Güncelleme Tarihi:
-Milli Eğitim Bakanlığı ile yapılan protokolün detaylarını öğrenebilir miyiz? TEOG, üniversite sınavı var diye öğrenciler sporu bırakmak zorunda kalacak mı kalmayacak mı?
Protokolün öngördüğü çalışmalarla beraber şu anda bürokrasi de her iki bakanlığın bürokrasisi de, bürokrasiden kastım il müdürlükleri nezdinde artık buna tam adapte olmuş durumdalar. Pilot illerde şu anda başladı. Önümüzdeki eğitim – öğretim döneminde bütün illerde olacak. Özellikle ama özellikle bürokrasinin bunu yönetmek ile sorumlu kişilerin buna hazırlanması gerekir. Bu şu anda gerçekleştirilmiş durumda. En son yapılan toplantıda hiçbir soru işareti kalmayacak şekilde kendilerinden ne istendiği ve ne yapmaları gerektiği açık seçik olarak anlatıldı. Bunda herhangi bir tereddüt yok. İşin yönetimsel, idari anlamında ve aynı zamanda ailelerle iletişim kısmında hiçbir sorun kalmadı.
İşin TEOG, üniversite sınavı ile kısmına gelince… Şu anda Almanya 2020 Tokyo Olimpiyatlarına 15 yaşındaki yüzücü bir kızı hazırlıyor. Sporcu olmak ve ülkesini bu anlamda temsil etmek için çalışmak belli fedakarlıkları beraberinde getiriyor. Okuldan kopmak gibi bir şansınız yok. Almanya’daki yüzücü kız gündüz sekiz ila dokuz saat antrenman yapıyor, akşam da okula gidiyor. Tek başına. Aynı diğer arkadaşlarının girdiği sınavlara giriyor ve eğitimini tamamlıyor. Almanya’nın eğitim açısından o kıza sağladığı öğrenim saatlerini değiştirmek.
Zaten bizim bu protokol içerisinde yapacağımız da bu. Milli Eğitim Bakanlığından sporcu için müsabaka izini istediğimizde izin alamıyoruz, devamsızlıkla alakalı sıkıntı yaşıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı da diyor ki; biz bunu yapalım ama o kadar suistimal oldu ki biz ne yapacağımızı şaşırdık. Antrenör diyor ki ben müsabakaya gidiyorum bi bakıyorsunuz müsabakaya çıkmıyor.
"BÖYLE BİR ŞEY YAPAMAYIZ"
Sporcu diyor ki ‘şu kadar gün gideceğim’ o kadar gitmiş olmuyor yani. Dolayısıyla bir dönem güven kırılması olmuş. O kırılan güvenden sonra da onu tekrar tamir etmek kolay olmuyor. Biz bunu nasıl çözdük? Milli Eğitim Bakanlığına kendimiz diyeceğiz ki işte bizim listemiz. Olimpik havuzumuzun listesi, müsabaka anlamında bizimle çalışan sporcuların listesi. Bu o kadar çok sayı değil. Şu anda olimpik havuzda olan 2 bin olduğuna göre..
4 bin de bunun arkası… 5-6 bin sporcu listesi… 10 bin olsun… Zaten 80 milyonluk bir ülkenin müsabaka ve uluslararası anlamdaki sporcu havuzu bu kadar olur. Biz size bir liste vereceğiz. Bunu takip edeceğiz. Performansında düşme olduğunda da buna doğrudan müdahil olacağız. Verdiğimiz listeye bu sporculara izin konusunda yardımcı olun diyeceğiz. Yüzlerce müsabaka var. Biz sporcuya tabi ki yardımcı olacağız. Onun saatlerini ayarlayın onun o saatler içerisinde sporunu ve hazırlığını yapabilme imkanını verin. Şu değil; sporu yap, eğitimi bir kenara at. Böyle bir şey yapamayız. Asla olmaz. Dolayısıyla TEOG, üniversite sınavlarıyla alakalı olarak bir farklılık getiremeyiz. Sporcunun özel bir takım zamanlama ihtiyaçları mutlaka olacaktır. Onları karşılamak da bizim görevimiz. Ama akademik hayatı düşürmek gibi bir şeyi asla yapamayız. O bizim kendi kendimize golümüz olur.
