Bu ne yaman çelişki

TAHKİM Kurulu’nun şike konusunda verdiği kararı biliyorsunuz. Özetle, “ŞİKE YOK” kararı verdi kurul.
Ve sadece teşebbüs suçundan bir kaç kişiye hak mahrumiyeti cezasını onadı.
Bu karar aslında çok ilginç bir gerçeğe işaret ediyor.
Şike konusunda dünya genelinde bir eğilim var:
- Federasyonun suçlu diye ceza verdiği isimler, genel olarak mahkemede beraat ediyorlar. Tersi bir durum çok rastlanan bir durum değil.
Çünkü şike davalarındaki sportif yargılamada;
1-Şüphe sanığın aleyhine işliyor.

2-Telefon konuşmaları, para alışverişleri gibi durumlar sanık aleyhine değerlendiriliyor.
Oysa adli yargıda durum farklı:

1-Şüphe sanığın lehine işliyor.

2-Şike konusunda para alışverişi, menfaat temini, anlaşma gibi konular tespit edilmeli.

* * *

Bakın İtalya’ya.
Juventus Genel Menajeri Moggi.
İtalya Futbol Federasyonu Moggi’ye ömür boyu hak mahrumiyeti verdi.
Ama Moggi adli yargıda suçlamaların çoğundan beraat etti.
Ama Türkiye’de durum tam tersi.
Sportif yargıda aklananlar mahkemede 13-14 sene ile yargılanıyorlar.
Oysa federasyon tarafından ceza alanların mahkemede ceza almaması daha sık rastlanan bir olay.

* * *

Bütün bu yazdıklarımız mahkemenin ya da federasyonun yanlış yaptığını göstermiyor elbette.
Ama ortada böyle bir gerçek var. Ve bu gerçeği başta UEFA bütün dünya görüyor. Çünkü federasyon da mahkemede aynı delillerle yargılama yapıyor.
Tapeler aynı, izlemeler, dinlemeler, deliller aynı. Mahkeme kararını henüz açıklamadı, belki de oradan da beraat kararı çıkacak.
Ama şu an için ortada böyle bir çelişki var.

Moggi olayı nedir?�

JUVENTUS’un genel menajeri Luciano Moggi’nin telefon görüşmeleri ile hakemlerin atanmasında ve yönlendirilmesinde rol aldığı öne sürülmüş, Moggi hakkında maçların sonuçlarını değiştirmeye yönelik girişimleri nedeniyle dava açılmıştı.
Moggi, 5 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ardından sivil mahkemelerde elde ettiği bir dizi zafere rağmen İtalya Futbol Federasyonu tarafından ömür boyu men cezası aldı.

Euro 2020 bizim için artık hayal

GEÇTİĞİMİZ hafta içinde UEFA Başkanvekili Erzik, Başbakan Erdoğan ile görüştü. Bu görüşme “UEFA’nın alacağı şike kararı konuşuldu” diye değerlendirildi. Gazeteciler de Erzik’e sordular, aldıkları yanıt farklıydı: - Başbakan ile şike konusunu konuşmadık. Başka bir gündemimiz vardı.
Bir hafta önce FIFA kongresi vardı. O kongreden sonra Erzik, Erdoğan ile konuştu. Yapılan yorumlar içeriği ele veriyor:
- 2020 Futbol Şampiyonası’nın ev sahipliği gündeme geldi.
2020’yi Türkiye’ye vermiyoruz dediler. Bu şike konusundaki ilk adımdı. Türkiye Olimpiyat adaylığından vazgeçmedi. UEFA Türkiye’nin ev sahipliğinden vazgeçtiğini Başbakan’a ifade etti.

Fenerbahçe’nin durumu riskli

UEFA, Tahkim Kurulu’nun aldığı “Şike yok” kararından sonra nasıl bir tavır takınacak.
Gelin bu soruyu UEFA’ya yakın bir kaynağa bir kez daha soralım:
- Fenerbahçe’nin durumu riskli.
- Niye sadece F.Bahçe?
- Dosyada ismi geçen kulüplere bakalım. Beşiktaş mali disiplinden dolayı aldığı cezayla kurtulur.
- Trabzonspor...
- Eğer Sadri Şener ceza alırsa onların durumu da kritik bir aşamaya gelir ve UEFA mutlaka ceza verir onlara da.
- Fenerbahçe’ye gelmediniz..
- İki yöneticiye cezayı onayladı, Tahkim Kurulu “Teşebbüs” dedi. UEFA o zaman niye kulübe ceza vermediniz sorusunu soracaktır. Onun için durumu riskli diyorum.