Güncelleme Tarihi:
Cheetos Türkiye’nin En Hızlısı yarışması için Türkiye’ye gelen Amerikalı dünya şampiyonu rekortmen atlet Carmelita Jeter, Hürriyet’e konuştu. Tarihin en hızlı ikinci 100 metre derecesi olan 10.64’ün sahibi olan Jeter, son olarak 2011 yılında Daegu’da 100 metre dünya şampiyonluğunu kazanmıştı. 100 metrede, yaşayan sporcular arasında dünyanın en iyi derecesine sahip kadın atlet olan Carmelita Jeter bu kez çocuklar için koşarken, oldukça çarpıcı açıklamalarda bulundu.
-Bu projede yer alma fikri nasıl gelişti?
Cheetos Türkiye’nin En Hızlısı’nda yarışan sporcuları bir gün olimpiyatlarda görebilmek en büyük arzum. Bu yüzden Cheetos projeye katkıda bulunmamı teklif ettiğinde büyük bir memnuniyetle kabul ettim. Türkiye’nin atletizm konusunda gelişimine önemli derecede katkı sağlayacak bu projede çocukların yaşayacağı tecrübeler, ben ve benim gibi dünyaca ünlü atletlerin kariyerlerinde de çok önemli bir yer tutuyor. Bu yüzden katkıda bulunmaktan ve onlara rol model olmaktan mutluluk duyuyorum. Üstelik sadece bir bölgedeki çocuklara değil, ülkenin her yerinden 5 milyona yakın çocuğa ulaşacak bir proje bu. Hem Amerika’da hem de Afrika’da çocuklara destek olan projelerde elimden geldiğince yer almaya çalışıyorum. Basit bir merhaba ya da gülümseme bile bir çocuğun hayatında çok şey değiştirebiliyor. Çocuklar bizim geleceğimiz ve onlara yapılan hiçbir iyilik boşa gitmiyor. Finalde ilk üçe giren sporculara, yarışmaya katıldıkları yıldan sonraki eğitim öğretim süresi dahilinde spor yaşantılarına devam etmeleri şartıyla aylık burs verecek. Ayrıca kendi yaş kategorilerinde birinci olacak sporcular da Avrupa Atletizm Şampiyonasını Amsterdam’da izlemeye hak kazanacak. Yarışma bundan sonraki süreçte Türkiye’nin büyük illerinde devam edecek.
2-Atlet olmaya nasıl karar verdiniz?
Biliyorsunuz Amerika’da eğitim sistemi sporcuyu çok destekliyor, aileleri ve çocukları da bu konuda teşvik edecek birçok program ve burslar var. Bunlardan en etkilisi eğitim bursları. Benim en büyük motivasyonum hem atletizm gibi tüm dünyada çok popüler bir branşta uzmanlaşmak, hem de iyi bir okulda, tam destekli bursla okumaktı. Gerçekten doğru bir karar vermiş olduğumu anlamak uzun sürmedi. Eğitim ve antrenmanlarımı tutkuyla sürdürdüm.
3-Kariyerinizde kimden ilham aldınız?
Çocukluğumdan beri ekranda gördüğüm atlet ve basketbolcuları ilgiyle izliyorum. Yüzlerinde gördüğüm zafer, mutluluk ve heyecan en önemli ilham kaynağım diyebilirim. Olimpiyat Yarışları’nı hiç kaçırmazdım. Yarışlar sırasında hissedilen enerji, insanların ağlayışları ve umutları gerçekten ilham vericiydi. Babam ben doğmadan önce sporla uzun bir süre ilgilenmiş ama beni en çok etkileyen çevremde ve olimpiyatlarda gördüklerim oldu. Şimdi erkek ve kız kardeşim de sporla ilgileniyor. Kazandığım başarılar sayesinde daha çok ben ilham kaynağı oldum denebilir. Spor tüm aileme yayıldı.
4-Antrenman programınızdan biraz bahseder misiniz?
Şu anda elimden geldiğince organik besleniyorum. Her Pazartesi, Salı, Perşembe ve Cuma antrenmanlarım var. Çarşamba’ları kendime ayırıyorum. Sabah 6:30’dan 8:30’a kadar ısınma hareketlerim var, 09:00’dan 11:00’e kadar da koşuyorum. Yani günlük antrenmanlarım 12:00 gibi bitmiş oluyor.
5-Spordan arta kalan zamanlarınızda neler yaparsınız?
Film izlemeyi çok seviyorum. Boş zamanlarımda en çok sinemaya giderim. Hatta yalnız bile gittiğim oluyor. Alışverişimi her zaman kendim yapıyorum. Bazen de evde tüm iletişim araçlarını kapatıp sadece kafamı dinlemeyi çok seviyorum.
6-En hızlı kadın olmak nasıl bir duygu?
Aslında kendim hakkımda konuşmayı çok sevmiyorum. Yorumları etrafımdakilere bırakmak daha doğru geliyor sanırım. Ama doğruyu söylemek gerekirse gerçekten buna ulaşmak için çok çalıştım ve gerçekten iyi hissettiriyor. Elbette zor dönemler de geçirdim ama pes etmeden çalışmaya devam ettim.
7-Atletizme olan güven yaşanan doping skandalları sonrası giderek azalıyor. Bu konuda neler söylersiniz?
Bazı insanların zoru denemek yerine kısa yoldan başarıya ulaşmaya çalışması gerçekten talihsizce. Harcanan onca emek, dökülen ter ve göz yaşına da büyük saygısızlık. Doping sadece sporcunun kendi kariyerini değil, tüm sporu ve ilgilenenleri lekeliyor. Gençliğin hayallerini yıkmak aynı zamanda. Çünkü örnek aldığı kişinin bir anda bir yalancı olduğu ortaya çıkıyor. Bu durum da sporu yok ediyor. Sporu yok ediyor çünkü hayalleri yok ediyor.
8-Sizden çikolata renkli güzel olarak bahsediliyor. Hem dünyanın en hızlı kadını olup hem de en güzel atletlerden biri olmanın sırrını anlatır mısınız?
Bunları duymak çok güzel, çok teşekkürler. Kendime bakmayı seviyorum. Aşırı olmasa da her kadın gibi temel bakımlarımı mutlaka yapıyorum. Yüz bakımı ve masaj vazgeçilmezlerim arasında. Bazı arkadaşlarım bana şu filmdeki Benjamin Button gibi Carmelita Button diyor, kimse 36 yaşında olduğuma inanmıyor.