Güncelleme Tarihi:
“Deniz’in olayı, Türk futbolunda şu güne kadar hiç yaşanmamış birşey. Deniz 1.5 sene önce bizimle anlaşmaya vardı. Sözleşme yapmaktaki amacımız, Avrupa’ya giderse Nisan ayına kadar bize 250 bin euro ödeyecekti. Eğer Haziran ayına kadar gitmez ya da Türkiye’de bir yere giderse 1 milyon euro ceza ödeyecekti. Deniz sakatlanmış olsa, mukaveleyi yapmamış olsak, Deniz’e 1 milyon euro tazminat ödemek durumundaydık. Biz Temmuz ayında Federasyon’a böyle bir sorunun olduğunu ifade ettik. Federasyon 2-3 ay gibi bir zaman içinde Deniz’in bize 1 milyon euro ödemesi gerektiğinin kararını verdi. Deniz Fenerbahçe ile yapmış olduğu protokolde, Gençlerbirliği ile protokolü olduğunu söylüyor. Deniz’in ifadesine göre Gençlerbirliği’ne bir para ödenmesi gerektiği taktirde, parayı Fenerbahçe’nin ödeyeceğine dair elinde mukavelesi olduğunu belirtiyor. Ancak Fenerbahçe kesinlikle böyle bir sözleşmenin olmadığını beyan ediyor. Böyle büyük bir camiaya bunun yakışmadığını ifade ediyorum. Deniz Fenerbahçe ile 17 Temmuz’da sözleşme yapıyor. Bize bu sözleşme gelmediği için kendisini çağırdık. O dönemde Lucescu’nun teknik direktörlüğünü yaptığı Shakhtar Donetsk geldi. Bize Deniz için 1.5 milyon euro teklif ettiler. Ben de Deniz’e, “Sözleşmende 1 milyon euroluk cezai şartın var. Bize 1.5 milyon euro veriyorlar, 500 milyon euroyu da sen al, buraya git.” dediğim zaman bana dediki, “Fenerbahçe ile bir ön protokol imzaladım. Gidip, konuşup, size haber vereyim” dedi. Gidip konuştuğunda ön protokol yaptığı için dönüşü olmadığını söyledi. Bu yüzden oraya gidemeyeceğini söyledi. Ben bunu Aziz Yıldırım ve Nihat Özdemir’e söylediğim zaman, ikisi de böyle bir durumun olmadığını bana ifade ettiler. Mukavelenin yapıldığı anlaşıldığı zaman, Sayın Özdemir ile konuştum. Kendisi yemin ederek, bu konudan haberi olmadığını, bu futbolcuyu Daum’un aldığını ifade etti. Bu futbolcunun kulüp başkanının haberi olmadan önce, bir takımda antrenör, futbolcuyu parası ile transfer ediyorsa bunu da kamuoyunun takdirine bırakıyorum.”
F.BAHÇE KULÜBÜNÜN BİZE GELİP PARAYI ÖDEYECEĞİNİ SÖYLEMESİ LAZIM
Fenerbahçe Kulübü’nün Federasyon kararını Tahkim Kurulu’na götürdüğünü de vurgulayan Cavcav, “Tahkim Kurulu da bizim lehimize paranın ödenmesi için karar verdi. Fakat senelerce hukukçu olan Sayın Haluk Burcuoğlu, Ankara Mahkemesi’nde Tahkim Kurulu’nun kararının iptali için dava açtılar. Mahkeme, reddetti. Bunun ardından kararın bozulması için yargıtaya müracaat ettiler. Eğer yargıtay bu davayı bozarsa bundan böyle ne Tahkim Kurulu’nun kararları, ne Federasyon kararları kalmaz ve bu da Türk futboluna büyük bir darbe olur. Buradan Aziz Yıldırım’a sesleniyorum. Serkan’ı 2 buçuk milyon dolara verdiğim zaman, Beşiktaş kulübünün Ankara’daki temsilcileri bana 3 milyon dolar para verdiler. Ben ise kesinlikle verdirmedim. Bugün soruyorum, 10 milyon dolara Serkan’ı verirler mi? Büyük diye geçinen kulüplerimizin bizim gibi Anadolu kulüplerinden aldıkları oyuncuları bedavaya kapatmak, hakkımızı gaspetmek gibi bir yola gitmelerinden dolayı çok üzüntülüyüm. Deniz Almanya’ya gitmiş. Kendisinin de burada bir tek kuruş parası olmaması nedeniyle bütün parası Avrupa’da olduğu için kendisinden bu parayı alma imkanımız yok. Milli takımın ihtiyacı olan bir futbolcunun sanki Gençlerbirliği’nin keyfi nedeniyle lisansının askıya alınması gibi bir sorumlululuğu da taşıyoruz. Fenerbahçe kulübünün bize gelip, (Bu parayı ödeyeceğiz. Bize zaman ver) demesi gerekir.”