"AMERİKA'YI YENİDEN KEŞFETMEYE İHTİYACIMIZ YOK"
-1978 yılında Almanya’da 300 tane 10 yaşındaki öğrenci üzerinde araştırma yapılıyor, becerileri ölçülüyor, puanlamalar yapılıyor. 10 yaşındaki çocuklar arasında kimin hangi tarihte uluslararası anlamda ne başarılar kazanacağı belirtiliyor. Kızlarda Steffi Graf erkeklerde Boris Becker… Ben bu sistemin çok faydalı olacağına inanıyorum. Ben diyorum ki; ülkemin temsili için seçtiğim sporcular bunlar. Ve ben bunlara yoğunlaşacağım. Bu havuzu geliştireceğim. Tabiri caizse bizim Amerika’yı yeniden keşfetmeye ihtiyacımız yok. Yapacağımız iş belli. Ha şu an imkanımız da var. Tesislerimiz de her şeyimiz de var.
Yılbaşından beri aldığınız başarı haberleri aslında bu çalışmaların ürünü. Yani bunlar tesadüf değil. İbrahim’in ortaya çıkması bir tesadüf değil. Mesela Tutya’nın başarısı bir tesadüf değil. Bunlar tabiri caizse çalışma projesinin sonucudur. Tutya da aslında bir projedir. Şu anlamda bir projedir; bu kız gelecek vaat ediyor, potansiyeli var… İstiyor da bunu. Ve Olimpiyata gitti. İnşallah 2020’demadalyaya gidecek. Ferhat’ın olimpiyatlarda ne kadar hırslandığını bilemezsiniz. Geçen gün görüştük kendisi ile ben bu kez alacağım madalyayı diyor. Alır da şaşırmayın aldığı zaman. Alırız yapacağımız tek bir şey var o çocukları alıp destekleyeceğiz.
Etraftan gelecek olumsuzluklara kapatacağız onları konsantre olmalarını sağlayacağız sporcunun hali de narindir. Bazı konularda arkadan bir sıvazlama bekler ne diyoruz işin bir bölümü psikolojiktir. Kazananlar nasıl kazanıyor. Mental anlamda psikolojik anlamda güçlü olduğu için kazanıyor.
"KONSANTRASYON SAĞLAYACAK ANTRENÖRLER LAZIM"
- Çok güzel imkanlar görüyoruz. Az önce motivasyon dediniz ya oğlumdan örnek vereyim. O da uzun süre yüzme branşı ile uğraştı Teog yüzünden bıraktı. O da alman lisesi hedeflemişti. Hedefini tutturdu ama yüzmeden ayrı kaldı. Bu da biraz da sistemden kaynaklanıyor. Bir tarafa biraz daha eğilmek lazım burada sporcuyu yetiştiren antrenörün payı çok büyük. O motivasyona konsantrasyona sağlayacak antrenörlerimiz lazım. Yüzmeden örnek vereyim antrenörler çocuklardan çok daha küçük yaşlarda performans almak için, aşırı dereceye yüklendiklerini sporcularımız küçük yaşlarda iyi dereceler elde ettiğini ve özellikle 15 yaştan sonra sporcularımızın durduğunu ve gerilemeye başladığını görebiliyoruz. Bu konuda nasıl bir önlem alacaksınız.
"LİSE DİPLOMASI SAHTE ÇIKAN ANTRENÖR OLDU"
Hatırlıyor musunuz olimpiyatlardan sonra yaptığımız konuşmada demiştim ki sporcu kulüpte yetişir kulüpte de antrenör yetiştirir. Sporcuyu bizim antrenör eksiğimiz var. Bundan kastım ne? İlk kez sizinle konuşacağım bakanlık içerisinde görev almış olup sonra gidip başka yerlerde görev yapan kendilerini başka yerlere aldırmaya çalışan bir sürü kişi var. Ben olimpiyatlardan sonra bir şeyler balattım dedim ki tüm antrenörlerin sertifikalarını tarayıp buldukta bir şeyler, bazı şeyler çıktı. Bununla alakalı işlem tesis ettik. Lise diploması sahte çıkan antrenör oldu. Yakaladık işine son verdik. İdare mahkemesi ne yaptı biliyor musunuz ? işe iade etti. İşte bilmem nenin neresinde gerekli olmadığından. Ne alakası var ya… veya antrenörlük belgesi yeterli değil son verin yok arkadaş onu sen ondan isteyemezsin. Tabi ki mahkemeler önemli hepimizin ihtiyacı anacak biz spor ile alakalı bir şeyler kazanacak bir yerlere geleceksek kişisel sahaya atlayan seyirciyi holiganı ön kapıdan alıp arka kapıdan bırakamazsın.
