Güncelleme Tarihi:
Sevgili Başkanım..
Öyle tahmin ediyorum, hala kaçan şampiyonluğun etkisindesiniz..
Takımdan öyle ya da böyle gidenlere bozuluyor, önüne geleni fırçalıyorsunuz..
Sayın başkanım..
Lig çoktan bitti, her şey geride kaldı..
Şampiyon olan oldu, giden gitti..
Bugün artık kimse Fenerbahçe'nin şampiyonluğundan söz etmiyor, yeni sezonda Şampiyonlar Ligi'nde neler yapabileceğini tartışıyor..
Ya da transsferde kimlerin alınacağını...
Çünkü futbolda, daha doğrusu sporda dün yoktur. Dün dünde kalır..
Artık siz de geleceğe bakmak zorundasınız..
Ve bakarken şunu da unutmamak zorundasınız;
Trabzon'da futbol ilk plandadır ama Trabzonspor sadece bir futbol kulübü değildir...
Aynı zamanda Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş gibi bir spor kulübüdür..
Sizin başkanlığını yaptığınız Trabzonspor ''Ben sadece futbolda başarılı olayım, diğer dallar benim için önemli değil'' diyemez..
Çünkü buna hakkı yoktur..
Bakın Fenerbahçe futbolda son 5 yılda sadece 2 kez şampiyon oldu..
Ama basketbol ve voleybol gibi önemli takım sporlarında bayanı, erkeği tam 17 şampiyonluk yaşadı..
Fenerbahçe için geçtiğimiz sezonu unutulmaz kılan en büyük olay, sadece futbolda değil, 5 önemli dalda yaşadığı 5 şampiyonluktu..
Fenerbahçe ile hem erkek, hem bayan basketbolda final oynama başarısı gösteren Galatasaray bile işin tadını öyle bir aldı ki, bugün piyasayı allak-bullak edecek transferler yapıyor..
Sevgili Başkanım;
Futbolu ayrı bir yere koyuyorum..
Sözü nereye getireceğimi anlamışsınızdır..
Belki farkındasınız, belki değilsiniz ama size basketbol takımının şu anki durumundan söz etmek istiyorum..
Çünkü atı alan Üsküdar'ı geçmek üzere..
Rakipler birer birer transfer yapıp kadrosunu güçlendirirken, siz maalesef gözünüzü sadece futbola dikmiş, kaçan şampiyonluk ve giden futbolculardan başka bir şey görmüyorsunuz..
Sayın Başkan;
Basketbol, futbola benzemez.. Futbolda yelpaze o kadar geniştir ki, istediğiniz mevkiiye, istediğiniz oyuncuyu dünyanın her yerinden, hatta Papua Yeni Gine'den bile alabilirsiniz..
Ancak basketbolda durum farklıdır..
Çünkü gerek Türkiye'de, gerekse de yurt dışında kaliteli oyuncu sayısı bir elin parmakları kadar azdır..
Ve bu kaliteli oyuncular daha ligler bitmeden, nisan-mayıs ayları gibi ilgilenen kulüpler tarafından kapılır..
Sayın Sadri Şener;
Bir kez daha yazıyorum; Basketbol, futbola benzemez..
Çok büyük paralar harcamadan da başarılı olabilirsiniz..
Örnek mi istiyorsunuz;
İşte Galatasaray..
Galatasaray, kısıtlı kadrosuna rağmen, öyle ya da böyle basketbol da final oynadı..
Şampiyon olamadı, o ayrı..
Ama başarılı oldu..
Şimdi aynı Galatasaray önümüzdeki sezon şampiyon olabilmek için daha büyük yatırımlar yapıyor, önceden anlaştığı oyunculara imzaları birer birer attırıyor..
Çünkü amaç; Fenerbahçe'yi geçmek..
Başkanım..
Bence sizin amacınız da bence Fenerbahçe'yi geçmek olmalı..
Başta da yazdığım gibi bunun için büyük paralara ihtiyaç yok..
Kadronuzda en iyi devşirme oyuncu şu an sizde.. Türkiye'nin basketbola yatırım yapan en büyük kulüpleri sizin kadronuzda yer alan Ali Karadeniz'e (Michael Wright) göz dikmiş durumda..
Eğer onu da kaptırırsanız en iyisi kulübü kapatın gitsin..
Yapacağınız iş çok basit başkanım..
Bugün Türkiye'nin bir numaralı yöneticisi Doğan Hakyemez de basketbol şubenizin başında..
Yapacağınız tek şey, Hakyemez'i yanınıza çağırarak, ''Al kardeşim şu parayı, git bana, Fenerbahçe ile başabaş mücadele edecek bir kadro kur'' demek olmalı..
Bu para öyle çok büyük bir para da değil. Alt tarafı 3-4 milyon dolar..
İddia ve yayın gelirinden gelecek olan paraları da eklerseniz 5 milyon dolara basketbol takımını Türkiye'de üstlere oynayacak bir seviyeye getirebilirsiniz..
Ama dedim ya, bunun için elinizin telefona gitmesi gerek..
Sayın başkanım;
Taraftarınızın çok sevdiğim bir sloganı var;
''Bize her yer Trabzon..''
Siz bu sloganı sadece futbolla sınırlamayın..
Bugün futbol ve basketbol, yarın voleybol...
Bugün Türkiye, dünya, Avrupa, Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım'ı konuşuyorsa, Fenerbahçe Guinnes rekorlar kitabına girmeye adaysa, Yıldırım ''Efsane başkan'' olduysa, sadece futbol değil, basketbol ve voleyboldaki başarılarla oldu..
Bu fırsat sizin de elinizde var..
Dedim ya;
Yapacağınız tek şey Doğan Hakyemez'e bir telefon açmak..
O telefon ceketinizin cebinde duruyor ve sizin ona el atmanızı bekliyor..
Haydi Başkanım..