Güncelleme Tarihi:
Akif Beki'nin hazırladığı, CNN Türk Spor Müdürü Cem Yılmaz'ın da yer aldığı Baştan Sona programının canlı yayın konuğu olan Bakan Çağatay Kılıç, gündemdeki konularla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Bakan Çağatay Kılıç'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde;
İlhan Cavcav'ın 'İstiklal Marşı sadece Milli marşlarda okunsun ' şeklinde bir açıklaması var. Sizin böyle bir tespitiniz, gözleminiz var mı?
Bana verilmiş böyle bir bilgi yok ve İstiklal Marşımızın da 77 milyon vatandaşımız tarafından benimsendiğini düşünüyorum. Ama farklı fikirleri olanlar olabilir okunup, okunmaması noktasında. Türkiye Futbol Federasyonu'nun bu noktada elindeki veriler nedir onu ben şu anda bilmiyorum.
Kulüpler Birliği ile gerçekleştirdiğiniz toplantı sonrasında bir açıklama geldi; 'Finansal Yapılandırma Komisyonu'nun kurulması' konusunda. Devlet bu işin ne kadar içinde olacak, nasıl bir disiplin oluşturulacak?
Yaptığımız toplantı gerçekten özeleştirinin de açıkça yapıldığı, her konunun masaya konulduğu ve bütün kulüp başkanlarının fikirlerini ortaya koyduğu bir toplantı olarak geçti. UEFA'nın Finansal Fair-Play kriterleri var. Bursaspor Kulübü Finansal Fair-Play kriterlerinden dolayı ceza alıp, Avrupa kupalarından men edildi. Onu beklemeden, bizim harekete geçmemiz gerekiyor. Bütün kulüp başkanlarının ve temsilcilerinin ortak noktası şu, bu kıskaçtan beraberce çıkmamız lazım.
Süper Lig'de gündüz maçı izleyebilecek miyiz?
Bazı maçların gündüz oynanması konusunda bir fikir birliği var ama nasıl yapılacağına dair federasyonlarla birlikte kulüplerin çalışması gerekiyor. Ama gündüz maçlarının ben hem seyirci hem de kulüpler açısından faydalı olacağını düşünüyorum çünkü her maçın gece oynanmasını gerektirecek bir şey yok. Gece maçları aslında belli maçlar için olup gündüz maçlarının daha fazla olması lazım. Çünkü gündüz maçları aynı zamanda bir sosyal aktivite anlamına gelir. Ailelerin beraber gidebilmesi, gençlerin beraberce gidebilmesi. Pazar akşamı belli bir saatten sonra olan maça ertesi gün okula gidecek olan bir genci götürmek açısından gece maçları sıkıntılı bir şey.
Birçok ülkede gündüz maçları oluyor, tribünler de doluyor ve kimse bunu yadırgamıyor. Herhalde yakın zamanda Türkiye'de de olur...
Bu noktada da bir talep var hem de fikir de bu noktada olgunlaşıyor. Bu sezon olur mu bilemiyorum ama bu taleplere baktığımız zaman, karar verici değilim ama fikrimi söyleyebilirim; önümüzdeki sezon bazı maçların gündüz oynanmasının hem futbolumuza hem de sporumuza faydası olur. Sadece büyük takımların maçları olarak değil derbilerden de bazı maçların gündüz oynanması aynı zamanda yaşayan statlarımıza çok ciddi manada desteği olur.
Gündüz olacak olan o maçın öncesi ve sonrası var. Öncesinde olacak olan bir takım faaliyetler yapılabilir, panayır olabilir, maç sonrası faaliyet koyarsınız devam eder. Bütün günü faaliyet alanına çevirebileceğiniz bir program haline gelir. Konya'da oynanan Beşiktaş-Trabzonspor maçında tüm şehir olduğu gibi o maçı yaşadı.
Kulüpler yasası taslağı...
