Güncelleme Tarihi:
Basketbolu 'Fenerbahçeli Mirsad' olarak bırakacaksın. Bu sana ne hissettiriyor?
Bir gün Dereağzı Tesisleri'nde, ben, Başkan Aziz Yıldırım, Cemil Turan ve Fenerbahçeli yöneticilerle birlikteydim. Cemil Turan, 'Fenerbahçeli Cemil' olarak basketbolu bıraktı. Başkan da bana, "Mirsad bak, Cemil basketbolu 'Fenerbahçeli Cemil' olarak bıraktı. Ben de kendisine, "Bir gün inşallah ben de, 'Fenerbahçeli Mirsad' olarak parkelerden ayrılırım" diye temennide bulundum. Ve şimdi bu gerçekleşeceği için çok heyecanlıyım.
GALATASARAY'I REDDETTİM ÇÜNKÜ... FENERBAHÇELİ MİRSAD'IM...
- Kariyerinde önemli pay sahibi olan Ergin Ataman'la ilgili ne düşünüyorsun?
Ergin Ataman, Aydın Örs'le birlikte benim en sevdiğim abilerim arasındadır. Onlarla çok şeyler paylaştım. Farklı ülkelerde benim antrenörlüğümü yaptı. Efes'te, Ülker'de ve Siena'da birlikte çalıştık. Ergin Abi nereye gidiyorsa beni hep almaya çalıştı. O nedenle ona çok teşekkür ediyorum. Bana her zaman güvendi. Benim için bu şereftir. Bu sene beni Galatasaray istedi ama gidemedim. Nedeni çok basit... Beni herkes Fenerbahçeli Mirsad olarak tanıyor. Benim böyle bir şey yapmaya karakterim müsait değil. Bana Türkiye içinde Fenerbahçe formasından başka bir forma giymek yakışmaz. Ergin Abi yurt dışında bir takım çalıştırıyor olsa ve beni çağırsa 1 sene daha oynardım. Ama Türkiye'de böyle bir şey söz konusu olamaz. Ergin Abi'yi kırmazdım. Galatasaray'da başarılı olacağına inanıyorum.
- Türk Milli Takımı'yla ilgili düşüncelerin nelerdir? Tanjevic ve şu anda elemelerde mücadele eden kadro yeterli mi?
Euro Basket 2013 elemelerini turnuva gibi görmek lazım... Geçtiğimiz günlerde Emir Preldzic'le konuştum. "Bir maç daha kaybedersek, Allah korusun eleniyoruz" diyor. Türk basketbolu için büyük bir şok olur. Çünkü sen iki sene önce dünya ikincisi oluyorsun. Sonra Avrupa Şampiyonası'na gidemiyorsun. Çok genç ve tecrübesiz oyuncular var kadroda... Milli takım formasını taşımak kolay değildir. Çok büyük bir sorumluluk alıyorsun, hem insan hem sporcu olarak. Onun için bence şu anda kadroda bulunan özellikle 3-4 oyuncu, sadece sorumluluk açısından o formayı taşıma konusunda eksiklik yaşar. Bunun tek nedeni tecrübesizlik... Şimdi bakıyorsun son 2-3 dakika top hep Semih'in Emir'in elinde... Şafak'ı çok beğeniyorum mesela... İleride inanılmaz bir oyuncu olacak. Ama şu anda milli takıma hazır değil... Sinan, Semih, Emir... Kerem Gönlüm sakatlıktan yeni çıktı o nedenle onu sayamıyorum. İnşallah kalan maçların tamamını kazanır seneye daha güçlü, kuvvetli ve tecrübeli bir takımla Avrupa Şampiyonası'na gideriz.
Beko Basketbol Ligi bu sezon, Süper Lig’den daha kaliteli olabilir
Kulüplerimiz çok kaliteli yabancı basketbolcuları kadrosuna kattı. Bu nedenle rekabet Süper Lig’den dahi fazla olabilir. Yine de yabancıların yanı sıra altyapıya da yönelmek gerekiyor. Milli takımın geleceği oradan oluşacak. Yatırım yapılmazsa bunu nasıl başaracağız?
Kadın basketbolcular Türkiye’ye para için geliyorlar Kadın basketbolcuların Türkiye'yi tercih etme sebebi büyük ihtimalle paradır. Fakat bizim kadın takımlarımız da çok başarılı. Genç kızlarımız şampiyon oldu. Olimpiyatlarda da müthiş bir mücadele sergilendi. Türkiye'nin sporla ilgili ne kadar yükseldiğine dair bir örnek vereyim. Sırbistan'da üst düzey bir antrenörle yaptığım sohbette hoca bana, "Geçmişte Türkler bizden set alamazdı. Şimdi biz onlardan set alamaz olduk" dedi.
Basketbol takımlarımız kaliteli yabancılar alıyor. Ama son 10 senedir altyapıdan yıldız basketbolcu yetişmiyor. Buna önem vermezsek milli takımın geleceğini nasıl oluşturacağız?
Başkalarının ayağını koyamadığı yere, Fenerbahçe için kafamı koyarım
Fenerbahçe taraftarları arasında basketbolu bırakmanı istemeyen çok kişi var. Her zaman alın terini ve savaşçı ruhunu sahaya en iyi yansıtan oyuncu olarak görüldün...