Mahkemeden ya da karakoldan alıp eve götüren yönetici olur ise işte Bursaspor’da olduğu gibi. İstifa etmek zorunda kalır. Biz yapıyoruz onu antrenör havuzu ile alakalı ciddi bir çalışma içeresindeyiz. Uluslararası antrenörler ile iş birliği yaparak bu anlamda bilimsel anlamda kendini ispatlamış antrenörler ile bunu değişik branşlarda ve kulüpler ile yapmamız lazım şimdi biz sıkışmışız belli üç dört tane ismin içerisinde bu olmaz bu rekabeti de artırmaz. Sonra dövünüyoruz. 2012 den dönerken olduğu gibi
"ALTTAN GELEN SPORCU SAYISI KISITLI"
-Atletizm konusunda bazı kulüplerimiz bu işin içerisinde atletizme verdikleri destek sınırlı. Cem bey bir şeyi konuşmamız lazım. Biz kısa yoldan başarı elde etmek için çabalarsak uzun vadede başarıyı kayıp ederiz. Şimdi bir dönem bir takımız başarılar elde etti. Nasıl alttan gelenler ile. Şu an samsun spor neden sıkıntı çekiyor. Çünkü alttan, gelen oyuncu sayısı sınırlı. Hep dışarıdan getiriliyor. Şimdi toparladık o ayrı hikaye de.. altyapıyı sadece futbol olarak düşünmeyelim boksta atletizmde jimnastikte olsun kulüp bunu yapmalı. Ama siz maddi kaynak ile alakalı olan yapısı sadece ve sadece bir branşta kullanır o branşta da en iyisini alıp en fazla parayı veripte başarı elde etmeye çalışırsanız işte bu günkü girilen sarmala girilir.
Sonra da o işten sorumlu bakan size der ki bu yaz itibari ile artık sizin kafanıza göre borçlanma işini kapatacağız. Mecburen UEFA kriterleri belli siz yapmazsanız UEFA yapacak. O yüzden biraz çeki düzen vermeye başladılar ama seçilmiş bir başkan olmak iştediğin gibi har vurup harman savurmayı getirmez. Şimdi hepsi diyor ki hata ettik. Ama işte bir daha o hatlar olmasın diye önlem almamız gerekiyor.
-Şimdi kulüplerin bir vergi borçları var. Yapılandırılıyor. Orada bir yanlış anlaşılma var yapılandırma ve uzlaşma ayrı şey ilk ödemediği taksidinde gereği yapılır.
"KULÜPLER BORÇLARINI 36 AYA BÖLÜYOR"
Bu dakikadan sonra bu vergi uzlaşması bunun ilk adımımızdı bundan sonra nasıl adımlar gelecek. Vergi uzlaşması sizin gidip maliye bakanlığı ile anlaşmanız ile ilgili o bize bağlı değil. Bizimle olan borçları ayrı gençlik ve spora olan borçları ile ilgili bazı kulüpler geldi yapılandırmaya girdi. Onu 4-5 kulüp yapılandırdı. Onu 36 aya bölüyorlar inşallah öderler. Kendileri kazançlı çıkar.
Benim dediğim uluslararası kriterler zaten var olmak durumunda işte var görüyorsunuz puan silme cezası; senin şimdi 3-6-9 puan silindiğinde başarı elde etme şansın var mı? Mümkün değil Avrupa’ya gitmeme cezası alıyor bazı kulüpler o arenada olmuyorsun gelir elde edemiyorsun o zaman da sıkıntıya düşüyorsun. Çünkü senin projeksiyonun o büyüklükte bir kulüp olarak o gelirle ilgili ama şimdi milyara vurmuş borcu olan 600-700-800 milyon borcu olan var. Nasıl geldin buraya ben borçlanmadım herhalde siz borçlanmadınız birileri bunu borçlanarak buraya getirdi. Doğru mu? Yıllarca ne diyoruz bunu yapmamalıyız.
Kaç senedir konuşuluyor diyebilirsiniz biz bir noktaya getirdik bunu taslak halinde. Ama her şeyin de bir zamanı var. Sezonun ortasında olmaz bu iş. Biz inşallah bu sezonun bitimi ile alakalı zaman geldiğinde finansal anlamda ve yönetimsel anlamda sorumlulukların yerine getirilmesi açısından adımlar atacağız. Vergiler ile alakalı çalışmamız maliye bakanlığı ile var doğru. Nedir bu amatör spor branşlarına harcanmış olan maddi kaynağın vergi ile alakalı olarak bir geri dönüşünün sağlanması bunda varız. Bu sporcuya harcanacak bir para çünkü bu size başarı olarak geri döndüğünde ülkeye katkı saplayacak bir durum. Ama sporcuya yapacağınız harcamayı geri alacaksınız.
