Güncelleme Tarihi:
Şimdi şöyle bir düşünün.. Kafanızın içinde kaç tane duvar var? Ya yüreğinizde... Çok..Belki de sayamayacağınız kadar. Peki bu durumda yaşadığınız hayat kimin? Ne belirliyor onun sınırlarını, sizin istekleriniz mi, yoksa beyninizin, yüreğinizin içinde durmadan yükselen, belki de bazılarını kendi ördüğünüz duvarlar.
"Önce bu duvarları sayın, sonra da teker teker yıkmaya başlayın" diyor gazeteci Mine Kılıç ilk kitabı Annem Tek Başına Maça Gitti de.
Kılıç'ın ilk kitabı insanı, sorgulamaya, kendisiyle hesaplaşmaya, tüm bu duvarları yıkmaya kışkırtan denemelerden oluşuyor.
yenibir.com ve Hürriyet İnsan Kaynakları'nadki yazılarından tanıdığımız Mine Kılıç, hiç sorgulanmadan kabul edilmiş yargıların yıkılması gerektiğini savunuyor denemelerinde. TVdizilerine yansıyan "kutsal Türk aile yapısından", kadınları zavallı mutfak mahkumları olarak gösteren reklam filmlerine, "güçlü erkek- güzel kadın" ikileminden "bas- bariton otoriteye" kadar pek çok şeyi sorguluyor.
Ama Kılıç'ın hayırı öyle dogmatik, katı değil. Son derece esprili ve hayatın tam içinde.
Yaşama farklı bir açıdan bakmak belki de kendi hayatınızın iplerini kendi ellerinize almak için iyi bir firsat.