Çebi'den Keleş'e ringde el ense...
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Ocak 10, 2012 11:11
Avrupa şampiyonu boksör Fatih Keleş, 2012 yılına, dünya şampiyonu güreşçi Selçuk Çebi karşısında aldığı yenilgiyle başladı.
Grekoromen stil 74 kiloda 2 kez dünya şampiyonluğu bulunan güreşçi Selçuk Çebi ile 60 kiloda Avrupa şampiyonu boksör Fatih Keleş, aralarındaki iddia üzerine boks maçında karşı karşıya geldi. Her ikisi de Trabzonlu olan sporcuların memleketlerinde yaptıkları müsabakayı hakem Nazım Dalkıran yönetirken, kazanan Selçuk Çebi oldu.
Hüseyin Avni Aker Stadı'nın altındaki güreş salonunda, haftada bir-iki defa biraraya gelerek, bazen futbol oynayan bazen de cimnastik ya da güreş çalışması yapan Çebi ile Keleş, bir süre önce “aralarında yapılacak boks maçında kimin galip geleceğine dair” iddiaya girdi. Birbirine meydan okuyan iki “Trabzonlu” sporcu, “meraklarını gidermek için” boks müsabakasında karşı karşıya gelmeye karar verdi.
Trabzon'daki Dalkıran Spor Salonu'nda, boks hakemi Nazım Dalkıran'ın yönettiği müsabakada iki milli sporcu karşı karşıya geldi. 2 raunt üzerinden yapılan müsabakayı, hakem kararıyla, milli güreşçi Selçuk Çebi kazandı. Taraflar, maç sonrası birbirlerine baklava ikram etti.
Selçuk Çebi, maç sonrası AA muhabirine yaptığı açıklamada, Trabzon'da boks ile güreş camiasının iç içe olduğunu belirterek, “Artık bir aile olduk. Ağabey-kardeş ilişkisi içindeyiz. Hüseyin Avni Aker Stadı'nın altındaki güreş salonunda, haftada bir-iki kez biraraya gelip, bazen futbol oynuyoruz bazen de cimnastik ya da güreş çalışması yapıyoruz. Fatih Keleş'e boksta meydan okudum. Onunla istediği zaman ringde karşılaşmaya hazır olduğumu söyledim. O da kabul edince bir anda kendimizi ringde bulduk” dedi.
Daha önce hiç boks yapmadığını ancak güreşe ilk başladığı dönemde dengesini sağlamak için ayak hareketleri konusunda boks eğitimi aldığını ifade eden Çebi, “İlk kez eldiven giyerek boks maçına çıktım. Bu maç da bir Avrupa şampiyonuna karşı oldu. Fatih, ağabeyi olduğum için bana karşı saygısından pasif dövüştü. Sanırım hakemle birlikte bana jest yaptılar. Spor, dostluktur, kardeşliktir. Bizim amacımız da budur” diye konuştu.
Fatih Keleş'in Türkiye'ye mal olmuş önemli bir sporcu olduğunu anlatan Çebi, şöyle devam etti: “Onunla ringde olmak, onunla dövüşmek hatta ondan yumruk yemek güzel bir duygu. Her sporun kendine göre zorlukları var. Gördük ki boks da çok zor bir spor. Darbe alıyorsunuz, kondisyon ve sürat istiyor. Bütün zorluklara rağmen Fatih Keleş, Avrupa şampiyonu, kendini ispatlamış, ülkeye mal olmuş bir sporcu. İnşallah olimpiyat şampiyonluğu da getirecek. İnşallah Londra'da beraber Ay-yıldızlı bayrağı göndere çektirmek bize nasip olur. İnşallah bir dahaki sefer bu ringde olimpiyat şampiyonu sporcular olarak karşılaşacağız.”
Keleş: “Resmi maç olsa sonuç farklı olurdu”
Fatih Keleş ise çok kuvvetli, fizik gücü üst düzeyde bir rakip ile karşılaştığını belirterek, “Selçuk ağabeyimle maç yapmak büyük gurur. 2012'de ilk kez yenildim, inşallah son yenilgim olur” dedi.
Bir güreşçi ile dövüşmenin zor olduğunu ifade eden Keleş, “Çünkü fizik gücüyle bizi her haliyle zorlar. Resmi bir maç olsa Selçuk ağabeyin fizik gücü, benim ise teknik olarak avantajım olurdu ama sonuç çok daha farklı olurdu” ifadelerini kullandı.
Keleş, Nisan ayında Türkiye'de yapılacak 2012 Avrupa Kıtası Olimpiyat Eleme Karşılaşmaları'nda vizeyi alarak olimpiyatlara katılmak istediğini kaydederek, “İnşallah vizeyi alıp Selçuk ağabeyle olimpiyatlara gidip Türkiye'yi iyi şekilde temsil edeceğiz” şeklinde konuştu.
Dalkıran: “Çok heyecanlandım, bir o kadar da duygulandım”
Karşılaşmayı yöneten boks antrenörü ve hakemi Nazım Dalkıran ise 2004 Atina Olimpiyatları'nda milli takımda görev aldığını ve birçok organizasyonda görev yaptığını belirterek, “Çok şampiyonlar yetiştirdim çok heyecanlar yaşadım ama böylesini ilk defa yaşadım. Dünya şampiyonu Selçuk Çebi salonumuza geldi ve şu anda Türkiye'nin yıldızı konumunda olan Fatih Keleş ile maç yaptılar. Çok heyecanlandım, bir o kadar da duygulandım” dedi.
