Bu Galatasaray kurtulur mu? Tek şartla, Dursun Başkan...

Galatasaray’ı hep bu ‘Yenildik ama...’ ile başlayan cümleler bu hale getirdi.
Sezon daha bitmedi ama Galatasaray tek bir derbi dahi kazanamadan sezonu tamamlayacak. Sonuçta her mağlubiyetin faturası sürekli dışarı kesildi.
- Bir baktık suçlu TFF
- Bir başka hafta MHK... Şanssızlıklar, direkler, rakipler, hatta taraftarlar!!!!
Ancak nedense Florya’da ya da Galatasaray’da suçlu yok!

Galatasaray, bir derbiden daha mağlubiyetle ayrıldı ve bu kez Podolski ‘Yenildik ama’ modasına uyup cümleye başladı...
Galip gelen rakibi için ‘3.lig ekibi kadar efor sarf etmediler kazanmayı düşünen bir takım yoktu’ dedi, Poldi.
Galatasaray kötü oynamadı hatta beklenenden de iyi oynadı, burada haklısın Podolski!
Peki, sen baskılı oynadın da ne oldu Poldi? Fenerbahçe sonuca gitti ama Galatasaray gidemedi...
Neden mi?

YOK BÖYLE BİR DÜNYA...
Beşiktaş’a yenilince şanssızlık, kupaya veda ederken hakemin suçu, Fenerbahçe’ye kaybedince de aslında rakip kötüydü!
Yok böyle dünya... Galatasaray kötü! Galatasaray’ın gücü yok!
Galatasaray’ın bitirici gücü öldü! Sallıyor ama yıkamıyor.
Baskı yaratıyor ama golü atamıyor...
Ses var ama görüntü yok...Aynen bu noktada bu seneki Galatasaray...

TEK POZİSYONDA CEZAYI KESTİ<br><br>Galatasaray, Lens’e o kadar kilitlenmişti ki Şener’in o ana kadar yaptığı ilk birdirmede savunmayı hiç bilmeyen Carole’la yalnız bıraktılar. O ve onunla birlikte sahanın en kötülerinden Josef de, cezayı keserek golü attı.

NEDENLER...
Allah aşkına Riekerink niye gitti bu takımdan? Neden gönderildi?
Hollandalı giderken herkes hem fikir değil miydi? Taraftarı, yönetimi, camiası hatta tüm Türk medyası...
Hepimiz Hollandalı'nın gidişini beklemiyor muyduk?

Peki, Fenerbahçe derbisine Riekerink’in oyun modeli ile çıkmak niye?
Tudor’un sahaya çıkardığı ilk 11’de, taktiği de oyun kurgusu da Riekerink dönemine ait değil miydi?
Galatasaray, Riekerink döneminde ‘yalancı baharlar’ yüzünden hep hayal kırıklığına uğramadı mı?
Galatasaray, Riekerink döneminde bu ligin en fazla topa sahip olan, en çok şut çeken ve en fazla pas yapan takımı oldu da, ne oldu?
Ve o taktikle çıkan Galatasaray yine hayal kırıklığına uğradı!
Fenerbahçe galip geldi Galatasaray yine istatistiklerin lideri oldu ama sonuca gidemedi!

FLORYA'DA KALMASI ARTIK MÜMKÜN DEĞİL
Galatasaray baskı kurdu ama Fenerbahçe 2 pozisyon dışında rakibini ceza sahası içine sokmadı!
Yasin’in arkaya koşuları dışında tek bir organize hücum planı yoktu Galatasaray’ın! Podolski ve Sneijder ceza sahası dışından skor üretmeyi denedi ve yine olmadı!
Poldi bir santrfor yani 9 numara gibi oynamadı, sol ayağıma gelsin diye bekledi, durdu.

Sneijder’ın ne eski gücü ne de temposu kaldı... Evet yeteneği de futbol beyni de hala 10 numara ama bedeni ve ayakları düşündüklerini yapamıyor!
Hal böyle olunca Sneijder’da artık Galatasaray'a çare olamıyor!
Fenerbahçe derbisi Tudor’un final maçı idi, ve Tudor bu finali öyle ya da böyle kaybetti.
Sezon sonuna kadar Galatasaray’ı, Tudor’un yönetmesi adına belki Galatasaray yönetimi ses çıkarmaz. Ama bana göre Tudor, 2017-18 sezonunda Florya’da olamaz!
İstatistikler ve Galatasaray tarihi, Tudor’un zaten 2017-18 sezonunda Galatasaray’da görev yapamayacağını söylüyor!
Tudor, Galatasaray’ın başında 4 derbiye çıktı ve 0 çekti.
Öyleydi, böyleydi demeye gerek 4’te 0...