Kulüpler yasası ile ilgili iyi bir taslağımız var ve iyi bir noktaya gelmiş durumdayız. Hızlı bir şekilde şu anda ittifak sağlanamamış noktalar üzerinde hemen yeniden bir çalışma yapılması gerekli. Çünkü ittifak sağlanmış konular sağlanamamışlardan fazla. Dolayısıyla önümüzdeki günler içerisinde tekrar bir çalışma yaparak, fikir ayrılığı olan konuları masaya yatırıp, en kısa zamanda yasalaştırmak istiyoruz. Zaten bu Finansal Fair Play çerçevesinde biz adımımızı atmazsak zorla adım atmak durumunda kalacağız. Ben inanıyorum ki eksikliklerden bir tecrübe oluşmuş, uygulanmaması gereken yanlış yönetim şeklinden uzak kalma isteğine varılmıştır.
Futbolda seyirci kaybından söz ediliyor. Stat kapasitelerinin artmasına rağmen... E- bilet uygulaması 3 sene önce yasada öngörülmüştü, bu üç yıllık süreç neden gecikti? Statlardaki bu düşüş, e-bilet ile ne kadar ilişkili?
Yasa, 3 sene önce meclisten geçti. 2013 yılının Temmuz ayında Futbol Federasyonu, E-bilet ile ilişkili ihalesini yaptı. Dolayıyla 14 Nisan 2014'te hayata geçen uygulamadan herkes haberdardı. Sanki yeni ortaya çıkmış gibi lanse edildi. Ciddi bir eleştiri içerisinde de yürüdü. Benim takıldığım nokta şu; neden acaba yeni ortaya çıkmış gibi haberleri yapılıyor? Ben de garipsiyorum. Yaz döneminde yapılması gereken çalışmalarla alakalı herkesin üzerine düşeni yapmadığı görüşündeyim. Satış ve pazarlama noktasında şirketin de eksikleri olmuş olabilir, kulüplerimizin de eksikleri oldu. Bununla beraber uygulamanın içerisinde eksiklikler de ortaya çıktı ve sorunlar giderildi. Şuanda işleyen bir sistem var.
E-bilet konusunda 'Neden bu kartı bir banka çıkarıyor?' gibi tepkiler var? Bunu nasıl karşılıyorsunuz?
Eleştirdiğim nokta: ihaleyi kazanmış olan şirketin bu noktadaki bilgilendirme noktasında yavaş kaldığı. Aynı zamanda federasyon ve kulüplerin de yavaşlığı. Yeni bir şey olduğu için bir takım sorular da ortaya çıkıyor. Ben yürütme ve icra makam olarak e-bilet tarafındayım. Ben vatandaşlarımızın sıkıntı yaşamaması, uygulamanın iyi yürümesini takip ediyorum. Kredi kartı gibi özelikler de tamamen kullanıcıya bırakılmış durumda. Dileyen açtırmayabilir. Bazı maddelerin zorunlu olup olmadığı noktasından kaynaklanan yanlış algılar da var. Bu noktada kulüpler ve federasyonun ciddi bir sorumluluğu bulunuyor.
Bu uygulamada her hangi bir revizyon ihtimali var mı? E-bilet ile ilgili düzenleme gündeminizde mi?
Gündemimizde yok ama dediğim gibi kulüpler ile federasyon arasında görüşmeler sonrasında çalışmalarımız olabilir. E-biletin kaldırılmasıyla ve vazgeçilmesiyle alakalı değil ama kanuni yönden sorun varsa bakılır.
Bu bir fişleme diyorlar ama futbol seyircisinin maça gitmiş olmasının belgelenmesinde nasıl bir sakınca var? Bilgilerinin paylaşılması konusunda mı bir sıkıntı var?
