Bu ne rezalet!

Güncelleme Tarihi:

Bu ne rezalet
Oluşturulma Tarihi: Ekim 03, 1998 00:00

Turgay ŞEREN
Haberin Devamı

Son zamanlarda eşi görülmemiş bir rezaletten bugün size bahsedeceğim. Sarıyer Belediyesi Başkanı Yusuf Tulün, aynı zamanda Sarıyer Spor Kulübü Başkanı'dır. Ama gelin görün ki, iki tarafın da başkanlığını yapan Yusuf Tulün, aldığı bir kararla yıllardır Sarıyer Kulübü'nün lokali olan binayı Ekim'in 5'inde yıkacak.

Eylül 25'te Sarıyer Spor Kulübü'ne, Sarıyer Belediye Başkanlığı bir ‘‘tebellüğ ilmuhaberi’’ gönderir. Bu ilmuhaberde 10 gün içerisinde Sarıyer Spor Kulübü'nün binasının boşaltılması, içinde her türlü evrakın taşınması, aksi halde yıkımın Sarıyer Belediyesi'nce yapılarak, yıkımdaki masrafın yüzde 20 fazlasıyla Sarıyer Spor Kulübü'nden tahsil edileceği tebliğ olunur.

Böyle bir şey olabilir mi? Siz, hem o yörenin belediye başkanı olacaksınız, hem de o yörenin spor kulübünün başkanı olacaksınız, belediye başkanı olarak ortaya çıkacaksınız. Sarıyer'in yıllardır içinde oturduğu ve onlara büyük bir mali destek olan kulübünü, lokalini yıkma kararı alacaksınız. Dünyanın hiçbir ülkesinde bir kişinin masaları değiştirerek, hem hakim, hem sanık olduğu görülmemiştir. Ama eski Refahlı, yeni Faziletli Sarıyer Belediye Başkanı Yusuf Tulün, bu rekoru kırdı. Ve en kısa zamanda ‘‘Guinness’’in rekorlar kitabına geçecek. Bravo doğrusu.

TULÜN'ÜN MARİFETLERİ

Sarıyer'in divan heyeti üyeleri ayaklandı. Nazım Özbay ağabey, Sarıyer'in kurucularındandır. Hatta bir gün benim de elimden tutup, çok gençken Sarıyer formasını bir maçta giydiren Sarıyer'in duayenidir. Geçen gün karşılaştık. Ağlamaklıklıydı. ‘‘Turgay’’ dedi, ‘‘Önünde Atatürk'ün fevkalade güzel bir heykeli bulunan ve Sarıyer Kulübü'nün yaşaması için büyük maddi destek olan bu bina yıllar önce inanılmayacak zor aşamalardan geçilerek kazanılmıştır. Yusuf Tulün, bunları bilemez. Zira o zaman herhalde kısa pantolonlu bir gençti. Fazilet Partisi mensubu olan belediye başkanına defalarca kulüp başkanlığına talip olması ricasında bulunulmuş, ancak her defansında ‘hayır' yanıtı almıştık. Fakat birden 1997-98 sezonu yarısında başkanlığı kabul etti. Etmesinin nedeni, Sarıyer'deki rıhtım düzenlemesi projesinin Sarıyer Kulübü'nün orada olması nedeniyle bazı zorluklarını da beraber getirmesiydi. Bu zorluklar nasıl aşılırdı? Sarıyer Belediye Başkanı'nın, Sarıyer Kulübü Başkanı olmasıyla. Tulün'ün kulüp başkanlığını kabul etmemesi demek, lokal binasının asla ve asla hiçbir şekilde yıkılamaması demekti. Oysa, lokalin yıkılması, kulübe darbe vurulması projeleri arasındaydı. Artı, Atatürk'ün heykeli de bu hengameyle o meydandan uçup, gidecekti. Böylelikle her iki olay da gerçekleşiyordu. Hem Atatürk'ün heykeli müzeye kalkıyordu, hem de gençliğe hitabeden spora, özellikle futbola kötü gözle bakan Faziletli Belediye Başkanı Yusuf Tulün iki amacına birden ulaşabiliyordu. Gel de ağlama.’’

KULÜBÜNE SAHİP ÇIK

Bunlar sevgili Nazım Özbay ağabeyimizin ağlayarak söyledikleri. Şimdi gelelim benim yorumuma... Yusuf Tulün Bey, sen nasıl bir belediye başkanısın ki, Sarıyer Kulübü’nün böyle bir lokalini, önündeki Atatürk büstüyle birlikte toz etmek istiyorsun. Genelde önce Refah, sonra Fazilet partililerinin böyle davranışlarına çok şahit olduk. Demek, sen bunun devamcılarından birisin. Kuzu postunu üstüne giyeceksin, Sarıyer Kulübü'nün başkanı olacaksın, sonra kurt olarak kuzuyu yok edeceksin. Bunu kimse yemez. Ancak dikkat et. Sarıyer'de, onun peşinde İstanbul'da ve daha sonra Türkiye'de aklı başında ‘‘Atatürkçü’’ çok insan yaşıyor. Senin bu akıl almaz, kabul edilemez arzun aklı selim sahibi Sarıyerliler tarafından engellenecektir. Bundan en ufak bir şüphem yok.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!