Güncelleme Tarihi:
Hocaya bu kadar küfredilmez
BENİM takımın oyunundan çok rahatsız olduğum konu insanların eleştirme ile hakaret etmeyi birbirine karıştırması; oyuna Tuncay’ın yerine giren Bangura girdiği pozisyonu gol yapamadığı için ve onu oyuna alan Ertuğrul Sağlam’a edilen küfürün haddi hesabı yok. Takımın hocasına bu kadar küfür edilmez.
http://bursasporbaskadir.blogspot.com
Oğuzhan’a ne oldu?
Futbolcunun doğuştan gelen yeteneği işlenmemiş elmas gibidir. Yine değerlidir elbet, ama vitrine çıktığında yeteri kadar dikkat çekmez. Alkmaar ve Arsenal, o elmasları işletecek en doğru fabrikalar şüphesiz; bilhassa Arsenal… Oralara uğrayan ‘yetenekli futbolcular’ belli bir zaman sonra yeteneğinin farkında değilmiş gibi oynar. Basit oynanması gereken yerde eksantrik hareketlere girişmezler, aynı adamı üç kez çalımlamaya çalışmazlar; takım için en doğrusu neyse onu yaparlar. Futbolun sadece topla değil, ‘topsuz zamanlarda da’ oynanan bir oyun olduğunu unutmazlar. Oğuzhan’a da, Gunners altyapısında olan şey tam da budur.
Levent Yardımcı, hakemliği neden bıraktı?
4 Aralık 1999’da F.Bahçe’nin Pendik’e 2-1 yenilmesi ‘trajedi’de olabilir ‘komedi’de... Bakış açınıza, zamana bağlı... F.Bahçeli taraftarlar yedikleri 2 gol için “Biri penaltı değildi, diğeri de ofsayttı” demişlerse de, “Abi bırak ofsaytı falan Pendik’e yenilmeyecek koskoca takım” sözleri karşısında susmuşlar, konu süratle, “Rüştü’yü Aziz Yıldırım niye dövdürdü”ye dönmüştü. Hatırlanacağı gibi o olayla Yıldırım’ın ilgisi olmadığı yıllar sonra ortaya çıkmıştı... Ulusoy: Unutmadık, kalbimizdesin... Maçla ilgili o zaman da aklıma takılan bir detay vardı, maçın 1760 lisans numaralı hakemi Levent Yardımcı. Pendik-F.Bahçe maçına kadar 1 Süper Lig maçı (Altay-Erzurum) yönetmiş bu hakem niye F.Bahçe maçına verilmişti? Ve neden, Pendik-F.Bahçe maçından sonra sadece 2 Süper Lig, 3 Lig B (şimdiki Spor Toto Süper Lig) maçı yönetip o sezon hakemliği bırakmıştı?
http://fenerinbahcesi.blogspot.com/
Target Striker
‘Kusturica filmi’
OLAYIN kendisi ilginç ama yaşananlar daha ilginç değil mi? Muslera kırmızı görüyor, yerine Melo geçiyor. Buraya kadar normal. Penaltıyı kurtarması, hem de skor 1-0’ken, olayı daha ilginç hale getiriyor. Elazığspor atak tazeliyor. O sırada kale arkasında biri beliriyor. Taffarel orada. Tamam, kaleci antrenörünün oraya gelmesi normal ama sakalı uzatmış, yakaları kaldırmış ve şapkayı takmış haliyle hiç kaleci antrenörü gibi durmuyor. Tam bir Kusturica filmi. İlginç karakterler, absürt olaylar...
Yanal bile hayret etti
Servet yine hatırlandı! Sosyal medyada fırtına kopardı. O dengesizliği yüzünden hep eleştirilen fiziğini olağanüstü kullandı ve Trabzon ağlarına enfes bir gol attı. Çalımlarına biz yabancı değildik ama bu kadarını da beklemiyorduk. Son zamanların modası olan röveşata gollerine, Servet yeni bir soluk almamızı sağladı. Hocası Ersun Yanal bile hayretteydi... ‘’Servet oğlum sen ne yaptın öyle...’’
http://reddevilsblog10.blogspot.com
Colin Kazım ve devre arası mı?!
- 2009-2010: Kazım, Fenerbahçe tarafından devre arasında Toulouse’a kiralandı.
- 2010-2011: Kazım, yine devre arasında Fener-bahçe’den Galata-saray’a transfer oldu.
- 2011-2012: Kazım, bir kez daha “devre arasında” kiralandı, bu kez Olympiakos’a.
EĞER bu adam, bu sezon da devre arası transfer döneminde bir yer değişikliği yapmazsa, oyuna olan inancımı kaybederim. Futbolumuzda en çok ihtiyaç duyduğumuz şey istikrar. Birilerinin bunu yapması lazım. Lütfen.
http://lappappa.blogspot.com/
NBA’de Doğu ve Batı’nın iki yüzü
MIAMI haricinde iki konferansın da “aha bu alır götürür” denecek bir takımı yok. Memphis için şerh düşüyorum tabii bu cümleye zira şu an ligin açık ara en keyif veren takımı konumundalar ama Lakers’ın yepyeni bir takım ve sistemle oynadığını, Thunder’ın Harden sonrası süreçteki bütün arızalara rağmen ligin en iyi skorerine sahip olduğunu düşünürsek Batı için de sezon sonunda her türlü sıralamanın mümkün olduğunu söyleyebiliriz. Doğu’daysa Boston’ın yeni isimlerin uyum süreci nedeniyle bildiğimiz savunmasından eser yok, bir maç Detroit’ten fark yerken öbür maç Thunder’ı yenebiliyorlar. Brooklyn hala deneme yanılma aşamasında, Milwakuee ve Atlanta sessiz derinden ilerliyor ama iki takımın da güvenilir bir personele sahip olmadığını biliyoruz.
http://weaksided.tumblr.com/
Ronaldo’nun arabası satışa çıkarıldı
CRISTIANO Ronaldo’nun Manchester United’ta oynadığı zamanlarda bir antreman dönüşünde A538 Wilmslow Road’ta bulunan bir tünelde kaza yaptığı aracını tamircisi ebay üzerinden satışa çıkartmış. Aracın fiyatı şuanda 64 bin 380 dolarda. 2008 model Ferrari 599 ‘un şu anda sıfırı 321 bin 900 dolar..
http://www.japonkale.com/
En çok hangisi kazanıyor?
DÜNYA futboluna yön veren teknik direktörler, yıllık kazançlarıyla da dudak uçuklatıyor. İşte menajerler ve senelik gelirleri...
1. José Mourinho (R.Madrid 15,3 milyon Euro)
2. Carlo Ancelotti (PSG 13,5 milyon Euro)
3. Marcello Lippi (Guangzhou 10 milyon Euro)
4. Alex Ferguson (M.United 9,4 milyon Euro)
5. Arsene Wenger (Arsenal 9,3 milyon Euro)
6. Guus Hiddink (Anji 8,3 milyon Euro)
7. Fabio Capello (Rusya 7,8 milyon Euro)
8. Tito Vilanova (Barcelona 7 milyon Euro)
9. Jose Antonio Camacho (Cina 5,9 milyon Euro),
10. Roberto Mancini (Man.City 5,9 milyon Euro)
http://francescotottiblog.blogspot.com