Güncelleme Tarihi:
İnsanlar hem üzgün, hem de sevinçli olabilir mi? Demek olabiliyormuş ki, Hami yaptığı açıklamada, ‘‘Üzüntüyle gururu bir arada yaşıyorum’’ diyebiliyor... Hami'nin duygularını ben de yaşıyorum. Çünkü hiçbir dönem onsuz bir Trabzonspor düşünemedim. Üzülüyorum; Hami'yi özleyeceğimden... Seviniyorum; her yönüyle Trabzonlu olan bir oyuncumuzun, ilk kez bir Avrupa takımında top koşturacak oluşundan. Bir Alman gazetesi, Hami için, ‘‘Nesli tükenen son bombacı geliyor’’ başlığını atmış. Umarım, tribünlerden onu yuhalayanlar, korkaklıkla suçlayanlar, günü geldiğinde aramazlar!
Haa tasvip etmediğim bir başka olay daha var... Bu Beşiktaş'ta da Recep olayıyla yaşanıyor. Yönetici ve futbolcu atışması. Yazılı ve görsel basında, habire birbirlerine sallayıp duruyorlar... Futbolcular duygu sömürüsü yapıyor, diğerleri ise yönetici olduklarını unutuyorlar... Hami'yi oğlumdan ayırt etmediğimi herkes bilir. Ona ‘‘Altın Çocuk’’ unvanını da ben taktım ve benim için hala da öyledir. Ama ne olur yapma Hami... Hele birilerinin dolmuşuna hiç gelme. Hatırlayacaksın; bir ara, senin, Abdullah ve Ogün'ün Galatasaray'a transferiniz gündeme gelmişti. Hatta dönemin futboldan sorumlu asbaşkanı Ergun Gürsoy ağır bir dille suçlanmıştı... Sonuç ne oldu? kocaman bir hiç... Bak bugün Gürsoy aktif görevde değil, ama Tolunay Galatasaray'da! Demekki, profesyonellikte bunlar olabiliyor.
ZAMAN GÖSTERECEK
Bu Trabzon'un özelliğidir... Dışarıda bütünleşiriz ama, içeride birbirimizi karalamada da üstümüze yoktur. Bunların kimler olduğunu da biliyorum!... Zamanı gelince, o yürek yangını olanlara ne diyeceğimi de! Bugün Trabzonspor, yeni bir yapılanmanın içersindedir. Doğrudur veya yanlıştır. Bunu zaman gösterecektir. O nedenle, şimdilik suskun kalmayı tercih ediyorum. Lütfen sen de öyle yap olmaz mı?
Gelelim bir başka olaya... Anımsayacaksınız, buradan çok kere ‘‘Spora politika karşıtırmayın’’ şeklinde ikazlarda bulundum. Hatta bu nedenle, geçmişte çok kimseyle kötü bile oldum. Son bir örneği de, Hasan Şaş olayında yaşandığını, Başbakan'ın bu oyuncuyu G.Saray'a verdirttiğini, artık TBMM Başkanı'nın bile transferle ilgilendiğini yazmıştım. Hatta bir ulusal TV'de bile dile getirmiştim.
Bu yazılanlarda, yanlış olan var mı? Elbette ki yok... Ama, ANAP Trabzon İl Başkanı Azer Benli, öyle zehir zemberek bir bildiri yayımladı ki, yenir yutulur lokma değil... Sanki Sayın Mesut Yılmaz sadece onun başbakanıymış gibi! Siyasiler de elbette ki takım tutacak. Ancaak, bulundukları koltukların gücünü, transfer borsasında kullanırlarsa, işte yanlış buradadır!...
Hatırlayınız; M.Ali Yılmaz, Spordan Sorumlu Devlet Bakanı iken, ‘‘politik dedikodu’’ olmasın diye, ışıklandırmada önceliği Bursa'ya tanımış, daha sonra Avni Aker Stadı ışıklandırılmıştı... Bilmem anlatabildim mi?