Güncelleme Tarihi:
OYMALI SİZ OYMALI
Telegol’de Aziz Yıldırım ile bakanların katıldığı sünnet tartışılırken, Erman Toroğlu ile Faik Işık tartıştı. Yıldırım’ın avukatı Işık, tehditvari sözler kullandı.
TELEGOL'DE SERT TARTIŞMA / WEB TV
TÜRK televizyonları önceki gece iki ateşli tartışmaya sahne oldu. TV8’de yayınlanan Telegol’de Erman Toroğlu ile Aziz Yıldırım’ın avukatı Faik Işık karşı karşıya gelirken, Beyaz TV’deki Derin Futbol’da da Ahmet Çakar ile Fenerbahçe Yöneticisi Şekip Mosturoğlu söz düellosuna girdi.
Önceki gece geç saatlere kadar süren programlardan Telegol’de gündem; eski YÖK başkanvekili İzzet Özgenç’in Topuk Yaylası’ndaki F.Bahçe tesislerinde düzenlediği sünnet düğününe Aziz Yıldırım ile beraber İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in de katılmasıydı.
Aziz Yıldırım ve bakanların şike davası konusunda bir araya geldiklerinin öne sürüldüğü programa bağlanan avukat Faik Işık, iddialara sert tepki gösterdi. Yorumculardan Erman Toroğlu ile Işık arasında izleyenleri hayrete düşüren şu diyaloglar geçti:
AHMET ÇAKAR ÇILGINA DÖNDÜ / WEB TV
Yıldırım, Özgenç’i nereden tanıyor?
· FI: Ben de Topuk Yaylası’ndaydım. Hukukçu arkadaşlarım olduğu için gittik sünnet düğününe. Zaten Aziz Bey, kayınpederi ve kayınbiraderine tesisleri gezdirmek istiyordu. Tören olduğu için, ben gitmesini rica ettim. Eğer giriş çıkışta, selamlaşma olduysa olmuştur sayın bakanlarla. Aziz Yıldırım, bakanları rahatsız ederim diye gitmedi. Ben yanlış olur dedim. Ama bakanların tamamı hukukçudur. Başka hukukçular da vardı, hakimler, savcılar da vardı. Bu tür bir görüntü yanlış olacağı için Aziz Yıldırım’ı uyardım. İşin gerçeği budur.
· ET: Yargıtay’dan, Danıştay’dan bir arkadaşım olamadı yıllarca... Aziz Yıldırım, düğün sahibi İzzet Bey’i tanımıyor mu?
· FI: Tanıyor. İzzet Bey, 2010’dan bu yana komisyonlarda görev almış biri.
· ET: İzzet Bey, Aziz Bey’i sünnet düğününe davet edecek kadar samimi mi?
· FI: İzzet Özgenç, çok kişiyi davet etmiştir.
Bakanları iş bağlamakla suçluyorsunuz
· ET: Benim sorum bu değil.
· FI: Siz bir suç isnadında bulunuyorsunuz. Bunu ben mahkemeye götüreceğim. Sayın bakanlar da getirebilir. Siz topluca bunun ifadesini savcıya anlatırsınız. Bakanlar da size, gerekirse davayı açar.
· ET: Sizin yaptığınız tehdit.
· FI: Adalet Bakanı’nın da sorması gerekir. Bakan yerinden dahi kalkmamıştır kendisi. Siz burada bir iş bağlama suçlamasında bulundunuz. Sizi serbest bırakan savcılar, Türk hukuk sistemine göre, sizi serbest bırakıp, tv’de önünüze gelene hakaret etme şansı sağlıyorlar.
· ET: Faik Bey!
· FI: Adalet Bakanı’na saldıracak kadar küstahsınız. Küstahsınız!
· ET: Hakaret yok. Hakaret yok Faik Bey! Siz değil misiniz hakimlere, savcılara bilet verildi diyen?
· FI: Evet benim.
NELER DEDİLER, NELER...
Erman TOROĞLU: ‘KÜSTAH’ kelimesini kulağın duyuyor mu?
· ET: Demin söylediğin kelimeyi (küstah) kulağın duydu mu?
· FI: Evet duyuyor.
· ET: O cümleyi sana iade etmiyorum, değmez.
· FI: Karşılıklı hakareti hak ettiğiniz için bunlar oluyor.
· ET: Bizde hakaret olmaz Faik Bey. Özgenç, Işık, Yıldırım konuşmuşsunuz. Özgenç, ‘konuştuk, açıklayamam’ diyor.
· FI: Dava sürecinde İzzet Bey’den ben görüş aldım. Aziz Bey bu hukukçuları tanımaz.
Av. Faik IŞIK: Dediğiniz doğruysa batarız ama değilse...
· ET: Hakime, savcıya bilet verildi diyeceksin. Biz konuşunca laf edeceksin.
· FI: Siz ihale olduğunu söylediniz. Bunu savcılar araştırmalı. Dediğiniz doğruysa batarız, ama değilse sizi oymalı, oymalı! Yedirirler bu lafı size.