Ben de o konuyu sizler gibi takip edeceğim. Bu konuyla alakalı ben şunu yaptım: Hepimizin Twitter hesabı var, ben aktif kullanmasam da resmi olarak duyurular yapıyorum, geri dönüşümleri takip ediyorum, gençlerden talepleri alıyorum ama orada yakın zamanda genç bir kardeşimiz anın ve gençliğinin heyecanı ile bana olumsuz bir mesaj atmış. Ben de görünce girdim ve baktım. Kendi takımının oradaki bazı resimleri paylaşıyor fakat duvarlara yazılan küfür yazılarını paylaşmış, oralara nasıl ve kimlerle gittiğini paylaşmış. Bu arkadaşlar fişlemelerden bahsediyorsa Twitter ve Facebook'ta zaten her şeyi açık ediyor.
Stada gidiyorsunuz ve zaten oradaki yayınlar için olan kameralar sizi çekiyor. Siz olumsuz bir şey yaptığınız zaman takibi yapılacaktır. Fişleme dediğiniz zaman bazı gruplar bunu çok güzel suistimal edebiliyor. Siz kanunu ihlal ettiğiniz zaman zaten kanunu uygulamakla yükümlü olanlar sizi yargının karşısına çıkaracaklar. Yargıya da büyük iş düşüyor burada. Statlara girişlerle alakalı men cezası alan seyirciler var. Niye alıyorlar o men cezasını? Tespit ediliyor. Yaptıklarının kanuna aykırı bir şey olduğunu ortaya koyduğu zaman tespit ediliyor ve cezasını alıyor. Bir futbolcunun arkasına geçip ağza alınmayacak hakaretlerde bulunan ya da fiziki müdahalede bulunan kişinin alacağı ceza kanunlarda bellidir.
Maddi olarak kulüplerin lehine mi aleyhine mi çalışan bir uygulama?
Aldığınız biletin doğrudan elektronik sistem içerisinde yüzde 48'i direkt olarak düşüyor. Aldığınız gelir ortada ve bu gelirin yok olması diye bir şey yok. Sahte bilet basamazsınız, kulübün geliri açısında her biletten yüzde 48'i otomatik olarak aktarılıyor. Belki alışılması, o 3 senelik gelinen yavaş süreç olarak algıladı herkes ama şimdi hızlı giden bir süreç var burada.
Türkiye 2024 Olimpiyat Oyunları'na aday olacak mı?
Olimpiyat adaylığı çok büyük bir adım ve hem siyasi anlamda bir üst karar gerektiren hem de ülke içinde verilecek yoğun bir karar olacak. Biz 2024 Olimpiyat konusunu değerlendirme aşamasındayız. Sayın Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımız ile bu konuyu değerlendirdikten sonra nasıl bir karar alacağımızı ortaya koyacağız.
E-bilet uygulaması olmasına rağmen neden hala deplasman yasağı var?
Demek ki ona cesaret edemediler ya da bazı şeyleri gördükten sonra karar vermek istemiş olabilirler. Gönül ister ki yan yana olsunlar, doğru olan budur ve bunun hiçbir tartışması yok. Spor kültürümüzün içerisinde bir takım eksikliklere de bakmamız ve konuşmamız gerekiyor. Burada özeleştiriyi çok açık bir şekilde yapmamız gerekiyor. Futbolumuzun içerisindeki bu şiddet buraya niye geldi? Bu eleştiriyi açıkça yapmamız lazım. Yöneticilerin bu noktadaki sorumlulukları, futbolcuların sorumlulukları ve basının sorumlulukları bilinmeli. Medyanın da bu konuda eksiklikleri var.
Doping konusuna baktığımızda önemli adımlar atılıyor. Bu konuda ne durumdayız?
Doping konusundaki gelişme şu: WADA'nın Başkanı ülkemizdeki toplantıda şu tabiri kullandı: Türkiye'nin dopingle mücadelesi doğru yolda gidiyor, diğer ülkeler de örnek alsınlar. Bu da nasıl bir duruş ortaya koyduğumuzu açıkça ortaya koyuyor. Sorunlarımızla yüzleştik ve ciddi adımlar attık.