Çek maçının kahramanı

Güncelleme Tarihi:

Çek maçının kahramanı
OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 20, 2008 07:11

Aradan belki 5 gün geçti ama ben size Çek Cumhuriyeti zaferinin sevinci arasında gürültüye giden bir olaydan söz etmek istiyorum..

Daha doÄŸrusu o mucize galibiyetin perde arkasındaki bir isimden söz etmek istiyorum.  Â

Size bu kiÅŸinin ismini veremem.. Çünkü ben de bilmiyorum.   Â

Ama onun Almanya'da yaşayan bir gurbetçi olduğunu söyleyebilirim.

Ben bu arkadaşı Milli Takımımız'ın Portekiz, İsviçre ve son olarak da Çek Cumhuriyeti ile oynadığı karşılaşmalarda gördüm..

Meriç TUNCA YAZIYOR

Türk taraftarların bulunduğu tribünde amigoluk yapıyordu..

Zaten tribünlerde 3 amigo vardı.

Biri benim size bu söz ettiğim.

Diğeri Galatasaray'ın amigosu Mehmet.

Bir diğerini artık herkes tanıyor; Milli Amigo Birol..

Çek Cumhuriyeti maçı oynanıyor..

Her 3 amigo da Türk taraftarları coşturmak için elinden geleni yapıyor..

İşin gerçeği şu;

Maça gelen gurbetçiler tezahüratın kralını yaparken, özellikle Türkiye'den karşılaşmayı izlemeye gelenler tam bir ''Çekirdekçi'' diye tabir edilen cinsten..

Bırakın bağırmayı, elleriyle tempo dahi tutmuyorlar..

Yaptıkları sadece şu;

Top bizimkilerin ayağına gelince ve Allah korusun pas yanlışlıkla karşı takımdan birine gitti mi, ''Yuuhhh.. Allah belanı versin.. Ulan Fatih Terim şu oynatılır mı?. Bu oynatılır mı?. Yaktın ulan Türkiye'yi.. Ayağın kırılsın Tümer'' diye bağırıyorlar..

Hele hele bunlardan bir kaç tanesi vardı ki, burada isimlerini yazsam Türkiye'de olay olur..

Daha maç başlamadan takım sahada ısınırken adam küfüre bir başlıyor, tutabilene aşkolsun.

Size sadece bu adamın Türkiye'de çok önemli bir kuruluşta uzun yıllar genel müdürlük yaptığını ve şimdi elektronik piyasasının devlerinden biri olduğunu söyleyebilirim..

Şimdi maç 2-0 olmuş..

Gurbetçiler umudu hala kesmemiş ve tezahürata devam ederken, bizim tarafta da küfürler gırla gidiyor..

İşte tam bu sırada yazının üst kısmında size söz ettiğim gurbetçi amigo bizim bulunduğumuz tribünün önüne geldi ve şu tarihi konuşmayı yaptı;

-''Arkadaşlar.. Milli Takımımız'a gol lazım. Bu golü tabiki biz atmayacağız. Ama 'Türkiye gol gol' diye bağırarak ve oyuncuları teşvik ederek onların bu golü atmasını sağlayabiliriz. Sizden ricam yerinizden kalkmasanız bile hiç olmazsa oturduğunuz yerden bağırarak Milli Takıma destek olmanız. Eminim bir gol bulursak gerisi gelecek ve biz bu maçı en azından penaltılara götüreceğiz..''

Bizim ''Çekirdekçi'' takımı baktı olmayacak, amigonun dediğini yapmaya karar verdi..

Maç 2-0'dı ve ortalık ''Türkiye gol gol gol'' sesleriyle inliyordu..

Ama dedim ya ayaÄŸa kalkmadan..

Karşılaşma sonrasında ne mi oldu?;

O Fatih Terim'e, Milli Takım'a, antrenöründen malzemecisine kadar küfür edenler ''İşte bu. Aslanlarım benim'' diye sevinip, gözyaşı döküyordu.

Ben onları değil, ama Çek Cumhuriyeti maçı sonrası o amigoyu, umudunu kaybetmeyen o müthiş insanı hiç unutmadım.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!