Murat TOSUN
Oluşturulma Tarihi: Aralık 24, 2008 00:00
Motorsporlarının sonu artık geliyor mu? Bu kadar ciddi bir kötüleşme ile en azından kendi adıma ben ilk kez karşılaştım. Şimdi bırakın takımları ve markaların motorsporlarını terk etmesini dünyanın en önemli spor organizasyonlarının bile iptal edilmesi ya da askıya alınması gündeme gelebilir.
Öyle ki Amerika’nın çöken otomobil sisteminin ardından bu kıtanın en çok sevilen ve vazgeçilmez organizasyonu Nascar yarışları bile tartışılır oldu. Dünyanın en önemli organizasyonlarından olan ve benimde en çok sevdiğim
spor dalı olan rallideyse olmaz denilen oldu ve bu yarışların efsane markası Subaru ve sempatikliği ile beğeni kazanan Suzuki’de ralliyi bıraktı. Durum böyle olunca bir hafta ara ile önce Formula 1’den sonrasında da ralliden olmak üzere üç Japon otomobil üreticisi arenalarını terk etmiş oldu.
GEÇTİĞİMİZ hafta Japon otomobil üreticisi Honda’nın Formula 1 defterini yapılan açıklamalara dayanarak bir daha açmamak üzere kapattı demiştik. Gerçekten de yapılan açıklama Honda’nın motor sağlayıcısı olarak bile kalmak istemediğini ortaya koyuyordu. Takımın önemli pilotu Jenson Button’ın durumu ise yaşanan bu olayın ardından belirsizliğini koruyor. Yetenekli pilotun boşta kalmayacağı düşünülüyor ama yine de belli olmaz. Honda Takımı’nı satın almak için tekliflerin geldiği ve takımın büyük ihtimalle farklı bir isimle yoluna devam edeceği de yetkililer tarafından konuşuluyor. Hatta takım yetkilileri tarafından yapılan açıklamada "bu kadar değerli bir marka, tesis, işgücü ve ekipmanı birisinin kesin satın alacağını düşünüyoruz" deniliyor. Eğer bu durum gerçekleşirse en azından Formula 1’de marka eksikliği olmayacak anlamına geliyor.
Bununla birlikte geçtiğimiz hafta Formula 1’de değişen kurallarla birlikte rekabetin düşeceğini düşündüğümüzü de yazmıştık. Bu haberin üzerinden sadece birkaç gün geçtiğinde Dünya Ralli Şampiyonası’nda da durumun hiçte iyi olmadığı su üzerine çıktı. Böyle bir haberi yazacağım aklımdan bile geçmeyecek olsa bile durumun doğru olduğunu öğrenmek herkeste olduğu gibi bende de büyük bir şok etkisi yarattı.
SUBARU MU, OLAMAZ
Dünya Ralli Şampiyonası’nı sevdiren bir marka olmak gerçekten de çok önemli. İki Japon otomobil firması bu sporu sevilmesinde en önemli rolü oynayan markalardı. Bu otomobillerle yarışan pilotların çoğu efsane olarak tarihe geçerken, otomobillerin yol versiyonları da satış rekorları kırardı. Sözünü ettiğimiz bu iki Japon otomobil üreticisi Mitsubishi ve Subaru. İster toprak ister asfalt yarış olsun parıldamayı bilen bu iki markanın Mitsubishi adına Lancer Evo serisi, Subaru adına ise Impreza modeli rallilerde parladığı gibi yollarda da birer yıldız olarak ayrıcalıklı otomobillerden olurdu. Rallilerde kazındıkları başarıları yol versiyonlarına da başarıyla aktaran bu iki firma satış rakamları açısından da rakiplerinin ağzını sulandıran başarılar yakalardı.
