen konusunda bir eksiklik ve boşluk var. Organizasyon bozukluğu var. Bu birçok konuda geçerli. Galatasaray her zaman bir numaradır. Her açıdan komple bir ekip olduğu için bu başarıları kazandı. Yönetim, teknik ve tıbbi ekip ile seyirciler açısından bir bütündü. Ancak bu değerler azaldı. O muhteşem başarıları elde ederken biz bir ekiptik. Beş sene önce neler vardı, ama şimdi onların hiçbiri yok. Kazanmak için değerin olması gerekir. Yani teknik ve idari açıdan. Yoksa kazanamazsın. Suçlular kendilerini çok iyi biliyor. İnanç ve düşünce çok önemli. Biz Türkiye'de Galatasaray kazanabiliyor inancını getirmiştik. Biz bu başarıları bir bütün olarak kazanmıştık. Türkiye'de herkes ‘‘Sadece Hagi kazandırıyor’’ diyor. Hayır!.. Bu başarıları tek Hagi değil, bir bütün olarak kazandık. Bizim hepimiz çok önemliydik. Size bir sırrımı açıklayacağım. Ben ayrıldıktan sonra beni kimse davet etmezken, iki kez kendi paramla geldim. Kamuoyu sanıyordu ki, Hagi'yi yönetim davet etti. Hayır, hayır!.. Bu bir Cimbom aşkıydı.Terim’den dolayı bir teklife evet diyememGalatasaray Teknik Direktörlüğü için resmi ya da gayri resmi hiç teklif aldınız mı? Bir ışık geldi mi?- Sadece spekülasyonlar var. Aynen 1.5 yıl önceki gibi. Galatasaray camiasının bilmesini istediğim şey, beni Galatasaray'dan hiç kimse aramadı. Son 2.5 yıl içinde hiç kimse benimle ciddi bir şekilde konuşmadı. Şunu kimse unutmasın ki, seyirciler çok dürüst. Kalplerinden ne geçerse onu söylüyorlar. Seyirciler herkesten daha dürüst. Diğerleri ise öyle değil. Ancak şu anda herkesin bilmesini istediğim bir şey daha var: Şu anda böyle bir teklif gelirse Fatih Terim'den dolayı olumlu bir cevap veremem. Çünkü Galatasaray'a çok şey veren ve büyük başarılara imza atan bir antrenörü var. Bu sorunuza zaman yanıt verecek. Herkes biliyor ki, Galatasaray için hazırım. Her zaman onların yanındayım. Hagi'yi, ‘‘Büyük Hagi’’ Galatasaray yaptı.Hiçbir zaman yardımcı antrenör olmamYa Fatih Terim'le birlikte çalışma teklifi gelirse?- Şu bilinmelidir ki, ben hiçbir zaman yardımcı antrenör olmam. Çünkü ben kendi yaptıklarım için hesap vermek istiyorum. Yani sorumluluk istiyorum. Günahıyla, sevabıyla.Ve sahada olduğum gibi kendim karar vermek istiyorum. Ben futbolcuyken onunla çok iyi işbirliği yaptım.HÜRRİYET HAGİ'NİN EVİNDEHagi'nin Bükreş'te yeni taşındığı villası, şehir merkezinin dışında Rumen zenginlerinin yaşadığı orman ve göl bölgesinde Baneasa-Pipera arasında bir villa-kentte. Hagi'nin yeni villası, Galatasaray'a ünlü yıldızları kazandıran dünyanın ünlü menajeri Rapid Kulübü Başkanı Ioan Becali'nin villaları ile annesi adına yaptırdığı kiliseye de komşu. Yüksek duvarlı, otomatik demir kapılı büyük bir bahçe arasında, orta göbeği çiçeklerle süslü iki katlı villanın giriş katında büyük bir salon ve mutfak yer alıyor. İki basamaklı iki bölümden oluşan salonda eşyalar genelde yeşil tonlarında. Salonda şömine, iki köşeli kanepe ve ortada bir sehpa ile