Oluşturulma Tarihi: Temmuz 29, 2006 00:00
Yaz aylarında onlarla sık sık karşılaşırız. Karıncalar dünyada en yaygın olarak görülen böceklerdendir. Bugüne kadar 9600 karınca türü saptandı ama bilim adamları daha birçok türün henüz keşfedilmediğini sanıyorlar. Karıncaların ekolojik başarıları, her zaman koloniler halinde organize olmalarına bağlanmakta.
Bir koloni içindeki karınca sayısı 20 ila 200 milyon arasında değişir. Tüm karıncalar sadece koloni içinde yaşayabiliyorlar. Tek başlarına kalınca ölüyorlar.
Hangi tür olursa olsun bir karınca kolonisi üç gruptan oluşur: Kraliçeler, işçiler ve erkek karıncalar. En büyükleri kraliçelerdir ve çiftleşene dek kanatları vardır. En küçükleri olan işçi karıncaların hiçbir zaman kanatları olmaz. Erkekler ise har zaman kanatlıdır. Fakat bu üç karıncanın sadece görünüşleri değil görevleri de farklı.
Yuva içindeki kraliçeler (bir veya daha fazla olabiliyorlar) yavruları bakıyorlar. Erkek karıncaların görevi genç kraliçeleri döllemek. Ve yem aramak, yuva kurmak, yavruları ve kraliçeyi beslemek ve yuvayı korumak gibi diğer görevlerden işçi karıncalar sorumlu.
Kraliçeler en üst sınıfı temsil etmelerine rağmen belki de en zor görev onlarınkidir. Kraliçe ilkbahardan, sonbahara dek hiç ara vermeden yumurtluyor çünkü. Mesela kırmızı orman karıncası 20 yıllık ömrü boyunca bir milyon yumurta bırakır.
Fakat rekor, Dorylus nigricans karıncalarındadır. Bu karınca türünün kraliçeleri sadece bir yıl içinde 50 milyon yumurta bırakabilirler. Kraliçe karınca çiftleştikten sonra kanatlarını atarak yeni bir devlet kurar. Bazı durumlarda ise bunun yerine başka bir koloninin başına geçiverir. Bilim adamları bunu "sosyal parazitlik" olarak adlandırıyorlar.
Kraliçe yabancı bir karınca topuluğu tarafından kabul edilir ve kendi kraliçeleri gibi bakılır. Bu şekilde topluluk daha hızlı ve güvenirli biçimde büyür diyor uzmanlar. Aslında kraliçe sözcüğü biraz yanıltıcılıdır. Çünkü karınca topluluğunu yöneten kraliçe değildir, karıncalar daha çok kolektif zeka ile kendi kendilerini yönetirler.
Karınca yuvaları genelde dallı budaklı geçitlerden ve çok sayıda odacıklardan oluşmakta. Bu minik odalarda yemler depolanır ve kuluçkalar bakılır. Tabii yuvalar karınca türlerine göre değişmekte. Mesela sarı çayır karıncası (Lasius flavus) otların etrafına topraktan bir kubbe inşa eder. Parlak siyah odun karıncasının (Lasius fuliginosus) yuvası en ilginç olanıdır. Bu karınca türü ağaç kovuklarında, ağaç liflerinden ve şekerli kursak içeriğiyle bir tür "karton" yuva yapar.