Alper Dülgerci
Oluşturulma Tarihi: Aralık 16, 2009 00:00
Oscar ödüllü Charlize Theron’a karşılık Demet Tuncer’in sunuculuğu, Tan Sağtürk ve Anadolu Ateşi’nin gösterileri büyük şov beklentisini boşa çıkardı, hayal kırıklığı yaşattı.
2010 Dünya Basketbol Şampiyonası grup kuraları Çırağan Sarayı’nın muhteşem atmosferinde çekildi. Olimpiyat Oyunları ve FIFA
Dünya Kupası’ndan sonra gezegenin en büyük uluslararası spor olayının ev sahipliğini üstlenen Türkiye’nin, organizasyondaki ilk ciddi “kamuoyu” sınavıydı bu.
FIFA Dünya Kupası kuraları çekilirken, Oscar ödüllü
sinema oyuncusu Charlize Theron’u törende gören bünye, bizim aşağı kalmayacağımızı düşünmekteydi. Oysa bizim bahtımıza Demet Tuncer çıktı. Sadece iyi İngilizce bilmek dünyanın bu büyük organizasyonu sunmak için tek kriterse ben de yapardım o işi. Bu, bir kere yapılacak bir etkinlik ve daha büyük bir şov bekliyorduk açıkça.
150 ülkeden izlendiSahneye önce Anadolu Ateşi çıktı. Şık gösterileri yoğun alkış alsa da artık yabancı konuklarımıza gösterecek başka bir sahne şovu ortaya çıkarmanın zamanı gelmedi mi? Ya da fikir zengini bir organizatör bulsak? FIBA Başkanı Bob Elphinson açılış konuşmasını yaptı. Şampiyonanın tam 150 ülkenin TV kanalları tarafından yayınlanacağını belirtti ve bu ilginin salonlarda seyirci tarafından sürmesini diledi. Evvelden konuştuğumuzda Ersan’ın adını telaffuz edemeyen başkan bu kez Türkçe teşekkür etmeye kalktı, onu da beceremedi. Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel sade bir hoşgeldiniz konuşması yaptı.
80’lerden kalma
Öğlen saati olmasından mıdır, son saniyeye mi denk geldi bilinmez, bir dans gösterisi daha izledik. Ama bu kez Tan Sağtürk ve ona eşlik eden 8 adet kızdan. Tan Sağtürk’ün sahnede çarşafla hazırladığı kareografi çok ama çok sönük kaldı. 80’lerden kalma Bonnie Tyler klibi gibiydi...
Kontrolden çıkmışŞampiyona maskotuyla da bu vesileyle tanıştık. Kendisi “tilki görünümlü Van Kedisi”. Gerçekten iyi olabilecek bir fikir uygulama aşamasında kontrolden çıkmış. Kafa bölümü hilale benzetelim derken şiraze kaymış biraz. Sonuçta elimizde kocaman Van Kedisi renkli gözlü, tilkiden hallice, nazar boncuğu takmış bir maskot var. Çoluk çocuk korkabilir.
Çekmeye gerek yok
Kurayı kariyerleri ansiklopedilere sığmaz Efe Aydan, Hakeem Olajuwon ve yanlarında ülkemizde forma giyen Femmerling (Antalya BŞB), Santiago (Efes Pilsen) dörtlüsü çekti.
Bizi Yunanistan’ın yanına atan Santiago oldu. Dördüncü torba kuraları çekilirken son iki ülke Rusya ve Litvanya kaldı. Bizim basın tarafında “Çekmenize gerek yok, nasıl olsa Litvanya bize çıkacak” gülüşmeleri yaşandı.
Kupa 5 kıtayı birleştiriyorYENİ yaratılan Dünya Şampiyonası Kupası ‘Naismith’ ilk kez 1998 yılında şampiyon Yugoslavya’ya verildi. Kupanın üst kısmı nilüfer çiçeği dizaynına sahip. On köşeli, dönebilen, çok değerli taşların işlendiği ve beş kıtayı sembolize eden orta parçaya ise kıtaların haritaları oyulmuş durumda. Siyah akik, sarı sitrin, yeşil kalsedon, kırmızı lal ve mavi topaz taşları dünyadaki tüm bölgeleri temsil ediyor. Bilhassa; 975 ayar gümüşten yapılan ve içleri altın kaplama olan alt ve üst
kısımlar ile 14 karat sarı altından yapılan orta kısım kupayı paha biçilmez ve eşsiz kılıyor. James Naismith’in adı ise kupa tabanının dört bir tarafına; Latince, Arapça, Çince ve Mısır hiyeroglif dillerinde kazınmış durumda.
Neden Van Kedisi?FIBA ve Basketbol Federasyonu ortak bir kararla yalnızca Türkiye’ye özgü olan Van Kedisi’nin maskot olmasında karar kıldı. Cana yakınlığı ve hareketliği diğer etkenler oldu. Ayrıca kafası ve kulakları Türk Bayrağı’ndaki ay şeklini anımsattı. Maskotun ismi 2010 yılının ilk aylarında Türk taraftarların katılacağı bir
seçim sonucunda anons edilecek.