televizyon var. Şöminenin üstünde Hagi ve eşi Marilena'nın evlilik fotoğraflarıyla çocukları İanis ile Kira'nın fotoğrafları yer alıyor. Üst katlarda yatak odaları, banyo ve tuvaletler bulunuyor. Hagi, koyu bir Galatasaraylı olan oğlu İanis'in yatak çarşafı ve nevresimlerinin sarı kırmızı olduğunu, ancak fotoğrafının çekilmesini istemediğini söyledi. Hagi'nin diğer villaları ise ünlü kayak merkezi Poiana Braşov ile Köstence'de bulunuyor. Köstence Mamai'de daha önceki adı Bucuresti olan bir de dört yıldızlı oteli var. Hagi otelin adını, restorasyon çalışmasından sonra oğlu İanis ile kızı Kira'nın isimlerinin ilk iki haflerini vererek ‘‘İaki’’ Otel olarak değiştirdi. Hagi, ülkesinde sadece anlaşmalı olduğu BMW marka araba ve ciplere binebiliyor. BMW'nin, Romanya'ya gönderdiği yeni model araçlar, önce Hagi'ye veriliyor. Hagi, bu yeni model araçları bir süre Romanya'da kullandıktan sonra piyasaya sürülüyor.GELELİM FUTBOL DIŞI KONULARAYalnız Rumen ve Türk futbolunun değil, dünya futbolunun unutulmaz isimlerinden olan Gheorgie Hagi'yle arkadaşımız Celal Demirbilek'in buluşması, önce Türk-Rumen Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Tamer Atalay'ın (sağdan ikinci) villasında gerçekleşti. Tercüman Güler Bolat (solda) da röportaja yardımcı oldu.İstanbul'da en sevdiğin restoran?- Florya'da Beyti, Akmerkez'de İtalyan Restaurant.Ya
yemek?- Ben kebabçıyım. Favorim, Ä°skender kebabı. Tatlılardan en çok baklavayı severim. Türkiye'de gözümü YeÅŸilköy'de açmıştım, eÅŸimle birlikte YeÅŸilyurt'taki Abdullah ve Pelit pastanelerinin sürekli müşterisiydik. Åžimdi o baklavaların ve kebapların tadını çok özlüyorum.Türkiye'de sevdiÄŸin ÅŸarkıcı ve ÅŸarkı neydi?- Biz ailece Tarkan'cıyız. Dudu dilimizden düşmüyor.Ä°stanbul'un nelerini özlüyorsun?- YeÅŸilyurt'u, Reno parkı, Ali Sami Yen'in atmosferini, BoÄŸaz'da tekne gezisini, YeÅŸilköy sahilinde yürümeyi...Türk insanını nasıl tanıdın?- Türkler çok misafirperver, duygusal, milliyetçi, savaÅŸan, her ÅŸeyini veren insanlar. Ancak ara sıra disipline ihtiyaçları var. Benim için Türkiye'de yaÅŸamak çok kolay oldu. Türklere benzer bir yapım var. Benim kanımda Türklere bir yakınlık var. Ya sevdiÄŸin içki...- Türkiye'de bana erkek çocuÄŸum olması için kırmızı ÅŸarap içip pirinç pilavı ve zeytin yememi tavsiye ettiler. Ben de bu öğütleri tuttum, bol bol kırmızı ÅŸarap içtim ve oÄŸlum oldu. En çok sevdiÄŸin ve hiç sevmediÄŸin Türkçe kelime hangisiydi?- ‘‘Tatlı’’ kelimesini çok anlama geldiÄŸi için seviyorum. ‘‘Yalan’’ ise nefret ettiÄŸim kelime oldu.Türkiye'de yaÅŸadığın tatlı ve acı bir anını söyler misin?- En acılı günlerim Bursa'da geçti. O güzel ÅŸehre yararlı olamamanın üzüntüsünü yaÅŸadım. Ä°stanbulspor maçının 94. dakikasında attığım penaltı golünü unutamıyorum. Çünkü o gol bizi ÅŸampiyon yapmıştı. O penaltıyı atarken, kaçırmam halinde statta akan gözyaÅŸlarının beni boÄŸmasından korkmuÅŸtum.YARIN: EN ACI GÃœNÃœMÃœ BURSA’DA YAÅžADIMÂ
button