Amatör sporların vergiden muaf tutulması ya da bir geri ödeme yapılması bunu tekrar futbol harcanmayacağını nasıl sağlayabileceksiniz.
Yalnızca amatöre harcayabilecek çiftli işleyecek bir mekanizme yönetim sorumluluklarını yapma dediğimiz anlamda bu da onun içerisinde olacak.
-Kulüpler yasası ortay cıkacak anlamına mı geliyor bu?
Kulüpler yasası zaten ortada resmiyet kazanacak. Kulüpler yasası yanlış bir şey spor yasası da değil spor kulüplerinin yönetimsel anlamdaki düzenlenmesi diyelim.
-O yasa içerisinde kulüp başkan ve yöneticilerinin sorumluluğu olacak mı?
Yönetimsel ve finansal anlamdaki sorumluluklarının yeniden düzenlenmesi diyorum. UEFA ne diyor. Şu kadar şu kadara şeyiniz olursa gelemezsin diyor niye diyor bunu, yanlış yönetim yapmışsın diyor. Biz de aynı anlamdaki yaptırım ve sorumlulukları sorumlulara yükleyeceğiz.
-Bu yasa spor bakanlığının hazırladığı bir yasa mı bu yasa kulüpler birliği federasyon kulüplerin ortak olarak hazırladığı yasa mı? Bu yasa 10 yıl önce hazırlanan üzerine sürekli eklemeler yapılan o bildiğimiz bir türlü genel kurula inmeyen yasa mı?
Hayır tek başımıza hazırladığımız bir şey değil bu kulüplerin futbol federasyonun kulüpler birliğinin de uzmanların da söz söylediği fikir koyduğu, yapı ekledi taslak. Son 1 ay içerisinde tüm paydaşların görüşlerini alçağız artık bununla alakalı söyleyeceği olan söylesin bu dükkan kapanıyor diyeceğiz. Daha sonra soracağımız başka yerler de var.
-Demiştiniz ki Erzurum’da buluştuğumuzda Beşiktaş- Fenerbahçe maçında çok şeyler yaşandı çoğu saklandı gizlendi. Müfetttiş gönderdim gelen bilgiler var ya off off off demiştiniz. Şu off offu bir açın da biz bir görelim.
Onu vakti var. Her şey her zaman söylenmez vakti vardır. Ama edindiğimiz tecrübelerin de hayat geçirilmesi gerekir. Tek bir örnek üzerinden gidemeyiz. Ben biraz önce örneğini verdim. Sahaya atlayan bir vandalın kulüp yöneticisiyle veya kulüp ile ilişkisi olması karakoldan alınıp eve bırakılması sonucu bir yönetici istifa etmek zorunda kaldı. Bu daha önce oldu mu Türkiye’de...
-Bundan şunu mu çıkarmalıyız. Biz aradık istifa etmesi gerektiğini. Türkiye’de spor kamuoyunun geldiği nokta artık böyle bir davranışı. Kabul edemeyecek noktadadır. ve alınan eleştiriler sonrasında da bu adım atılmak zorunda kalınmıştır. b u güzel bir şeydir. bu şartların olgunlaştığını görüyoruz. bu tarz bir davranışta bulunduktan sonra kamuoyunun ortay koyduğu tepki sonrasında o kişi orda barınamadı bırakmak durumunda kaldı. bu güzel yöne giden bir şey bursa takım otobüsüne yapılan saldırı bunu herhangi birisi kabul edebilir mi? edemez onunla alakalı da kulüp kendi içersinde hareket etti. ama tüm bunların ortay koyduğu bazı şeyler var. Az kaldı ligler bir bitsin bunların hepsini ortaya koyacağız. Emniyetin adaletin de tespit ettiği şeyler var bunların hepsini güzel bir şekilde değerlendirdikten sonra önümüzdeki sezon bu tip şeylerin yaşanmaması için ortaya koyacak şeyler mevcut.
- o şahsı bir paylaşın da bilelim.
Bir şahıs değil birden fazla mahkeme kararları ortada olduğu için bunlar kişilik haklarına giriyor. onun kişilik haklarını korumak ile ilgili bir mükellefiyitimiz var. ancak ben bun itiraz ettik bakanlık olarak itiraza gelecek neticeye göre kamuoyu ile paylaşabiliriz. biz hukuk içerisinde davranacağız bize hukuk içersinde davranılmasa da .