Önce Mitsubishi ralli parkurlarından ayrıldı. Geri dönme çabaları olsa bile eski başarı hiçbir zaman gelmedi. Mitsubishi’nin ardından rallide Subaru fırtınası devam ediyordu. Yeni otomobilleri ile bu sezon parkurlara çıkan markanın önümüzdeki sezondan itibaren yine fırtınalar koparması bekleniyordu ve yapılan gizli testlerde otomobilin bunu yapabilecek güçte olduğu da kulislerde konuşuluyordu. Fakat ralli efsanesi Subaru cephesinden herkesi olduğu gibi beni de yıkan açıklama geldi ve markanın ralliyi bıraktığı açıklandı. Ralli parkurlarında yaşanan deprem bununla da kalmadı ve artçı şokta oldukça etkili oldu. Ignis adı verilen ve arı vızıltısı gibi sesler çıkararak rakiplerinin yanından fırlayarak geçen otomobili ile herkesin sempatisini kazanan ve bu sezonun son dönemlerinde SX4 WRC ile önemli işler başaran Suzuki markası da ralli parkurlarından ayrıldığını açıkladı. Subaru depreminin ardından, Suzuki şoku beklendiği gibi ralli parkurlarında bitişin sinyalleri olarak algılandı. Ama yine de benim aklım hala Subaru’nun ralli parkurlarına veda edişine takıldı. Şimdi Impreza WRC’ler olmadan rallinin nasıl bir anlamı olacak ki. Burada diğerlerine de haksızlık etmeyelim. Ford ve Citroen cephesi şu anda yoluna devam ediyor gibi görünüyor. Ama Citroen elde ettiği başarıların ardından zaten bir kez veda ettiği parkurlarda neden yine aynı kararı almasın diye düşünülüyor.
Ford Takımı’nın güçlü sponsorları olmasına rağmen rakibin olmadığı bir ortamda varlıklarını sorgulayabilme ihtimalleri olacağını da düşünüyorum. FIA tarafından maliyetleri ucuzlatmak için Super 2000 otomobillerin kullanılması kararı hız kazanmış olsa bile görünen ortalıkta yarışacak markanın kalmayacağı. Kriz ve sorun çığırtkanlığı yapmak istemiyorum ama en sevdiğim spor elimden giderken bunları yazamadan da edemiyorum. Ne yapalım artık kendimize ilgi duyacak farklı bir spor dalı bulacağız diyerek kendimi kandırmaya çalışsam bile ralli olmadan nasıl olur bilmiyorum. Eğer sizlerin bu konuda bir söyleyeceği bir fikri varsa ve bunu bana mail atarsanız gerçekten çok sevinirim. Çünkü dünyada bunlar yaşanırken Türkiye’de de terk ediş haberlerinin gelmesi çok yakın gibi görünüyor. Bu konu hakkında da dedikodular hatta bazı gerçekler hız kazandı ama bunları bu sayfalara taşımak için kesin açıklamalarını beklemenin iyi olacağını düşünüyorum.
En çabuk Japonlar gitti
Bu durumun bir diğer dikkat çeken detayı ise Japon otomobil firmalarının arka arkaya sporu bırakması oldu. Önce Formula 1 efsanesi Japon Honda, sonra ralli efsanesi Japon Subaru, rallinin sempatik ekibi bir diğer Japon Suzuki. Üç firma bir anda oyunun dışında kalmayı seçti. Üç firmanın da Japon olması bir tesadüf olabilir ama Japon ekonomisinin tüm dünyada yaşanan bu krize sportif anlamda en ciddi tepkileri veren ülke olduğu gerçeğini de değiştirmiyor. Toyota Takımı’nın da şaşalı bir sezon açılışı yerine sanal otomobil tanıtımı yapacağını da unutmamak gerekiyor. Merak ettiğim bir diğer konu ise Japonların ağırlıkta olduğu spor dalarında neler olacağı. Düşünsenize MotoGP denilen organizasyonda neredeyse sadece Japon markaları boy gösteriyor. Bunlardan da terk ediş haberleri gelmesi Formula 1 ve WRC’de yaşananlara baktıktan sonra çokta sürpriz olmayacak gibi görünüyor.