Güncelleme Tarihi:
Gökmen Avcı yazıyor |
Bizde ise durum farklıydı. Futbolcuları isimleri ile tanırdık. Bazı takımlarda aynı isimden birkaç futbolcu olunca, önce SIFATlar, sonra SAYIlar devreye girerdi. İşte bir kaç örnek.
Büyük MUSTAFA, Küçük MUSTAFA.
SEDAT 2, SEDAT 3.
Büyük HAKAN, Küçük HAKAN.
“BÜYÜK SIFATINI ALDIĞINIZDA, KÜÇÜĞE GÖRE DAHA İYİ OLDUĞUNUZ ANLAMINA GELMEZDİ. TAKIMDA DAHA ESKİ OLMAKTI.”
Zamanla AVRUPA KUPALARI’nda fazla maç oynamaya başlayıp, GALATASARAY’ımızla ÇOK BÜYÜK BAŞARILAR elde edince, AVRUPA GELENEKLERİ bizde de yaygınlaşmaya başladı. Artık futbolcuları ayırt etmek için SIFATLAR yerine, SOYADları kullanmaya başlamıştık.
Büyük HAKAN gitti, HAKAN ŞÜKÜR geldi. Küçük HAKAN gitti, HAKAN ÜNSAL geldi.
Peki, eski gelenekler devam etseydi, ÜMİT KARAN “BÜYÜKmü olurdu, yoksa KÜÇÜKmü.”
TABİKİ “BÜYÜK ÜMİT” olurdu. 2001 yılında “BÜYÜK ÜMİTLERLE” GENÇLERBİRLİĞİ’nden transfer olmuştu. Takımın TEK ÜMİT’İYDİ. 2002 yılında ÜMİT DAVALA’nın GALATASARAY’a geri dönmesiyle, takımda ÜMİT’ler çoğalmıştı. ÜMİT DAVALA mecburen “KÜÇÜK ÜMİT”, ÜMİT KARAN “BÜYÜK ÜMİT” oluyordu. (Her ne kadar ÜMİT DAVALA daha eski GALATASARAYlı olsa da…)
ÜMİT, ÜMİT, ÜMİT…
Golleri, sakatlıkları, sözleri ile uzun bir dönem GALATASARAYlılar’ın gündemini işgal etmiş birisi. Bu sezon uzun bir sakatlık dönemi yaşadı ve kadroda çok fazla yer bulamadı. Çoğu kişi artık GALATASARAY’dan kopacağını söylerken, yaşanan sakatlıklarla kendini SİVAS’ta ilk 11’de buldu. ÜSTELİK KAPTAN OLARAK.
GALATASARAY’da kötü başlayan bir sezonda, sonlara doğru toparlanma oluşmuş ve 3 kulvarda da iddialı duruma gelinmişti. (Ligde rakiplerin durumu göz ardı edilmemeli.) Lig arasına girilirken iyi bir hava yakalanmıştı.
GALATASARAY’ın bu sezon oynayabileceği en fazla 32 maç vardı. 18 Turkcell Süper Lig, 5 Fortis Türkiye Kupası ve 9 UEFA Kupası karşılaşması.
Bu döneme zorlu maçlarla başlıyor. 1. maç TURKCELL Süper Lig’de SİVASSPOR.
Kış şartlarında zorlu bir deplasman. Zemin BUZLA kaplı. Hava BUZZZZ. Çok dikkatli oynamak lazım. Futbolcular güçlerini iyi kullanmalı ve maçın tamamına yaymalı. Oyuncular yardımlaşarak maçı biraz daha kolaylaştırmalı. Takım dayanışmasıyla bu maç kazanılabilir.
Herhalde bu düşüncelerimizi Teknik Direktör SKIBBE ve diğer Yöneticiler farklı kelimelerle ve farklı sistemlerle TÜM PROFESYONEL FUTBOLCULARA anlatmışlardır.
Derken maç başlıyor ve tüm zorlu şartlara rağmen, her iki takımda elinden gelenin fazlasını yapıyor. İlk yarının ortalarından itibaren GALATASARAY oyuna daha hakim. Çok ciddi pozisyon bulamıyor ama yine de iyi. İlk yarının sonlarına doğru bir pozisyon sonrası YAN HAKEMLE POLEMİĞE GİREN ÜMİT KARAN, yani “BÜYÜK ÜMİT”, KIRMIZI KARTLA oyundan atılıyor.
YAN HAKEM küfür ettin diyor, BÜYÜK ÜMİT etmedim diyor. Duyamadığımız için KİM YALAN SÖYLÜYOR bilemeyiz, AMA…
GALATASARAY’ın KAPTANI olarak sahaya çıkan, 33 yaşında, tecrübeli “BÜYÜK ÜMİT”, BU İTİRAZLARINI, BU AGRESİFLİĞİNİN SEBEBİNİ KİME NASIL ANLATACAK MERAK EDİYORUM. Hakemlerin en küçük hareketlerde ve sözlerde futbolcuları KARTLA cezalandırdığını 5 yaşındaki çocuk bile biliyor.
SKIBBE ve bazı futbolcular “NE YAPIYORSUN SEN ÜMİT. KENDİNE GEL. KENDİNLE BERABER BİZİ’DE YAKIYORSUN” diyeceklerine, HAKEM’E KIZARAK OLAYIN ÜSTÜNÜ ÖRTMEYE ÇALIŞIYORLAR. ÜMİT KARAN da geleceğe dair güzel ÜMİT’ler vererek “BU MAĞLUBİYETİN BELKİ ŞAMPİYONLUĞU GETİRECEĞİni” belirtiyor.
Biz buna “ZÜĞÜRT TESELLİSİ” diyoruz.
Bu olaydan sonra GALATASARAY takımında ve futbolcularda moraller tamamen çökmüştür herhalde. Sonrası malum, 2 güzel gol ve haklı bir galibiyet.
Geçen senenin rövanşını SİVASSPOR aldı. Artık “BENDE VARIM” demiyorlar. “ŞAMPİYONLUK İÇİN ONLAR DA VAR” diyorlar.
SİVASSPOR’un güzel galibiyetini ve MEHMET YILDIZ’ı başka bir yazıda anlatmak gerekir. Yoksa HAKSIZLIK ETMİŞ oluruz.
SÖZÜN ÖZÜ : BÜYÜK ÜMİT’LER BİTMİŞTİR.