Boza, bozacı

Güncelleme Tarihi:

Boza, bozacı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 24, 1998 00:00

Haberin Devamı

Darıdan yapılan ma*lu*m mayalı içki, bunu yapub satan esnaf; suda pişirilmiş pirinç unundan yapılan bir çeşidine pirinç bozası denilirdi. Tahammür ile olduğu için, içki yasakları devrinde ayyaşlar, yahud herhangi bir sebeple içkiye tövbe etmiş olup da içkisiz olamayanlar bir iki bardağı içine tam bir sekir veren sert bozalar içerek sarhoş olurlardı; bundan ötürüdür ki bozacılar halk nazarında meyhaneci ile bir tutulurdu; buradan gelerek dilimizde: ‘‘Meyha*neciye şa*hid kim diye sormuşlar, bozacıyı göstermiş’’, ‘‘Meyha*necinin kefili bozacı’’ gibi deyimler vardır; ayni meşrebde, ayni mizaç ve ahla*kda adamların birbirini koruması, tutması, müda*faası ma*na*sına gelir.

Sert ateş üzerinde dövüle dövüle yapıldığı için halk ağzı deyim olarak, bir adamın verilen ücret karşılığı onu kahredercesine kullanma yerinde ‘‘ensesinde boza pişirmek’’ denilir. (...)

Boza bilhassa bir kış içkisidir; kış geceleri İstanbul sokaklarında seyyar boza satıcıları ha*la* dolaşmaktadır; ‘‘Haydiboza!..boza!..’’ diye yükselen sesleri, hele karlı, ıssız gecelerde insana kışı seslendiren garip bir hüzün verir. Bu gece satıcılarının da hemen hepsi pençeli, bazusuna, bileğine güvenen genç adamlardır; son zamanlara kadar bozacılar umumiyetle arnavuddan olurdu.

Eskiden İstanbul bozaha*neleri büyük şehrin ayaktakımının hatta* uygunsuz güru*hunun oturdğu toplandığı yerlerdi; kibar evla*dı şöyle dursun hatta* ırz ehli esnafdan gençlerin bozaha*nelere gitmeleri, meyha*neye gitmekle bir, aslaaa hoş görülmezdi, bir adam hakkında ‘‘Bozaha*ne ehlindendir’’ denilmesi hakaret tazammun ederdi.

Yeniçerilik devrinde, bozaha*nelerin gedikli baş müda*vimleri yeniçerilerin era*zil takımı idi. (...)

Zamanımızda en meşhur bozalar Vefa Bozası ile Nuruosmaniye'de Sinanın Bozasıdır; nerede yapılırsa yapılsın, Sinanın dükka*nı müstesna*, kim satarsa satsın, İstanbulda boza, ha*len ‘‘Vefa Bozası!..’’ diye satılır; hatta* İstanbul'un en uzak köşelerindeki gece satıcıları bile: ‘‘Vefa'nın boza*!..’’ diye bağırırlar.

Eskiden meşhur bozacıların hediye götürüp gönderilmek üzere su*reti mahsu*sada boza şişeleri vardı. Zamanımızda o cam şişeler kalkmış, teneke ibrikler kullanılmaktadır. Bozacılarda, dükka*nda boza içenler için alela*de bardaklar yerine kalın ve kulplu duble bira bardakları kullanılmaya başlamışdır ki o da ehli keyfin gözüne siklet veren bir bid'attır.

Evliya Çelebi bozaya ulema*nın da rağbet ettiğini söylüyor ise de İstanbul'un ayak takımının çok olduğu semtleri tasvir ederken bizim ‘‘ayak takımı içkisi idi’’ sözümüzü tasdik ediyor; mesela* Topha*ne Çarşısında: ‘‘levendler için darı bozası meşhurdur’’ diyor. (...)

(İstanbul Ansiklopedisi, Sayfa 3044-3045)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!