Ben her oynadığım kulüpte taraftarla hep yakın oldum. Mesela CSKA Moskova'da oynadım. Çok seneler geçmesine rağmen taraftarlar hala beni hatırlıyor. İki sene önce Moskova'da maça gittik. Ve adım anons edildiğinde o 'soğuk' olarak nitelendirilen Rus taraftarlar beni ayakta alkışladı. Sadece Fenerbahçe için değil, oynadığım her kulüpte elimden gelenin en iyisini yaparım. Ama Fenerbahçe ayrı bir aşktır benim için... O nedenle Fenerbahçe formasıyla, bir çok basketbolcunun maçta ayak dahi koyamadığı yere, ben seve seve kafamı koyarım. Fenerbahçe son 6 senedeki 4 şampiyonluğunu, para için değil kulübe duyduğu aşk için oynayan basketbolcular sayesinde kazandı.
BÄ°R ANI
5 mekik için binlerce kilometre
18 yaşımdayken, Efes Pilsen’le Bormio’da kamptaydık. İdmanda gergin anlar yaşadım. Daha sonra Aydın Abi (Örs), mekik çekmemi söyledi. 40 mekik çekmemi söyledi. Ben 35 mekik çektim. Beni Bormio’dan trenle Milano’ya oradan da uçakla İstanbul’a yolladı. Yıldız takımla 10 gün idman yaptım ve hayatımın dersini aldım diyebilirim.
Jübilem her şeyden önemli
Artık 36 yaşıma geldim. Geçen sene çok büyük bir sakatlık yaşadım. Ama iyi geri döndüğüme inanıyorum. Hayatınızda her şey planladığınız gibi gitmiyor. Hem özel hayatta, hem sporda... Her zaman pürüzler var. İnsan ne kadar çabuk toparlanırsa, o kadar iyi geri dönüyor. Ben de sakatlıkları atlattım. Özel hayatta problem yaşadım. Fakat ailem ve arkadaşlarım bana çok güzel destek verdiler. Ne mutlu bana ki böyle bir jübile yapabiliyorum. Benim için önemli olan Fenerbahçe'nin böyle bir organizasyona el atması. Bu paradan ve diğer şeylerden önemli...
Fenerbahçe'de oynamak ayrıcalıktır
- 2006'dan bu yana 6 sene bu formayı elimden geldiğince hakkını vererek terlettim. Fenerbahçe'de oynamak ayrı bir zevktir. Hem sevdiğin takımı profesyonel olarak temsil ediyorsun, hem de sevdiğin takımda oynuyorsun. Bunlar apayrı şeyler... Kariyerimde çok sayıda büyük takımlarda, hatta NBA'de bile forma giydim. Ama tek bir şey öğrendim o da; Fenerbahçe'de oynamanın ayrıcalık olduğuydu.
Ribauntlardaki sırrımı açıklayamam
Ribauntlardaki yeteneğim Allah vergisi… Benim sırrımı NBA koçları dahil herkes merak etti. Ama bunu anlatamam mümkün değil. Topu son ana kadar takip ediyorum ve idmanlarda bile en çok ribaunt alan oyuncu olmaya çalışıyorum. Doğuştan gelen bir yetenek…
Kitap yazmayı düşünebilirim
20 sene yaz-kış demeden çalıştım. Ve gerçekten kariyerimde çok zor dönemler yaşadım. Artık biraz istirahat etmem gerekiyor. Buna ihtiyacım var. Daha sonrasında belki anılarımı bir kitap haline getirmeyi düşünebilirim. Çünkü az değil tam 20 senemi basketbola adadım.
- Bugün 'Mirsad Türkcan'sam Efes sayesinde...
- 1992 senesinde Türkiye'ye ilk geldiğimde Anadolu Efes forması giydim ve önemli başarılara imza attım. Ben bugün Mirsad Türkcan'sam bunu Anadolu Efes'te geçirdiğim kariyere borçluyum. Ve kariyerimin hemen başında 'Efes'li Mirsad' olarak anıldım. Bu geleceğim için çok önemliydi. 8 sene önce Fenerbahçe’de oynayacağıma dair söz vermiştim
Kariyerinde 6 sene Fenerbahçe'de oynadın. En uzun süreli formasını giydiğin Fenerbahçe'ye seni ne bu kadar bağladı?
- Herkesin gönlünde bir tutkusu vardır. Ben de Türkiye'ye ilk geldiğimde, Fenerbahçe'nin ne kadar büyük olduğunu gördüm. Fenerbahçe'ye sempati duymamda Aydın (Örs) Abi'nin de payı çok büyüktür. Çünkü o da Anadolu Efes'te bizi çalıştırıyordu ama çok iyi bir Fenerbahçeli'ydi. Futbolu da çok seven biri olarak, Fenerbahçe'yi sevip desteklemeye başladım. Tutkum sarı lacivert oldu. Hayat da beni Efes'ten sonra başka yollar attı. Hep arka arkaya başarılar yaşadım. Yurtdışında Türkiye'yi temsil ettim. Başkanımız Aziz Yıldırım'la 2004 senesinde yaptığı bir Moskova ziyaretinde şans bulup yemek yedik. O zaman başkan da bana, 'Mirsad bana bir söz ver. Yüzüncü yılda Fenerbahçe'desin' dedi. Ben de Aziz başkana söz verdim. Ve o sözümü de tuttum.
KARİYERİNİN EN’LERİ
Çalıştığın en iyi koçlar: Aydın Örs ve Ergin Ataman
Aydın Abi babam gibidir. Ergin Abi’yle de çok sayıda takımda çalıştım. İkisi benim için en iyidir.
Birlikte oynadığın en iyi yerli basketbolcu: İbrahim Kutluay
Birlikte oynadığın en iyi yabancı basketbolcu: Petar Naumoski
Hayran olduÄŸun basketbolcu: Toni Kukoc