Güncelleme Tarihi:
12 Haziran'da başlayacak Dünya Kupası öncesinde Brezilya'da gösteriler hayatı daha fazla etkiliyor ve bu durum kupanın gidişatı açısından da korku uyandırıyor. Protestocular geçtiğimiz yıldan bu yana stadyumlar ve kupa hazırlıkları için harcanan paranın sağlık, ulaşım, eğitim ve barınma sorunlarına aktarılması gerektiği iddiasıyla zaman zaman sokağa iniyorlar.
AÇILIŞ MAÇININ OYNANACAĞI ŞEHİR FELÇ OLDU
Dün de, sadece ülkenin değil Güney Amerika'nın da en büyük kenti olan ve kupanın açılış maçına evsahipliği yapacak olan Sao Paulo'da metro çalışanları greve gitti. Grev hayatı adeta felç etti. Milyonlarca Sao Paulo'lu işlerine gidebilmek için yüzlerce kilometrelik araç konvoylarında beklemek zorunda kaldı. Yaklaşık İstanbul-Bursa arası mesafeye denk gelen 209 kmlik konvoylar oluşmasına neden olan metro grevi, açılış stadına giden bütün yolların kapanmasına yol açtı. Günlük 4.5 milyon yolcu taşıyan Sao Paulo metrosu, 20 milyonluk mega kentin en önemli toplu taşıma aracı.
Güney Amerika'nın en büyük şehri Sao Paulo'da yaşanan metro grevi trafikte 200 kilometrelik kuyrukların oluşmasına sebep oldu. Sao Paulo aynı zamanda Dünya Kupası açılış maçına da evsahipliği yapacak.
Sendikalar ile vali arasındaki görüşmelerden bir sonuç alınamayınca vali grevi durdurmak için mahkemeye başvurmuştu. Sao Paulo yerel mahkemesi, trafiğin yoğun olduğu saatlerde %100 diğer saatlerde %70 oranda metronun hizmet vermesi hükmüne varmış, karara uymayanların cezalandırılacağını açıklamıştı. Çalışanlar, mahkemenin kararına uymayarak büyük oranda sendikanın kararına uyunca, Güney Amerika'nın en büyük kenti tamamen kaosa teslim oldu.
ULAŞIM, EĞİTİM, GÜVENLİK, SAĞLIK... GREV TEHTİDLERİ
Geçtiğimiz günlerde yaşanan gösteriler ve grevler için "Halkın futbol sevgisine güveniyorum. Kupa başladığında gösteriler kesilecektir" yorumunu yapan Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff'e ise hayli zor günler geçiriyor. Kamu çalışanlarının kupa öncesi grev tehtidiyle birlikte gelen zam taleplerine karşı koymaya çalışan ve eski bir gerilla olan devlet başkanı Rousseff, polislerin yüzde 15'lik zam talepleri karşısında ise duramamış ve artan yağma olayları da ortaya çıkınca polislere istedikleri zam oranını vermişti. Ulaşımda başlayan grevler de 'Polyanna' olmakla itham edilen devlet başkanını köşeye sıkıştırabilir. Geçtiğimiz yıl yaşanan ve sokaklara yaklaşık 1 milyon kişiyi çeken protesto dalgasının başlangıcını da ulaşım sektöründe yaşanan sorunlar oluşturuyordu.
Geçtiğimiz yıl Konfederasyon Kupası sırasında yaşanan sokak gösterilerine bütün ülkede yaklaşık 1 milyon kişi katılmıştı.
'YÜZLERİ MASKELİ VANDALLAR...'
Öte yandan Dünya Kupası'nda Brezilya'nın tanıtım yüzü olan efsane oyuncu Ronaldo da ülkesindeki protestocuların hedefi olmaktan kurtulamadı. Ronaldo'nun basın işlerini yürüten ajansın önünde toplanan Juntos (Birlikte) gençlik hareketi üyeleri efsane yıldızın ülke çapında süren gösterilerle ilgili açıklamalarını protesto ettiler.
'FIFA Go Home' yazılı pankartı ajansın önüne bırakan gençler, "Ronaldo, bizi iyi dinle, halkımız stad değil sağlık ve eğitim istiyor" sloganı attılar.
Ronaldo geçen hafta ülke çapında süren gösterilere yönelik "Gösteri yapmak herkesin hakkı, ancak yüzleri maskeli vandallar ortaya çıkınca polis hemen harekete geçerek tekme tokat hepsini dışarı atmalı" sözlerini sarf etmişti.