BÖYLE DEVAM EDERSE DENİZ OLAYINI FİFA’YA TAŞIYACAĞIM
Serkan Balcı için de alacakları olduğunu ileri süren Gençlerbirliği Başkanı Cavcav, “Serkan’dan dolayı hala alacağımız var. Biz bundan da şikayetçi değiliz. Federasyondan böyle bir söylev olmadı. Çünkü Fenerbahçe Deniz ile aralarında olan mukavelenin olduğunu saklıyor. Mukavelenin olduğunun gösterilmemesi için futbolcuyu da tehdit ediyorlar. Burada Federasyonumuzun da bir hatası olduğunu söylüyorum. FIFA’ya göre Deniz olayında da o oyuncuyu oynatan kulüp futbolcu kadar sorumludur. Federasyon’un bize yardımcı olacağına inanıyorum. Federasyon mutlaka doğruyu bulacaktır. Bu durum daha böyle devam ederse, bu işi FIFA’ya kadar taşıyacağım. Ama işi oraya götürmeden, bu durumun kulüpler arasında efendice halledilmesinden yanayım” diye konuştu.
3 BÜYÜK KULÜBÜN YAPTIĞINI TASVİP ETMEK MÜMKÜN DEĞİL
Anelka’nın Konyaspor’a attığı tartışmalı golün sonrasında yaşananlara da değinen Başkan Cavcav, konuyu şöyle değerlendirdi: “3 büyük kulübümüz, Anelka’nın faulden attığı golün sayılması nedeniyle aralarında birleşerek Fenernbahçe’ye cephe aldı. Bu şekilde büyük bir kulübün sahaya “Temizlik isteriz” tabiri ile çıkmalarını Kulüpler Birliği Başkanı olarak tasvip etmem mümkün değil. Konya’daki maçta hakem arkadaşımızın hata yaptığı ortada. Ancak hakemler de insandır. Bir hakem arkadaşımızın hatasını bütün camiaya yüklemek doğru bir olay değildir. Dün Federasyon’da yaptığımız toplantıda da bunlar konuşuldu. Federasyon arkadaşlarımızın hatalarını en aza indirmeleri için gayret edeceklerinin sözünü verdi. Hakem camiasına da hakemlerimize de güveniyoruz. Federasyonun da bize içtenlikle yardımcı olduğuna inanıyoruz.”
HAVUZ SİSTEMİ KONUŞULDUĞU GİBİ UYGULANMIYOR.
Cavcav, havuz sisteminde naklen yayın gelirlerinin dağıtımı konusunda Futbol Federasyonu’nun söylediğiyle, uygulaması arasında da büyük fark olduğunu ileri sürerken, “Büyük kulüpler 10 ayda almaları gereken parayı 4 ayda aldılar. 6.5 trilyon lira almaları gerekirken, Federasyon bu 4 kulübe 13.5 trilyon lira para ödedi. Biz bugüne kadar Federasyon’un yanında olduk. Federasyon’un da bize yardımcı olacağına inanıyoruz.”
DHA