Brezilya savaşı ve Kocaman mat

KAYSERİSPOR karşısında alınan 2-0’lık yenilgi Fenerbahçe camiasını şoke ederken, sarı lacivertli kulübe yakın kaynaklar bu yenilgi için ilginç nedenler ileri sürdü. Bu nedenlerin en göze çarpan maddesi “Brezilya savaşı”.
Peki nedir bu Brezilya savaşı? Anlatalım...
“Lider kim?” kavgası
Aykut Kocaman, Fenerbahçe’deki değişimi gerçekleştirirken kafasında hızlı, tempolu oynayan bir takım vardı. Bu takımın tempolu oynaması için de saha içinde her futbolcunun aktif rol oynaması gerekiyordu. Ancak bu role tam oturmayan isimler vardı. Mesela Fenerbahçe’nin her şeyi Alex gibi... Aykut Kocaman, “Brezilya savaşı”nı Alex’ten başlattı. Emre bu takımın lideri olacaktı. Bu hamle Alex’i geri plana itmek demekti. Öyle de oldu, Brezilyalı geri plana itildi.
Yedek kulübesi
Brezilyalı operasyonunda takımdan önce Deivid gönderildi. Bu adım takımdaki Brezilyalı oyuncuların tamamıyla geri plana itildiğinin de göstergesiydi. Deivid’in takımdan ayrılması diğer sambacıları elbette tedirgin etti. Fenerbahçe’nin son yıllarda hemen hemen her şeyi olan Brezilyalı oyuncular artık sahada değil, yedek kulübesinde hatta tribünde görülmeye başladı. Bunun en son örneği Santos ve Bilica oldu. İkisi de Kayserispor maçında forma giyemedi.  �
Çakma stoper
Caner, Santos’u, transfer olalı 3 gün olan ve henüz doğru dürüst idmana bile çıkmayan Jobo da Bilica’yı kesti. Üstelik Bilica daha düne kadar Aykut Kocaman’ın en çok inandığı ve güvendiği oyuncuların başında geliyordu. Kocaman, inandığı takım için savaşa çıktı ama Kayseri’de kaybetti. Değişim elbette şarttı ama bu kadar hızlı mı olmalıydı? Düşünün Fenerbahçe, Kayseri gibi zorlu bir deplasmana dört santrfor ile gidiyor ama bir tane stoper yedeği götürmüyor.
SONUÇ MU? Kimse kimseyi kandırmasın. Bu takımın Kocaman’ın değişimi için 60 güne değil en az 2 seneye ihtiyacı var. Fenerbahçe o sabrı gösterir mi?
Aykut Kocaman ile Alex artık uyum içinde çalışır mı?
İşte asıl mesele bu.