Cildimizin gizli bekçileri
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ekim 28, 2006 00:00
Nereye giderseniz, hiçbir zaman yalnız kalamazsınız. Çünkü cildinizin üzerinde sayısız organizmalar yaşar. Bunlar sizin göremeyeceğiniz kadar küçüktür. Uyuz böceği, virüs, bakteri ve diğer tekhücreliler bunlar. Bu mikroorganizmaların varlığı size tiksindirici gelebilir, ama bu yazıyı okuyunca, bunların cildiniz için ne kadar önemli olduğunu anlayacaksınız.
Yakından incelendiğinde cildimiz adeta bir cangılı anımsatır. Çıplak gözle görülmeyen organizmalar, tüylerin ve pulların arasında yaşıyorlar. İnanılır gibi değil ama, cildimizde yaşayan mikroorganizmaların sayısı, bedenimizdeki hücrelerden fazladır.
Fakat bunlar bizi hasta etmek yerine, hastalık taşıyan akrabalarından koruyarak sağlıklı kalmamızı sağlar. Bu açıdan bakıldığında enfeksiyonlara karşı bir kalkan oluştururlar. Yeni doğmuş bebekler önemli "cilt bakterilerine" anneleriyle temas ederek kavuşurlar. =
Kuvözde yaşayan bebeklerde bu "savunma organizmaları" bulunmadığı için minik bedenleri hastalıklara karşı daha duyarlıdır. Çocuklar büyüdükçe, ciltlerinin üzerindeki bakterilerin bileşimi de değişir ve binlerce bakteri jenerasyonu oluşur.
İşte bakterileriniz
Mesela ergenlik döneminde, cildiniz üzerindeki yağ bileşimi belli başlı hormonlar tarafından değiştirilmekte. Cildin kurumasını önleyen ve yağ bezlerinden salgılanan bu yağlı salgının içinde işte "sizin" bakterileriniz yaşar. Bu değişimle birlikte bakteri dengesi de "altüst" olur. "Corynebacterium acne" olarak adlandırılan bakterilerin çoğalması, ergenlik dönemindeki sivilcelerden ve akneden sorumludur.
Ama cildimizdeki mikroorganizmaların dengesini zaman zaman kendimiz de bozuyoruz. Mesela antibiyotik alarak. Antibiyotikler sadece zararlı hastalık etkenlerini değil sağlıklı ve yararlı bakteri florasını da öldürüyor. Beden temizliği abartıldığında cildimizin doğal yağ tabakası iyice incelir ve cildimiz kurur, dolayısıyla da yararlı mikroorganizmalar da yok olur.
Bedenimiz daha büyük organizmalar da ev sahipliği yapar. Mesela yalnızca yüzümüzde 1000’i aşkın uyuz böceği yaşamakta. Fakat bunlar da zararsızdır. Özellikle de kirpiklerimizde folikül uyuz böcekleri yaşar. Mikroskobik boyuttaki bu uzun bedenli organizmaları da çıplak gözle görmek mümkün değildir.
Yaşlandıkça
Ve insan yaşlandıkça bu organizmaları da azalır. Nitekim ilerleyen yaşla birlikte cildin bakteri bileşimi değişir. Cildimiz yaşlılıkta daha az yağ ürettiği için, bakteriler yeterli besin bulamazlar, dolayısıyla da cilt enfeksiyonlara karşı duyarlılaşır.
Bu minik organizmaların savunma dışında başka görevleri de vardır. Mesela normalde kokusuz olan terimizi ayrıştırırlar. Bu ayrıştırma sürecinde koku oluşur. Aslında iki insanın birbirine "koklayabilmesi" tamamen bakterilere bağlıdır. Hatta kimi bilim adamları bakterilerin, arkadaş seçiminde bile etkili olduğunu söylüyorlar. Araştırmalar, bir insandaki çekiciliğin cildinin kokusuna bağlı olduğunu göstermiştir.
Fakat bunlar bizi hasta etmek yerine, hastalık taşıyan akrabalarından koruyarak sağlıklı kalmamızı sağlar. Bu açıdan bakıldığında enfeksiyonlara karşı bir kalkan oluştururlar. Yeni doğmuş bebekler önemli "cilt bakterilerine" anneleriyle temas ederek kavuşurlar. =
Kuvözde yaşayan bebeklerde bu "savunma organizmaları" bulunmadığı için minik bedenleri hastalıklara karşı daha duyarlıdır. Çocuklar büyüdükçe, ciltlerinin üzerindeki bakterilerin bileşimi de değişir ve binlerce bakteri jenerasyonu oluşur.
İşte bakterileriniz
Mesela ergenlik döneminde, cildiniz üzerindeki yağ bileşimi belli başlı hormonlar tarafından değiştirilmekte. Cildin kurumasını önleyen ve yağ bezlerinden salgılanan bu yağlı salgının içinde işte "sizin" bakterileriniz yaşar. Bu değişimle birlikte bakteri dengesi de "altüst" olur. "Corynebacterium acne" olarak adlandırılan bakterilerin çoğalması, ergenlik dönemindeki sivilcelerden ve akneden sorumludur.
Ama cildimizdeki mikroorganizmaların dengesini zaman zaman kendimiz de bozuyoruz. Mesela antibiyotik alarak. Antibiyotikler sadece zararlı hastalık etkenlerini değil sağlıklı ve yararlı bakteri florasını da öldürüyor. Beden temizliği abartıldığında cildimizin doğal yağ tabakası iyice incelir ve cildimiz kurur, dolayısıyla da yararlı mikroorganizmalar da yok olur.
Bedenimiz daha büyük organizmalar da ev sahipliği yapar. Mesela yalnızca yüzümüzde 1000’i aşkın uyuz böceği yaşamakta. Fakat bunlar da zararsızdır. Özellikle de kirpiklerimizde folikül uyuz böcekleri yaşar. Mikroskobik boyuttaki bu uzun bedenli organizmaları da çıplak gözle görmek mümkün değildir.
Yaşlandıkça
Ve insan yaşlandıkça bu organizmaları da azalır. Nitekim ilerleyen yaşla birlikte cildin bakteri bileşimi değişir. Cildimiz yaşlılıkta daha az yağ ürettiği için, bakteriler yeterli besin bulamazlar, dolayısıyla da cilt enfeksiyonlara karşı duyarlılaşır.
Bu minik organizmaların savunma dışında başka görevleri de vardır. Mesela normalde kokusuz olan terimizi ayrıştırırlar. Bu ayrıştırma sürecinde koku oluşur. Aslında iki insanın birbirine "koklayabilmesi" tamamen bakterilere bağlıdır. Hatta kimi bilim adamları bakterilerin, arkadaş seçiminde bile etkili olduğunu söylüyorlar. Araştırmalar, bir insandaki çekiciliğin cildinin kokusuna bağlı olduğunu göstermiştir.