Büyükler bu kadar ucuz olmamalı
Güncelleme Tarihi:
İSMAİL ER
Oluşturulma Tarihi: Ocak 21, 2007 00:00
12 farklı takımın formasını giyen 31 yaşındaki savunmacı, "Gençleştirme modası yüzünden futbolcular gencecik yaşta büyük takımlara transfer oluyor. Böyle olunca da bulundukları yerin kıymetini bilmiyor ve kısa sürede kayboluyorlar" dedi.
TÜRKİYE’de en fazla takım değiştiren futbolcular arasında yer alan Beşiktaş’ın eski futbolcusu Çaykur Rizesporlu Tolga Doğantez, profesyonel futbol yaşamında edindiği deneyimleri Hürriyet’e anlattı. 16 kez transfer yapıp 12 farklı kulübün formasını giyen 31 yaşındaki savunma oyuncusu, genç meslektaşlarına nasihat edip, yol gösterdi...
"Beşiktaş’ın şampiyon olduğu 100. yılında tam 27 maçta oynadım, buna rağmen sezon biter bitmez gönderildim. Bir yönetici yanıma gelerek, yönetimin istediği ancak Lucescu’nun istemediği Ali Eren yüzünden takımdan gönderildiğimi söyledi. Beşiktaş’a transfer olduğum sezon G.Saray, F.Bahçe ve Trabzonspor’dan da teklif almıştım, ama o zamanın yöneticisi Deniz Atalay’a söz verdiğim için Beşiktaş’a gittim. Şimdiki aklım olsaydı çok düşünürdüm.
Gençlere kötülük yapıyorlar
Bizde gençleştirme diye yeni bir moda çıktı. Gençleştireceğiz diye takımı dolduruyorlar. Halbuki yarışmacı takım tecrübeli olmak zorundadır. Tecrübe olmadan başarı gelmez. Mesela bir Milan’ı inceleyin, Costacurta 40, Maldini 39, Cafu 36 yaşında. Manchester United ve Real Madrid’in defanslarında da böyle yaşlı oyuncular var. Gençler de var ama aralara serpiştiriyorlar.
Aslında Türkiye’de böyle yaparak gençlere kötülük yapıyorlar. Çünkü gençler zoru görmeden şöhrete, doruğa erişiyor. Bu yüzden de bulundukları yerin kıymetini bilmiyorlar. Büyük takımlar gençler için erişilmez olmalı. Bu kadar ucuz olmamalı. Transfer bu kafada yapılınca Anadolu’dan gelen oyuncular yeterli bilgi ve birikime sahip olmadan geldikleri gibi gidiyorlar. Kısacası Türkiye’de yetenekli gençler katlediliyor. Büyük kulüpler artık erişilmesi çok kolay yerler olunca hatalı transfer yapma olasılığı da artıyor. Mesela benim şimdiki aklım olsaydı, Gençlerbirliği’nden ayrılmaz, iki yıl daha orada oynayarak kendimi olgunlaştırırdım."
Futbolcunun transfer kısıtlaması kaldırılmalı
TÜRKİYE’de futbolun ve futbolcunun irtifa kaybetmesinin en önemli nedeni teknik direktör istikrarsızlığı ve oyuncu transferindeki kısıtlamadır. Mesela beni Rize’ye Giray Bulak getirmişti. Onun döneminde çok maç oynadım. Fakat ardından Saffet Susiç geldi ve beni yedek bıraktı. Transfer kısıtlaması olması nedeniyle hiçbir yere gidemedim, maç başına anlaşma yaptığım için para da alamadım. Böyle olunca da bunalıma girdim ve bir süre futboldan soğudum.
"Beşiktaş’ın şampiyon olduğu 100. yılında tam 27 maçta oynadım, buna rağmen sezon biter bitmez gönderildim. Bir yönetici yanıma gelerek, yönetimin istediği ancak Lucescu’nun istemediği Ali Eren yüzünden takımdan gönderildiğimi söyledi. Beşiktaş’a transfer olduğum sezon G.Saray, F.Bahçe ve Trabzonspor’dan da teklif almıştım, ama o zamanın yöneticisi Deniz Atalay’a söz verdiğim için Beşiktaş’a gittim. Şimdiki aklım olsaydı çok düşünürdüm.
Gençlere kötülük yapıyorlar
Bizde gençleştirme diye yeni bir moda çıktı. Gençleştireceğiz diye takımı dolduruyorlar. Halbuki yarışmacı takım tecrübeli olmak zorundadır. Tecrübe olmadan başarı gelmez. Mesela bir Milan’ı inceleyin, Costacurta 40, Maldini 39, Cafu 36 yaşında. Manchester United ve Real Madrid’in defanslarında da böyle yaşlı oyuncular var. Gençler de var ama aralara serpiştiriyorlar.
Aslında Türkiye’de böyle yaparak gençlere kötülük yapıyorlar. Çünkü gençler zoru görmeden şöhrete, doruğa erişiyor. Bu yüzden de bulundukları yerin kıymetini bilmiyorlar. Büyük takımlar gençler için erişilmez olmalı. Bu kadar ucuz olmamalı. Transfer bu kafada yapılınca Anadolu’dan gelen oyuncular yeterli bilgi ve birikime sahip olmadan geldikleri gibi gidiyorlar. Kısacası Türkiye’de yetenekli gençler katlediliyor. Büyük kulüpler artık erişilmesi çok kolay yerler olunca hatalı transfer yapma olasılığı da artıyor. Mesela benim şimdiki aklım olsaydı, Gençlerbirliği’nden ayrılmaz, iki yıl daha orada oynayarak kendimi olgunlaştırırdım."
Futbolcunun transfer kısıtlaması kaldırılmalı
TÜRKİYE’de futbolun ve futbolcunun irtifa kaybetmesinin en önemli nedeni teknik direktör istikrarsızlığı ve oyuncu transferindeki kısıtlamadır. Mesela beni Rize’ye Giray Bulak getirmişti. Onun döneminde çok maç oynadım. Fakat ardından Saffet Susiç geldi ve beni yedek bıraktı. Transfer kısıtlaması olması nedeniyle hiçbir yere gidemedim, maç başına anlaşma yaptığım için para da alamadım. Böyle olunca da bunalıma girdim ve bir süre futboldan soğudum.