TÜM Fenerbahçeliler zafer şarkıları söylüyordu.
Futbol güzeldi. Atılan gol güzeldi. Alınan 3 puan güzeldi. Ve İnter’i yenip Avrupa macerasına böylesine muhteşem başlamak daha da güzeldi...
Dedik ya tüm Fenerbahçeliler zafer şarkıları söylüyordu.
Bu duygular içinde aradım
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ı...
Acaba ne düşünüyordu?
Mutlaka sevinçliydi. O sevinç dalgasının etkisinde güzel şeyler söyleyebilir, vereceği mesajlarla Fenerbahçelilerin sevincini daha da katlayabilirdi.
İnter galibiyeti, ardından başkanın geleceğe dönük heyecanlı mesajları ile süslenmiş bir manşet düşünmeye başlamıştım bile..
Ama beklediğim olmadı.
Başkanın "Alo" diyen sesinde coşkudan eser yoktu.
Sakindi. Hatta endişeliydi.
Önce niye bu futbolu ligde oynayamıyor Fenerbahçe, ona bakmak lazım...
İlk sözleri buydu. Ama çok da üstünde durmadı bunun.
Daha iyi olacağını biliyorum. Çünkü bu kapasite var takımda.
Oysa ben Şampiyonlar Ligi ile ilgili, İnter maçına ve geleceğe yönelik taraftarı heyecanlandıracak bir demeç peşindeydim. Başkan Aziz Yıldırım ise bunu biliyormuşçasına devam etti;
Şimdi herkes bu takım için iyi şeyler yazacak. Oysa gün sadece iyi şeyler yazma günü değil. Bu galibiyetten hem ülke futbolu adına hem de Fenerbahçe adına ders çıkarma günü. Basın bunu yapmalı. Fenerbahçe İnter’i yeniyorsa bunu hangi şartlarla ve nasıl yaptı, bunu gösterme günü. Ama ben hiç de öyle bir değerlendirme göremiyorum. Sadece galibiyet ve coşku dillerde. Ama bir düşünün, İnter sahaya çıkıyor, onbirinde bir tane bile İtalyan yok. Sadece İnter için söylemiyorum bunu. Diğer takımları da araştırın. Bilgiler sizin elinizin altında, niye yapmıyorsunuz bunu? Coşku güzel, tamam. Ama bir de sorumluluk var.
Bakın biz Kezman’ı oyundan alıyoruz, yerine Semih giriyor. Semih her şeyiyle güvendiğimiz, futbolculuğuna inandığımız bir oyuncu. Ama bize kadro derinliği sağlansa, belki başka alternatiflerimiz de olacak. Oysa bu şansı elde edemiyoruz.
Başkan Aziz Yıldırım biraz nefes aldı. Sonra devam etti yine;
Rusya’yı ABD’liler taşıdı
Bunları demeç olarak vermiyorum, sadece araştırmanızı rica ediyorum. Sadece futbolda değil, basketbolda da elimizi kolumuzu bağlıyorlar. Araştırmanızı yaparken sadece futbola bakmayın. Dünyada sporun nereye geldiğini değerlendirin. Bunu basının açtığı tartışmalar sayesinde hep birlikte yapalım. Bakın biz nelerle uğraşıyoruz, dünya nelerle uğraşıyor. Daha dün bir araya gelmeleri mümkün olmayan iki ülkeye bakın. Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda Rusya şampiyon oldu. Kiminle? ABD’li bir
koç ve oyun kurucu ile.. Bunları araştırmadan, bunları tartışmadan sadece Fenerbahçe’nin galibiyetini kutlamak olmaz.
Başkan Aziz Yıldırım’ın düşünceleri bunlar... Sadece basketbol ve futbol değil, tüm sporlar, sadece kısır çekişmeler ya da küçük coşkular değil, büyük ve evrensel coşkular peşinde Fenerbahçe Başkanı.
Sarı lacivertliler bugün Şampiyonlar Ligi’nde mücadele ediyor. Yarın da basketbolda Euroleague’de oynayacak. İşte Fenerbahçe’nin rakipleri, rakiplerinde oynayan yabancı oyuncular ve Türkiye..
Kararı siz verin, başkan Aziz Yıldırım haklı mı, haksız mı?
AVRUPA’DAKİ RAKİPLERİMİZİN KAÇ YABANCISI VAR?
İnter: (22) 7 Arjantinli, 5 Brezilyalı, 2 Kolombiyalı, 2 Portekizli, 2 Fransız, 1’er Şilili, Sırp, İsveçli, Rumen.
PSV Eindhoven: (16) 5 Brezilyalı, 2 Sırp, 1’er Ganalı, Ekvatorlu, Belçikalı, Meksikalı, Portekizli, Fin, Danimarkalı, Avustralyalı, Kanadalı
CSKA Moskova: (10) 5 Brezilyalı, 1’er Litvanyalı, Nijeryalı, Boşnak, Sırp, Türk
O.Marsilya: (13) 4 Senegalli, 3 Cezayirli, 2 Nijeryalı, 1’er Hollandalı, Arnavut, Ganalı, Kamerunlu
Porto: 17 6 Brezilyalı, 5 Arjantinli, 1’er Uruguaylı, Sırp, Slovak, Angolalı, Polonyalı, Faslı
Liverpool: (23) 4 İspanyol, 3 Arjantinli, 2 Hollandalı, 2 Brezilyalı 1’er İrlandalı, Faslı, Avustralyalı, İskoç, Fransız, Malili, Ukraynalı, Norveçli, Danimarkalı, Fin, İsrailli, Fransız
FC Sion: (18) 2 Nijeryalı, 2 Sırp, 1’er Faslı, Tunuslu, Mozambikli, Brezilyalı, Fransız, Makedon, Portekizli, Angolalı, Macar, Beninli, Kolombiyalı, D.Kongolu, Polonyalı, Kostarikalı