Bulaşığı makinede yıkamak, elde yıkamaktan daha ekonomik

Güncelleme Tarihi:

Bulaşığı makinede yıkamak, elde yıkamaktan daha ekonomik
Oluşturulma Tarihi: Haziran 17, 2006 00:00

Fiyatlardaki düşüşün yanı sıra yıkamadaki mükemmellik ile gürültü ve tüketimde kaydedilen ilerleme, bulaşık makinesini yaygınlaştırdı. Birkaç yıl öncesine kadar sağır edici bir gürültü çıkaran bulaşık makinelerinin yeni modellerinin sesi, normal bir sohbetten çok daha zayıf bir gürültüye eşdeğer.

Bulaşık yıkamak dünyanın neresinde olursa olsun herkes için gerçek bir angaryadır. İnsanoğlu neyse ki sonunda bir makine geliştirip bu tatsız işten kurtulmayı başardı: bulaşık makinesi.

Bulaşık makinesinin ilk örneği 1850 yılında ortaya kondu. Ancak teknolojideki gelişmelere rağmen bu aygıt 1960 yılından itibaren gerçek anlamda piyasaya girmeyi başardı.

Yine de 1990’lı yıllara gelindiğinde Fransa’da hanelerin yalnızca yüzde 32’sinde bulaşık makinesi olduğunu görüyoruz; oysa çamaşır makinesi ve elektrik süpürgesinin evlerde bulunma oranı yüzde 90. Günümüzde bulaşık makinesi pazarı çok büyüdü, Avrupa ülkelerinde ailelerin yüzde 50’sinde kullanılıyor.. Ülkemizde ise bu rakamlara ulaşmak için daha yıllar gerek!

Bulaşık makinesinin bu kadar yaygın olmasının nedeni fiyatlardaki düşüşün yanı sıra yıkamadaki mükemmellik ile gürültü ve tüketimde kaydedilen ilerleme. Birkaç yıl öncesine kadar sağır edici bir gürültü çıkaran bulaşık makinelerinin halihazırdaki modellerinin sesi 40 desibeli aşmıyor; bu desibel de normal bir sohbetten çok daha zayıf bir gürültüye eşdeğer.

Su tüketimi yıkama sırasında yeniden çevrim sayesinde azaldı. Günümüzde bulaşık makineleri bir çevrimde 10-15 litre su tüketiyorlar oysa bu miktar 90’lı yıllarda 20-30 litreydi. Cihazın tükettiği enerjinin yüzde 80’i suyu ısıtmaya yararken, az su tüketimi aynı zamanda az enerji tüketimi anlamına da geliyor.

Elde yıkamaktan daha ekonomik!

Sonuç olarak, bulaşığı makinede yıkamak elde yıkamaktan daha ekonomik. Haftada 4-5 yıkamayla, yıllık su tüketiminde yeni bir makineyle yüzde 40’ın üzerinde bir azalma sağlanabilir.

Buna kullanılan deterjandan (yıkama başına 18 g, 1970’de bu oran 60 g.’dı) ve zamandan tasarrufu da ekleyelim; dört kişilik bir ailenin bulaşığı için günde 35 dakikalık bir zaman tasarrufu yılda kendinize ayıracağınız sekiz boş gün demektir! Bu tablo da bulaşık makinesinin geleceğinin parlak olduğunu gösteriyor.

Daha az su ve daha az enerji

Bulaşık makinelerinin performansı son yıllarda çok gelişti ve her gün de üreticilerin yeniliklerine tanık olunuyor. Üreticilerin bu yeniliklerinin hedefinde yıkama tekniği değil daha çok yeni opsiyonlar bulunuyor: Herhangi bir arıza durumunda haznenin suyla dolmasını engelleyecek aygıttan, bulaşığın üzerinde su lekesi ve makine sıcakken kapı açıldığında buhar oluşumunu önleyen yeni kurutma sistemlerine kadar bir dizi yeni opsiyon söz konusu.

Su ve enerji tüketiminin daha da azaltılması çalışmaları da sürüyor. En son teknolojiler de bulaşık makinelerine uygulanıyor. Japonya’da beyaz ev eşyalarında lider olan Hitachi nanoteknolojileri kullanan bir model geliştirdi. Bu bulaşık makinesinde yüksek basınçla su göndermeden önce aygıt çok ince su damlacıkları püskürtüyor; 1.5 nanometre çapı olan bu damlalar bulaşığın üzerindeki artıkları temizliyor.