Sünnette şikeyi konuştunuz mu?
· ET: Sizinki çok normal de biz görüntü üzerinden konuşunca mı kötü? Nasıl oluyor bu iş? Ahmet İyimaya da var orada. TBMM Adalet Komisyonu Başkanı değil mi? Şike yasasının konuşulduğu yer değil mi? O da orada.
· FI: Ne mahsuru var? Orada kimse davayı konuşmadı.
F.BAHÇE'Yİ REZİL ETTİN SEN
Çakar’ın “Siz gizli tanık mısınız?” sorusunu sorduğu ve hakkında ağır ithamlarda bulunduğu Mosturoğlu’ndan karşı atak geldi “İçtiğin maddeyi fazla mı kaçırdın?”
TV8 ekranlarında Erman Toroğlu ve Faik Işık’ın kapıştığı saatlerde Beyaz TV’de de Ahmet Çakar ile Şekip Mosturoğlu arasında hararetli bir tartışma
Uygun niye “Yaktın bizi Şekip!” dedi
· AÇ: Peki size adliye koridorlarında Bülent Uygun, “Yaktın bizi Şekip” diye niye bağırdı?
· ŞM: Hiç böyle bir şey söylemedi bana.
· AÇ: Söylüyor. “Aziz Başkanı en yakınındakiler bıçakladı” diyor.
· ŞM: Bakın Ahmet Bey, bunlar sizin iddialarınız mı? Üçüncü şahısların teyit edemediğiniz iddiaları mı? Dedikodu mu? Bana açıklarsanız, yanıt vereyim.
· AÇ: Cezaevinde intihar ettiniz mi?
· ŞM: Önce siz bana bunların yanıtını verin.
· AÇ: Hayır bunlar sorular. Bunlar bizim sorularımızın bir kısmı.
· ŞM: Siz mi iddia ediyorsunuz?
· AÇ: Ya Şekip Bey, bana adam gibi konuş kardeşim. Mahkemede gibi konuşma. Deminden beri oynuyorsun. TV programı mı radyo mu diyorsun?
· ŞM: Sen bana adam gibi mi konuş diyorsun?
Ben su içerim, kahve içerim
· AÇ: Hanımın seni uyandırırken, “Kalk seni TV programından arıyorlar demedi mi? Yok kahveden arıyoruz, marketten mi arıyoruz” diyeceğim? Sen bir hayattan ders al.
· ŞM: Sen herhalde içtiğin maddeyi fazla kaçırdın. Nasıl konuşuyorsun?
· AÇ: Neyi kaçırdım? Ben su içerim, kahve içerim.
· ŞM: Bilmiyorum valla. İçmişsin dokunmuş herhalde.
· AÇ: Hiçbir şeyden ders almıyorsun. Adam gibi konuşmasını da bilmiyorsun.
· ŞM: Sen önce, şu adam gibi lafını bir açıkla. Neymiş o?
· AÇ: Sen, o karına layık ol!
· ŞM: Eğer beni biraz kaale alıyorsan, biraz kontrollü ol.
· AÇ: Ya ben seni dinlesem ne olacak? Aileni de rezil ettin, F.Bahçe’yi de, Türk sporunu da... Yargıtaydan ceza dönerse, beni mahkemeye ver. Beş on da sana veririz. Yatarım 6 ay çıkarım.
EKRANDA SÖZ DÜELLOSU
Şekip MOSTUROĞLU: Yaşadığım sürece ‘masumum’ diyeceğim
· AÇ: Dikkat et konuşmalarına. Söylediğin o maddeler yüzünden benden de bir dava yiyeceksin. Şimdi utanmadan bana pabuç gibi dil çıkarıyorsun! Söyleyeceğin bir şey var mı Şekip Efendi?
· ŞM: Senin gerçek yüzün baskı altında ortaya çıkıyormuş. Nefesim olduğu sürece “Ben masumum” diyeceğim. Türk yargısına saygılıyım. Ama ben bu kararın doğru olduğunu kabul etmek durumunda değilim.
Ahmet ÇAKAR: Ben asıl Yıldırım ve Ekşioğlu’na üzülüyorum
· AÇ: Ben Yıldırım’a, Ekşioğlu’na üzülüyorum. İnşallah senle ilgili hiçbir şeye üzülmem. Bundan sonra beni rüyanda bile görsen rahatsız olacaksın.
· ŞM: Onun için sizi görmemeye çalışıyorum Sayın Çakar.
Çakar’ı görünce kurdeşen dökeceksin
· AÇ: Sen bundan sonra Ahmet Çakar ismini rüyanda gördüğünde dudağın uçuklayacak, kurdeşen dökeceksin Şekip! O kadın olmasa sana yine beddua edeceğim. Yoksa, çoluğuna çocuğuna bağışlıyorum.
· ŞM: Terbiyeni bozma. Ulusal bir kanalı temsil ediyorsun.