- Sayın bakanım takvimle ilgili bir şey belirlediniz mi tasarı için lig başlamadan
Tabi öyle olacak.
- Geçen sezonla ilgili söyle bir şey dikkatimizi çekiyor. isteyen seyirciyi tirübüne almıyor. isteyen istediği bilet fiyatlarını belirliyor. garip bir şekilde kulüplerde başıbozukluk var. bunun sorumlusu elbette Türkiye futbol federasyonu dur. bu sıkıntıya hiç kimsenin el attığı yok. un a devlet olarak yeni sezon için neler düşünüyorsunuz.
Biz şu anda Euro 2024 de aday olmuş bir ülkeyiz. ve 2 aday var Almanya ve biz. bizim tabi günlük yaşantımızın içersinde yönetimlerin de yaşadığımız bazı sıkıntılar olur bu doğaldır. Ama şunu da görmek lazım kendi camiasının oyları ile seçilmiş başkanın belli bir yetki alanı vardır. yetki alanı ile beraber sorumluluğu da vardır. Ha sorumluluğu da vardır sorumlu davranmak zorundadır. Kanunların size vermiş olduğu bazı haklar var o haklar ile ilgili farklı bir öneri olur mu olmaz mı sezon bitince masaya yatırmak lazım. Bu kadar yüksek bilet fiyatları farklılıkları şahsi kanaatim doğru şeyler değil. Ama benim yapabileceğim belli şeyler var. Futbol federasyonu özerk bir yapıya sahip kulüplerin de camiaların durumu ortada ben belli konularda önerilerde bulunabilirim. şunu yapabilirim. Bu sezon yaşanmış olanlardan dersler çıkararak bu sezon yaşanmış olan bazı konuların tekrarlanmaması için bunları masayı yatırırız. Ama sadece futbolla alakalı değil. Başka branşlarda da var. Futbol sahalarından uzak durmak zorunda kalan vandallar başka yerlere girmeye çalışıyor. Bunu göreceğiz. Kulüplerin başkanların sorumlulukları vardır.
Federasyonun da şüphesiz ki sorumluluğu vardır. Bunu da yerine getirmek durumundadır. Bizim sorumluluklarımız var. Bunların üzerinde çalışıyoruz. ama bir kurum yapı teşkilatın daha büyük bir sorumluluğu var. O da basın... Ben şunu söylemiyorum sorumluluğunuzu yerine getirmiyorsunuz demiyorum. Ben şunu söylüyorum. Bazı olaylar var ki bunların arkasında amasız fakatsız hepimizin saf tutup bu olmaz dememiz gerekiyor. Bunu yaptığımız zaman bursa da ki olayda olduğu gibi o yönetici istifa etmek zorunda kaldı niye 10 sene önce olsa istifa eder miydi etmezdi ama bu gün istifa etmek zorunda kaldı. Veya dün bir tweet atan Beşiktaş'ta ki Rıdvan bey 10 sene önce olsaydı böyle bir şey olur muydu. Beşiktaş başkanı bizzat dedi ki kardeşim bu kabul edilemez olmaz. Neden belli bir nezaket ve üslubu bozduğu için bunlar iyi şeyler. Orada kavga çıktı, şöyle oldu, amatörde şu yapılmadı, tamam bunlar oluyorsa engel olmak için konuşalım ama sadece bunlar oluyorsa. Bir pozisyon 4 saat konuşulmaz ya. Çek öne gönder ileri.
Orada 3 saniyede karar vermek zorunda hata da olur. İnşallah bak belli şeyleri aşabilmemize yardımcı olacak. Hakem hatası olmasın hepimiz isteriz. Kolay iş değil bu oraya o kadar emek para harcıyorsunuz tabi ki olmasın istiyoruz ama dünya tanrının eli benzetmesinde gördü ne dedi Maradona 'o tanrının eliydi' dedi golü attı. Doping konusu gündeme geldi geçenlerde. Ben tüm basını taradım orda şunu aradım WADA yakın zamanda bir rapor açıkladı ülkelerin ihlal sıralamasını koydu biz 7'yiz. Orada bir branş bizim çanımızı yakıyor aslında daha aşağıda olmalıyız da.. O branş ile ilgi de farklı bir önlem alcağız çok süre verdik onlara. Vücut geliştirme çok süre verdik onlara düşüş var ama yeterince düzelmedi yazık çünkü. Bizim önümüzde olan ülkelerin kimse haberini yapmadı. Fransa üstte sadece bir ülke daha fazla ihlali var WADA üyesi olarak konuşuyorum. İtalya da önümüzde çok meşhur bir sporcu hepimizin tanıdığı yasaklı madde ile yakalandı. Öyle oldu böyle onu konuşmuyoruz. tüm spor medyası dedi ki tüh tüh vah vah anasıl oldu ya.