Science et Vie’den yararlandığımız yazı şöyle sürüyor: Bu yöntem sayesinde ister 7 tabak olsun ister 60, 9.8 litre su yetiyor. Bu bulaşık makinesi daha az elektrik tüketiyor ve enerji tasarrufu da karbon diyoksit emisyonunu sıradan bir bulaşık makinesine göre yüzde 65 oranında azaltıyor. Ayrıca aygıtın iç duvarları nanometrik boyutta gümüş iyon katmanıyla kaplanıyor.

Mikrometre boyutundaki bakteriler kendilerinden bin kat daha küçük gümüş parçacıklarının elektrik şarjıyla temas halinde ancak birkaç dakika yaşayabiliyorlar. Ayrıca bu tür makineler kokunun giderilmesi için nano-titan da içeriyorlar.

İYİ YIKAMALAR!

Piyasada sayısız bulaşık makinesi modeli yer alıyor. Bulaşık makinesini satın alırken hane halkı sayısını, ne kadar sıklıkta kullanılacağını, makinenin konulacağı yeri göz önüne bulundurmakta yarar var. Satın alma sırasında ne kadar elektrik ve su tükettiğini belirlemek için mutlaka "enerji" etiketini de kontrol edin.

BİÇİMLER

Bir modelin genişliği aynı zamanda kapasitesini de belirler. 60 cm.’lik bulaşık makineleri 12 sofra takımı, 45 cm olanı ise 8 takıma kadar alabiliyor. Yüksekliği 30 cm, genişliği 56 cm, derinliği 50 cm. olanlara ise 4 takım sığıyor. Kuşkusuz donanımlı mutfaklar için ankastre modeller de var. Hatta bazı üreticiler bulaşık makinesi/ocak kombinasyonunu da öneriyorlar.

İŞLEVLER

Pek çok model sadece üst ya da alt sepeti yıkamayı sağlayan yarım şarjlı düğme de içeriyor. Daha güçlü olan diğer modeller ise temizlenecek bulaşığın miktarı ve kirlililik derecesine göre programı belirliyorlar. Ayrıca yıkamanın başlaması için saat de önceden ayarlanabiliyor. Böylece gece yıkaması su ve elektrik faturasını azaltabiliyor.

SUYUN SERTLİĞİ

Her bulaşık makinesinin suyun kirecini nötralize eden bir yumuşatıcısı vardır.Uygun tuzla düzenli olarak bu yumuşatıcı yenilenir. Su ne kadar kireçliyse o kadar serttir. Suyun yapısı bilindiğinde tuz kutusunun ayarı ona göre belirlenir ve böylece bulaşıkların üzerinde leke oluşumu önlenir. Şunu unutmamak gerekir ki, suyun sertliğinin 35 hidrotimetrik dereceyi aştığı yerlerde 3’ü bir arada (yıkama, durulama ve tuz) yıkama tabletlerindeki kireç karşıtı maddelerin dozu yetersiz kalmaktadır; bu durumda uygun miktarı bulmak için tuz eklemek gerekir. Böylece lekesiz bir bulaşık elde edilmiş olur. Yıkama tuzu kutusu (bac a sels de lavage)

Suyun gelişi

Makine on beş litre kadar suyla dolmaya başlar. Gereken seviyeye ulaşıldığında küçük bir şamandıra suyun geliş valfını keser. Su, yıkama ısısına erişinceye kadar bir alıcıya bağlı rezistansla ısıtılır daha sonra yumuşaması için tuza karıştırılır. Nihayet artık deterjan serbest kalabilir. Böylece bir pompa devreye girer ve suyu su serpme kollarına iter. Bu yıkamadır. Püskürtülen su kirle beraber hazneye düşer; filtreden geçirilir ve gönderilir. Aynı su yıkama sırasında da kullanılacaktır. Yıkama sonunda atık su boşalır ve yerini temiz durulama suyu alır. En son aşamada da, bulaşık kurusun diye ısıtılır.

1. Yıkama

Sıcak su basınçla bulaşığın üzerine püskürtülüyor. Bu deterjanlı su, kiri çekip çıkarıyor. Su, kirli tabak çanakların yüzeyine erişecek şekilde sağa sola yanlamasına püskürtülür.

2. Durulama

Durulama suyu alkol, asit gibi çeşitli ürünlerle karışmıştır. Bu karışım suyun yüzeydeki gerilimini azaltıp bulaşığın üzerinde damlacıklar oluşmasını önler. Böylece suyun süzülmesi kolaylaşır ve iz oluşumu engellenir.

3. Kurutma

Makinenin rezistansı haznenin içini ısıtıp bulaşığı kaplayan sıcak su tabakasının buharlaşmasını hızlandırır. Oluşan buhar makinenin daha soğuk duvarlarında yoğunlaşır ve boşaltılmadan önce dibe akar.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!