BİR İLAVE DAHA...
Tudor’un bu uyarısını derbiye 1 gün kala gazeteye de haber olarak geçmiştim!
Fenerbahçe’nin boy olarak üstün ve hava toplarında etkili olduğunu belirten Tudor, savunma oyuncularını ve takımını özellikle uyarmıştı.
‘Kjaer, De Souza ve Topal’ işte bu 3 oyuncunun ismini vermişti. Ve Tudor’un korktuğu başına geldi, De Souza kafa golü ile biletini kesti. 

Ancak Tudor kendi etti kendi buldu.
Çünkü Galatasaray’ın 90+1.dakikada yediği golde tek sorumlu Tudor’du...
Anlamsız ve gereksiz yere Tolga’yı çıkarıp Josue’yi oyuna aldı. Mantık dışı bir kumar oynadı. Ve aldığı bu risk sonrasında golü kalesinde gördü.
Tolga Galatasaray orta sahasının en iyisi, pres gücü yüksek, süpüren adamıydı.
De Souza o pozisyonda Tolga’nın adamı yani Josue’nin marke etmesi gereken adamdı.
Tolga sahada yoktu, De Souza elini kolunu sallayarak golü yedi.
Tolga oyunda olsa Galatasaray o golü yemezdi.

CEVAP ÇOK NET OLARAK BELLİ
Peki ne olacak? Galatasaray nasıl düzelecek?
Tam 5 kez teknik adam değişikliğine giden Galatasaray Kulübünde başkan Özbek, Tudor ile de yollarını ayırırsa her şey düzelecek mi?
Yanıt, ELBETTE Kİ HAYIR...
Dursun Özbek artık seçime gitmeli...’Hodri meydan’ deyip daha güçlü bir yönetim kurulu oluşturmak adına seçim kararı almalı ve camiada göreve aday olmak isteyenlerin de önünü açmalı.
Kazanır ya da kaybeder ancak Galatasaray’ın da, Dursun Özbek’in de güçlü, vizyonu sağlam, ayakları tam anlamı ile yere basan yeni bir yönetim kuruluna ihtiyacı var.

- Bakın, Cüneyt Tanman bu yönetimin futbol aklı ve yüzü idi, istifa etti!
- Fatih İşbecer, Genel Sekreter ve deyim yerinde ise yönetimin en çalışkanı, başkanın geçen seneye kadar sağ kolu idi, gitti!
- Tayfun Demir, kulübün muhasip üyesi idi, projeleri, tesis kazandırma düşüncesi vardı, gitti.
- Arda Selim Üçer...Galatasaray'ın insan kaynakları konusunda uzman olan yöneticilerinden biriydi, gitti...

Şimdi 4 kilit yöneticisi istifa eden Galatasaray'da Başkan Dursun Özbek de biliyor...

Voleybol şubesi dışındaki her şube ve iş ona bakıyor.
Ali Yüce'nin baktığı ve belki de kulübün en başarılı şubesi dışında her iş Başkan Dursun Özbek'in kollarında...

Galatasaray’daki her soruna Dursun Özbek kendi koşuyor, çözüm üretmeye çalışıyor ama hal böyle olunca olmuyor. Başkan Dursun Özbek’in ekibi olmayınca etrafında kuvvetli bir yönetim kadrosu olmayınca nefesi yetmiyor!

ÇARE BELLİ
Şampiyonluk, Şampiyonlar Ligi hedefi gitti ve Galatasaray koca bir sezonu derbi galibiyeti yaşayamadan bitirdi. 

Peki kaç yıl sonra...Tam 6 yıl sonra....2010-11 sezonundan sonra..
Bazen basiretiniz bağlanır, top sizi istemez, şans artık size gülmez...
Galatasaray artık bu raddeye geldi. Semih’in son dakikada vuruşu direğe çarpıp gol olabilirdi, ya da Galatasaraylı bir oyuncunun önüne düşebilirdi, olmadı.
Bence bunlar da bir işaret...
Galatasaray seçime git-me-li!!!
Yoksa, tekrarlıyorum, önümüzdeki sezon Galatasaray’ı daha da zor ve kötü bir sezon bekliyor...