-Bizde olunca ne oluyor, alıyor herkes eline boks eldivenini bir sağdan bir soldan. Ben asla dopingi mazur gören biri değilim bahanesinin olduğunu da düşünmüyorum ama vuracaksak doğru yere vuralım. Şimdi bir sene önce Türkiye’de federasyon bazı atletlerimize ceza vermiş iş gereği uluslararası federasyon bir sene sonra harekete geçiyor. Kusura bakma bizim basındaki bazı arkadaşlar da diyor ki yine dopingle anıldık. Kaç sene önceki iş. O zaman evet sıkıntıdaydık ülke olarak sıkıntıdaydık ama ne yaptık yüzleştik neden şimdikini yazmıyorsun. Ben demiyorum ki şimdi hiç olmaz. Bugün de olabilir ama artık şunu herkes çok iyi biliyor. Olması durumunda canını yakarız antrenörünün de kendisinin de. Bak şimdi atletizm federasyonu bir karar aldı. Dopingle anılan sporcu ve antrenörlere kusura bakma kardeşim bir daha milli takıma gelemezsin dedi.
Radikal durumlar radikal kararlar gerektirir. Bana soruyorlar dopingle mücadele ne durumda. Git son 4 sene de yapılan işlere bak. Deniliyor ki artık dopingle mücadele edecekler kendilerine Türkiye’yi örnek alsın. Bu hiçbir Allah’ın kulu bunu yapmayacak anlamına gelmiyor. Ama şunu söylüyorum yapan olursa bilin ki hesabını da verir. Neden 2 tane atletimiz Rio’ya gidemedi. Sonuçları doğru gelmedi de ondan. Sonuçlarda sapma vardı ben de bunu kabul etmedim. Bana intikal etti konu ben de ülkemin bu riski almasını kabul etmedim. Cumhurbaşkanımın da Başbakanımın da talimatı açık, biz bununla anılmak istemiyoruz. Bunu kim yapıyorsa da sonuna kadar gidin. Çok şükür Rio’dan çıkan arkadaşlarımızın araştırmalarının hepsi temiz. Ben inanıyorum ki bu gençlerimizde bir şey çıkmayacak çünkü buna göre hazırlandılar eğitimlerini de ona göre aldılar. Şimdi hepsini temelden eğitiyoruz. 4. Sınıftan beşinci sınıfa geçecek olan ve yetenek taramasından geçtikten sonra spor dalıyla ilgili yönlendirilecek olan genç kardeşimiz o yaşta alacak o eğitimi. O işin uzmanı ona gelip o yaşta anlatacak. Bak kardeşim bu ilacın etkisi şudur bu şu anlama gelir bu yasaklı listedir. Yani benim sporcu 12,13 yaşına geldiğinde başı ağrıdığı zaman anne ağrı kesici ver demeyecek.
Diyecek ki ben ancak şunu istiyorum ve onu da gidecek doktoruna gösterecek raporunu da alıp koyacak dosyaya. Neymiş efendim bir yerinde bir rahatsızlık varmış bir ilaç kullanıyor ilacın içerisinde aslında performans artırıcı etki olduğu düşünülen bir madde var. Ama doktor raporu olduğu için sıkıntı yok, bu doğru değil Montreal’de konuşacağız.
-Sayın Bakanım haklı olduğunuz yönler olabilir ama 2012’de iki atletimizde oldu 2013’te bomba patladı bu radikal kararı niye 2017’de aldık.
-Daha önceden başladık biz bu işe adım adım yükseldi. En son adımı da demek ki bu işin bu olmak zorunda.
-Atina’da şampiyon olduk bir yıl sonra ortaya çıktı ama hiçbir radikal karar göremedik. Pekin’de de bir yıl sonra ortaya çıktı.
-Öğrenme süreci diyelim.