Selçuk Çebi'nin çok yönlü bir sporcu, boksa yatkın ve Fatih Keleş ile ağabey-kardeş gibi olduğunu söyleyen Dalkıran, şunları söyledi: “Fatih Keleş'in performansını bu maçta iyi görmedim. Selçuk ağabeyini zor durumda bırakmamak için biraz pasif dövüştü. Selçuk Çebi patlayıcı yumruklar vurdu, daha atak ve dövüşkendi. Ben de takdir hakkımı Selçuk Çebi'den yana kulandım ve onu galip ilan ettim.”
Hüseyin Avni Aker Stadı'nın altındaki güreş salonunda, haftada bir-iki defa biraraya gelerek, bazen futbol oynayan bazen de cimnastik ya da güreş çalışması yapan Çebi ile Keleş, bir süre önce “aralarında yapılacak boks maçında kimin galip geleceğine dair” iddiaya girdi. Birbirine meydan okuyan iki “Trabzonlu” sporcu, “meraklarını gidermek için” boks müsabakasında karşı karşıya gelmeye karar verdi.
Trabzon'daki Dalkıran Spor Salonu'nda, boks hakemi Nazım Dalkıran'ın yönettiği müsabakada iki milli sporcu karşı karşıya geldi. 2 raunt üzerinden yapılan müsabakayı, hakem kararıyla, milli güreşçi Selçuk Çebi kazandı. Taraflar, maç sonrası birbirlerine baklava ikram etti.
Selçuk Çebi, maç sonrası AA muhabirine yaptığı açıklamada, Trabzon'da boks ile güreş camiasının iç içe olduğunu belirterek, “Artık bir aile olduk. Ağabey-kardeş ilişkisi içindeyiz. Hüseyin Avni Aker Stadı'nın altındaki güreş salonunda, haftada bir-iki kez biraraya gelip, bazen futbol oynuyoruz bazen de cimnastik ya da güreş çalışması yapıyoruz. Fatih Keleş'e boksta meydan okudum. Onunla istediği zaman ringde karşılaşmaya hazır olduğumu söyledim. O da kabul edince bir anda kendimizi ringde bulduk” dedi.
Daha önce hiç boks yapmadığını ancak güreşe ilk başladığı dönemde dengesini sağlamak için ayak hareketleri konusunda boks eğitimi aldığını ifade eden Çebi, “İlk kez eldiven giyerek boks maçına çıktım. Bu maç da bir Avrupa şampiyonuna karşı oldu. Fatih, ağabeyi olduğum için bana karşı saygısından pasif dövüştü. Sanırım hakemle birlikte bana jest yaptılar. Spor, dostluktur, kardeşliktir. Bizim amacımız da budur” diye konuştu.
Fatih Keleş'in Türkiye'ye mal olmuş önemli bir sporcu olduğunu anlatan Çebi, şöyle devam etti: “Onunla ringde olmak, onunla dövüşmek hatta ondan yumruk yemek güzel bir duygu. Her sporun kendine göre zorlukları var. Gördük ki boks da çok zor bir spor. Darbe alıyorsunuz, kondisyon ve sürat istiyor. Bütün zorluklara rağmen Fatih Keleş, Avrupa şampiyonu, kendini ispatlamış, ülkeye mal olmuş bir sporcu. İnşallah olimpiyat şampiyonluğu da getirecek. İnşallah Londra'da beraber Ay-yıldızlı bayrağı göndere çektirmek bize nasip olur. İnşallah bir dahaki sefer bu ringde olimpiyat şampiyonu sporcular olarak karşılaşacağız.”
Keleş: “Resmi maç olsa sonuç farklı olurdu”
Fatih Keleş ise çok kuvvetli, fizik gücü üst düzeyde bir rakip ile karşılaştığını belirterek, “Selçuk ağabeyimle maç yapmak büyük gurur. 2012'de ilk kez yenildim, inşallah son yenilgim olur” dedi.
Bir güreşçi ile dövüşmenin zor olduğunu ifade eden Keleş, “Çünkü fizik gücüyle bizi her haliyle zorlar. Resmi bir maç olsa Selçuk ağabeyin fizik gücü, benim ise teknik olarak avantajım olurdu ama sonuç çok daha farklı olurdu” ifadelerini kullandı.
Keleş, Nisan ayında Türkiye'de yapılacak 2012 Avrupa Kıtası Olimpiyat Eleme Karşılaşmaları'nda vizeyi alarak olimpiyatlara katılmak istediğini kaydederek, “İnşallah vizeyi alıp Selçuk ağabeyle olimpiyatlara gidip Türkiye'yi iyi şekilde temsil edeceğiz” şeklinde konuştu.
Dalkıran: “Çok heyecanlandım, bir o kadar da duygulandım”
Karşılaşmayı yöneten boks antrenörü ve hakemi Nazım Dalkıran ise 2004 Atina Olimpiyatları'nda milli takımda görev aldığını ve birçok organizasyonda görev yaptığını belirterek, “Çok şampiyonlar yetiştirdim çok heyecanlar yaşadım ama böylesini ilk defa yaşadım. Dünya şampiyonu Selçuk Çebi salonumuza geldi ve şu anda Türkiye'nin yıldızı konumunda olan Fatih Keleş ile maç yaptılar. Çok heyecanlandım, bir o kadar da duygulandım” dedi.
Selçuk Çebi'nin çok yönlü bir sporcu, boksa yatkın ve Fatih Keleş ile ağabey-kardeş gibi olduğunu söyleyen Dalkıran, şunları söyledi: “Fatih Keleş'in performansını bu maçta iyi görmedim. Selçuk ağabeyini zor durumda bırakmamak için biraz pasif dövüştü. Selçuk Çebi patlayıcı yumruklar vurdu, daha atak ve dövüşkendi. Ben de takdir hakkımı Selçuk Çebi'den yana kulandım ve onu galip ilan ettim.”