Güncelleme Tarihi:
Biz de, Kemalettin'i İtalya'ya satalım. Şimdi, ‘‘Durup dururken bu öneri de nerden çıktı, hem adamların Kemalettin'i istedikleri falan yok ki’’ diyeceğinizi biliyorum.
Olsun, istemezlerse istemesinler, biz yine de satalım. Hem Kemalettin'in oyun stili, sertliği, sağlamlığı tam İtalyanlar'a uygundur.
Bakın yine, ‘‘Yahu onu isteyen yok ki’’ dediğinizi duyar gibi oluyorum. Ben de diyorum ki, onların istemesine gerek yok. Biz satalım. Nasıl olsa Kemalettin'i kadro dışı bırakıp, ‘‘Kendine kulüp ara’’ demedik mi? Eee, o zaman bunca süre Fenerbahçe'ye hizmet etmiş bir çocuğumuza yardımcı olmak bizim görevimiz değil mi? O da ‘‘İtalya'da top koşturma’’ şanına kavuşur, 3-5 milyon dolarcık alır, Fenerbahçe de bu yolla 15-20 milyon dolar kazanır ve bununla da stadını tamamlar.
Hala ‘‘Bu satış nasıl olacak?’’ mı diyorsunuz. Açıklıyayım.
Artık iyice anlaşıldı ki Torino'lu Hakan'ın bir kez daha Torino kentine ama bu kez Juventus'a transferi olayı ‘‘Bayram değil, seyran değil; eniştem beni niye öptü?’’ gibi bir giz taşımıyor. Önceki gece Sayın Faruk Süren, politik sözcükleri falan bir tarafa bırakıp, bu transferin ardındaki olayın Türkiye'de İtalya'ya karşı uyanan tepkileri yatıştırmak ve ekonomik ambargoyu kırma düşüncesinin olduğu yolundaki iddiayı seslendiren Sayın Ali Kırca'nın (ki kendisi uslanmaz bir Galatasaraylı dosttur) sorusuna verdiği yanıtta yatar.
Sayın Süren, kesinlikle açıkladı ki, bu transferin Türkiye ucunda iyi bir Galatasaray'lı Sayın İnan Kıraç, İtalya'daki ucunda da Juventus'un patronu Fiat otomobillerinin sahibi Angelli vardır.
Biz de biliriz ki, Türkiye'de büyük yatırımları olan Fiat, Türklerin tepkilerinin yumuşatılması için geniş bir lobi faaliyeti gösteren İtalyan işadamları topluluğunun başını çeker.
İşte işin sırrı.
Üstelik Hakan, ceza alanı içinde gol vuruşu yapacak oyuncu sıkıntısı çeken Juve için de bir ilaç olacaktır. Böylece bir taşla iki kuş vurulur.
Biz de isteriz
Madem öyle, yağma yok biz de isteriz. Eğer İtalyanlar bizden de adam almazlarsa ‘‘İtalyan mallarına boykot’’ kampanyasını olanca şiddetiyle biz sürdürürüz. Öyle değil mi sevgili Fenerbahçeliler?
Üstelik biz de onlara en az bir Hakan kadar yararlı olacak - hem yetenekleri nedeniyle İtalyancayı ondan çok kısa sürede öğrenebilecek- Kemalettin'i öneriyoruz. Doğrusu bu öneriyi Torino mu olur, Fiorentina mı olur, yoksa Roma mı olur birisi sahiplenmelidir. Ötesi kolay. Bir özel uçak da Kemalettin için gelir.
İşin esprisi buraya kadar... Ama ‘‘Her şakanın altında bir gerçek yatar’’ özdeyişini de unutmayalım.
Gelelim Fenerbahçe'nin asıl yapması gerekene.
Eğer şampiyon olunmak isteniyorsa Marmaris kampı en iyinin ötesinde olağanüstü değerlendirilmelidir.
Unutmayalım ki Fenerbahçe iki yıldır şampiyonluğu devre arası kamplarını dalga geçip iyi değerlendiremediği için yitirmiştir.
Bu gerçek kulaklarda küpe olmazsa yanarız. Bu böyle biline...