Bu sahada kimse padişah değil

78’inci dakikaya kadar Ahmet Hakan tarzında bir yazı yazmaya hazırlanıyordum.
Yani John Terry’nin, bütün dünyaya malolan “Arkadaşa boynuz” olayının psikolojik yönetimini nasıl olağanüstü bir profesyonellikle yönettiğini yazacaktım.
Anelka’nın neden Fenerbahçe’de Alex kadar kalmadığının analizini yapacaktım.
Mourinho’nun Chelsea stadında neler hissettiğini hissetmeye çalışacaktım.
Çünkü maçın o anına kadar, bir Avrupa Kupası çeyrek finaline çıkış maçına yakışır tek bir hareket yoktu.
Dolayısıyla beni ancak Ahmet Hakanvari bir analiz kurtarabilirdi.
Ama 78’inci dakika var ya, işte o dakika her şeyi değiştirdi.
Ahmet Hakan gitti, birden Erman Toroğlu geldi.
Hocam, nedir bu ya...

Oğlum sar bakayım şimdi o 78’inci dakikayı geriye.
Orada bir sahne var.
Yok yok piero değil, Eto’o’yu tam arkadan gösteren açı.
Şimdi tam orada dur ve Eto’o’nun vuruşuna bir bak.
Çok kolay gibi görünen ama aslında imkansız bir açı.
Eto’o soldan geliyor, kalecinin sağ tarafı iyice kapalı ve Eto’o’nun da ancak sol ayağı ile vurabileceği bir saniyelik fırsat var.
Ama sağ ayağı ile vuruyor ve kalecinin kapattığı o çok dar açıdan geçiriyor.
Hocam buna ne nedir?
Sol gösterip sağ vurmak değil mi?
Bir Dakka, lafın aslı, “Sağ gösterip sol vurmak”.
Hocam anlayacağın adam tam tersini yapıyor.
Şimdi gel bakalım Afrika niye geri kalmış açıkla.
Futbolda bu zekayı gösteren Afrikalı, ekonomide niye nal toplar hocam?
Aman hocam bir adım daha gitme, ırkçılığa girer.

Hocam bir de karşısındaki takıma, Chelsea’ye bak.
61’inci dakikada Alman Ballack’ı çıkarıp, yerine İngiliz Joe Cole’u alacak kadar refaha, lükse sahip bir takım. Bir de Barcelona’ya bak. Eto’o’yu gönderme lüksüne sahip başka bir takım.
Bütün bunlardan sonra yine Ahmet Hakan tarzına dönüyorum.
Kendinizi Mourinho’nun yerine koyun.
Kafa tutup bıraktığınız o milyar dolarlık Chelsea’yi kendi sahasında gömüyorsunuz.
Sizce Mourinho dün gece nasıl bir duyguyla uyumuştur?
Hocam bırak o fair play adam masalını.
Eminim iki yumruğu sabaha kadar sıkılmış, kolları bileklerinden hafif kıvrılmış, ikide bir ileri geri gidip geliyor vaziyette uyumuştur.
Erman Hocam, bu laf da sana kapak olsun.
Avrupa futbolu işte böyle bir şey.
Bu kıtada, bu sahada kimse padişah değil.
Bir de ne de olsa demokrasi var...

GECENiN ADAMI

STAMFORD Bridge’de dakikalar 78’i gösterdiğinde Sneijder’ın akıl dolu pasında topla buluşan, Eto’o şık bir vuruşla Turnbull’un yanından topu ağlara göndererek dün geceki maçın skorunu belirlerledi. İnter’i de Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek finalist yaptı. Didier Drogba, 88. dakikada Motta’ya yaptığı hareket sonrası kırmızı kart gördü.

CSKA sürprizi

ŞAMPİYONLAR Ligi’nde büyük sürprize CSKA Moskova imzasını attı. 1-1’in rövanşında Sevilla’yı İspanya’da dize getiren Rus ekibi, ilk 8’e kaldı. Ruslar Necid ile öne geçti, Perotti skoru eşitledi. CSKA’nın Japon yıldızı Keisuke Honda, nefis frikik golüyle İspanyol ekibini devler arenasının dışında bıraktı. Beşiktaş’ın yer aldığı gruptan çıkan CSKA Moskova, çeyrek final biletini kaptı.