-Ama bu süreç medyada da halkta da bir alışkanlık yarattı. Şimdi şu an da arkadaşlarımız olarak sizler buradasınız. Spor medyadasının yöneticileri burada. Siz şu an geldiğiniz noktanın farklı bir yer olduğuna inanıyorsunuz değil mi? Bu mücadelenin içerisinde olduğumuza hepiniz şahitsiniz. O zaman sizden bir şey rica ediyorum. Siz önümüzdeki dönemde bununla ilgili 3 kere 4 kere vurucu haber yapın, bu algı döner. Bunu döndürmek zorundayız. Ben bunu kendimiz için değil sporumuz için istiyorum. Neden, kötü bir şeyle anılabilmenin dahi yer alabileceğini düşünmemek. Eğer öyle bir şey ile anılırsam ben rezil oldum diye düşünüyorum. Kanıksanmış bazı şeyler belli sürelerde. Ama şimdi yok öyle bir şey. Herkes ne diyor, kardeşim ben bunu istemiyorum diyor.
Montreal’de, WADA toplantısında baya işler olacak. Şunu da söyleyeyim. Uluslararası camiada da bizimle bu anlamda konuşup lobi yapıp, yeni kararlar alınması ve yönlendirilmesi gereken süreçler olduğunu düşünenler çok ve Türkiye’nin bu anlamda öncü rol almasını isteyenler de çok.
-Sayın Bakanım (Trt Spor) siz WADA yönetim kurulu üyesisiniz aynı zamanda. WADA’nın aldığı karar ile IOC ile birlikte son 10 yıldaki numunelere bakılıyor ve bizim dopingli çıkan sporcularımız da bunun kurbanı oldu belki de. Bu sayının artması konuşuluyor WADA’da. Ben bu alınan kararı yanlış buluyorum. Bizim geçmişte övündüğümüz sporcular, daha da geriye gidersek 10 yıl değilde 15 yıl 20 yıl gerisine gidersek bizim bir çok övünerek duvarlarda resimleri olan sporcularda, belki de o yasaklı maddeye rastlayacağız. Siz WADA’da bu sürenin artması ile ilgili görüş kullanır mısınız?
-Şimdi benim Montreal’de söyleyeceklerim ile ilgili burada konuşursam önlem alırlar da. Ben geçmişe değil geleceğe bakılması gerektiğini düşünüyorum. 10 yıl yeterli ve iyi bir süre. 10 yıldan daha fazla geriye gitmenin kimseye bir faydası olacağını düşünmüyorum. Çünkü o zaman farklı ülkelerin ve farklı spor camiasının olduğunu unutmayalım dünyada da. O zamanlar sonuç odaklı bir spor camiası vardı. Niye rekorlar kırılacak, o markayla kırılacak bu markayla kırılacak falan. “Just to it” falan mesela sonucu al da nasıl alırsan al, subliminal mesajlar. Benim şahsi görüşüm 10 sene iyi bir süredir. Dünyada da bunu anladı herkes altını çizerek söylüyorum sadece Türkiye değil. Bu ilaçların ve performans artırıcı maddelerin üretim yerlerine bakın, Türkiye’de üretilmiyor bunlar. Ve ya bunların icadının farklı şekillerde kokteyller yapılıp 7 tane sarı tişörtün alınmasının sebebi biz değiliz.
Dolayısıyla ben şunu söyleyeyim. Bizim ve tüm sporcuların temiz bir spor yapması lazım. Bununla alakalı da herkesin üzerine düşen sorumluluk var. Sadece Türkiye’nin değil dünya spor kamuoyunun üzerine düşen bir görev var. Bunu yerine getirmek zorunda. 10 seneden daha fazla geriye gitmek çok bir şey getirmez. 10 sene geriye gitsek o zamanlar 20 yaşında olan atlet şimdi 30 yaşında sporu bile bırakmış olabilir. Orada ki asıl amaç şimdi hala aktif olup sıkıntısı olanları üzerine gitmek ama bunu dengeli bir şekilde yapıp geleceğe bakmak lazım.
- Cezai yaptırımlar, spordan men var ama mahkeme yolunun açılabileceği bir sistem gelir mi? Mesela bazı konularda halkı kin ve nefrete teşvik etmek diyoruz ya doping kullanan sporcuların doping kullanan sporcuların farklı yönlere çekmesi gibi bununla ilgili cezai yaptırım gelmesi söz konusu olabilir mi?
-Bizim kurutmaya çalıştığımız bir bataklık var. Yakalanan kişi veya kişilerin nasıl o yola geldikleri de önemli. İşin sadece üstüne bakarsan altındaki önemli kısmı kaçırırsın. Bizim burada peşinde olduğumuz organizasyon yapısı var. Onu bulmak için yapılması gerekenler var. Bunlar bazen o maddeyi kullanmış veya o yola gitmek durumunda kalmış olanlar ile iş birliği yapmak da var. Çünkü bataklık mesele sivrisinek değil. Bataklığı kurutursan sivrisinek zaten olmaz.
