Güncelleme Tarihi:
Fatih Terim bu maçta tam anlamıyla kumar oynadı. Hayatının şimdiye kadar olan bütün birikimini bu maçta kumar masasına koydu ve inatla sürdürdüğü kumarı sonuca ulaştırdı.
Maçın teknik analizini yapmak bu yüzden hemen hemen imkansızdır. Çünkü bu maç, maçtan başka herşeye benzedi. Bunun nedeni de bütün futbol kurallarının dışına çıkan ve tamamiyle karşılıklı zar atışlarına dayanan bir maç olmasıydı. Ben zannetmiyorum ki, bu maçın sağlıklı bir teknik analizi yapılabilsin. Bunu yapmaya kalkışacaklar, sanırım şaşırıp kalacak ve bir yerde ipin ucunu kaçıracaklardır. Benim analiz etmek istediğim, oyunculardır. Herşeyden önce kalede Volkan Kilimci, ilk defa gövdesinin gücünü kullandı ve kalesine yapışmadan ileriye çıkarak oynadığı için ikinci yarının başında maçın kaderini tayin edecek yüzde yüz bir golü kurtardı. Volkan Kilimci, bundan böyle gövdesinin gücünü ortaya koymalı ve kalesine değil, yarı sahaya hakim bir kaleci olarak oynamalıdır.
Ancak maçın kahramanı Gika Popescu idi. Popescu, futbolun şirini yazdığı bu karşılaşmada doruğa çıktı ve G.Saray'a bu muhteşem galibiyeti armağan eden oyuncuların başında geldi.
Son olarak Gheorge Hagi'den bahsetmek isterim. Hagi, bu maçta namus mücadelesi yaptı ve son zamanlarda ilk defa onu ayakta alkışlamama yolaçtı.
Yolun açık olsun Cim bom bom.