-Sayın Bakanım 30’a yakın stat yaptık, spor salonu yaptık, Spor Toto’muz tabi çok zengin. 81 tane ilimiz var belli bir noktada duracak mıyız yoksa devam edecek miyiz? Mesela ben Erzincan’a gittim oradaki stadımız 80’li yıllarda yapılmış koltuklar kırılmış.
-Yenileme yaptıklarımız da var tabi. Bu inşa edilen stadyumlar biliyorsunuz ki bazı hedefler inşa edildi. İnşallah 2024’te o hedeflere ulaşacağız diye düşünüyorum. Modernizasyon yapacağımız yerler de var güncellediğimiz yerler de var. Sportif anlamdaki tesisin verimli ve en iyi şekilde yapılması bizim hedefimiz. Erzincan’da yenileniyor. Zonguldak’taki stadyumla alakalı yerel basında çok şeyler yazıldı çizildi. Yerel basındaki arkadaşların bizi daha yakından takip etmelerini tavsiye ederim. Çünkü onların iddia ettikleri şeyler olmuyor Zonguldak’ta, iyi araştırma yapsınlar.
-Biz bilmiyoruz oradaki konuyu Sayın Bakanım.
-Merkezdeki stadyumun yenilenmesi ile ilgili yapılan çalışmalarda atletizm pistinin tamamen kalkacağıyla ilgili haberler çıktı. Bu iş öyle değil ve merkezde bir spor tesisi eksiğinin olacağını iddia etti. Ama bu haberi yapzan arkadaşımız stadyumun hemen yanında yapılan, bugün sizin de Samsun’da gördüğünüz sporcu fabrikasından da büyük olan bir sporcu fabrikasının yapıldığını görmemiş. Ya da görmek istememiş. Zonguldak’ta merkezde antrenman yapma imkanı devam edecek.
-Siz atletizm federasyonu başkanının almış olduğu kararın arkasındasınız. Fakat sporcular dopingle özellikle küçük yaşlarda antrenörlerin yönlendirmesi ile bu ilaçlara ulaşmış oluyorlar. Bu sporcular kurban seçilmiş olabilir. Onlara milli takım kapılarının tamamen kapatılmış olması haksızlık olmuyor mu?
-Peki ben şöyle sorayım, ülkeye haksızlık değil mi yaptıkları? Biz orada sadece sporcu ile alakalı değil antrenörle ilgili de konuştuk. Çok uyardık, çok uyarı yaptık. Radikal durumlar radikal kararlar gerektirir.
-Şöyle bir örnek de var önümüzde. Hidayet Türkoğlu dopingden ceza aldı ama federasyon başkanı şu anda.
-Şimdi arkadaşlar elma ile armudu birbirine karıştırmamak gerekir. Bizim bahsettiğimiz şey başka sizin dile getirdiğiniz başka bir şey. Aradaki fark onun hangi şartlarda ve nerede olduğunu bakmak lazım. Antrenörlerin de kapısını kapattı federasyon. Dolayısıyla antrenör kapıyı kapatınca sizce neyi kapatıyoruz, o sporcuya o alışkanlığı veren yapının da önünü kapatmış oluyoruz. Kilit oradaki antrenör. Çünkü o sporcuya o maddeyi veren kişi.
-Burada sporcu kurban durumuna düşüyor fakat dopingden ceza almış oluyor.
-Yani çok uyardık ama bundan sonra diğer sporcuların hakkına girenleri ne yapacağız. Sporcunun masum olması durumu var ama sürekli aynı şeyi yapanlara ne yapacağız.
-Sayın Bakanım bir federasyon sürekli 24 tane aynı antrenörle çalışmaya devam ediyor.
- Değişiyor işte yavaş yavaş. Umutla bekleyeceksiniz tabi ki bazı şeyler zaman alıyor.
-Uygulamaya itirazım yok ama sonuçlarına itirazım olabilir ilerde.
- Bana gelen bir şey yok ama eğer olursa yapan da sonucuna katlanır. Bu kadar söylememize rağmen hala olumsuzluk içerisinde olan varsa acımam ben. Çünkü ben ortaya koyduğumuz yolun ne olduğunu açık açık anlattım herkes biliyor.