Bir Kitap
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Nisan 06, 2004 22:15
Metropolis Ana Tanrıça Kenti
Metropolis, binlerce antik kentin bulunduğu Anadolumuzun son 10 yıldır günışığına çıkartılmakta olan kentlerinden biri. İyonya bölgesinin önemli merkezlerinden olan Metropolis İzmir ile Aydın arasında Torpalı’ya yakın bir yerde. Kentin tarihi ta Neolitik veya Yeni Taş Çağı’na kadar uzanıyor.
Bu dönem, insanoğlunun mağaralarda yaşadığı, avcılık ve toplayıcılık yaparak yaşamını sürdürdüği, bazı hayvanları evcilleştirdiği, giderek kerpiç evler yaparak yerleşik düzene geçmeye başladığı ilginç bir dönem. Metropolis’te de bu uygarlığın izleri görülmüş, kent zamanla gelişip serpilmiş.
Recep Meriç, Metropolis’i başından itibaren kazmakta olan bilim adamımız. Efes’i kazan Avusturyalı arkeolog Hermann Vetters’in teşvikiyle 1989’da Metropolis’de kolları sıvadı ve Torpalı Belediyesi ve Philip Morris’in destekleriyle toprak altında gizli kalmış bir tarihi günümüze kazandırdı.
İlk araştırma
Metropolis ile ilgili ilk bilimsel araştırma ta 1860’da kadar gidiyor. O tarihte İzmirli araştırmacı Aristoteles Fontrier bölgede ilk gözlemlerini bir makale olarak yayımladı ve buranın Metropolis olduğunu belirtti.
1989’da başlayan ilk geniş çaplı bilimsel kazılar sonucu görkemli tiyatro, Roma hamamı, Stoa gibi yapılar, Efes’te görülen iç avlulu evler ortaya çıkartıldı. Burası bir hellenistik uygarlıktı. Metropolis, siyasi olarak Bergama Krallığının himayesindeydi.
Anadolu’nun ünlü coğrafyacısı Strabon’a göre metropolis, bölgede en güzel şarabın üretildiği yerlerden biri.
Recep Meriç, kitabında, Metropolislilerin günlük yaşamlarıyla ilgili ayrıntılı bilgi veriyor. Ölüm geleneklerini anlatıyor, cenaze törenlerinde çelenkleri, kaya mezarları vb..
Renkli resimli
Dokuz Eylül Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı olan Meriç’in geniş kitlelere tanıtmak amacıyla hazırladığı Metropolis kitabı, kazı alanında elde edilmiş renkli, büyük boy resimli tarihi eserleri içeriyor ve aynı zamanda Metropolis’in tarihini kısa ve anlaşılır bir dille anlatılıyor.
Metropolis’in Efes ile ilişkilerini, bu ilişkilerin tarihi köklerini, Bergama Krallığı ile ilişkilerini öğreniyoruz. Bu bağlamda, kentin tarih öncesi tarihi, Hellenistik dönemin İdeal kenti, Pirene ile Metropolis ilişkisi, Neolitik Çağ- Geç Kalkolitik ve Tunç çağlarında Metropolisin durumu, Arzawa Krallığı dönemi, İon kolonizasyonu dönemi, Klasik çağ, Hellenistik çağ, Roma dönemi, Bizans dönemi ve Beylikler ve Osmanlı dönemlerindeki konumu dile getiriliyor.
Kitabın ikinci bölümünde yapılan kazılar ve ortaya çıkartılan yerleşim yerleri ve kullanılan teknik ve mühendislik yetenekleri gösteriliyor.
Dükkanlar, günlük yaşam, atriumlu evler, Bizanz kalesi ve kilisesi ile diğer bulgular kitapta ele alınıyor.
(0232-861 72 46Metropolis Sevenler Derneği)
Metropolis, binlerce antik kentin bulunduğu Anadolumuzun son 10 yıldır günışığına çıkartılmakta olan kentlerinden biri. İyonya bölgesinin önemli merkezlerinden olan Metropolis İzmir ile Aydın arasında Torpalı’ya yakın bir yerde. Kentin tarihi ta Neolitik veya Yeni Taş Çağı’na kadar uzanıyor.
Bu dönem, insanoğlunun mağaralarda yaşadığı, avcılık ve toplayıcılık yaparak yaşamını sürdürdüği, bazı hayvanları evcilleştirdiği, giderek kerpiç evler yaparak yerleşik düzene geçmeye başladığı ilginç bir dönem. Metropolis’te de bu uygarlığın izleri görülmüş, kent zamanla gelişip serpilmiş.
Recep Meriç, Metropolis’i başından itibaren kazmakta olan bilim adamımız. Efes’i kazan Avusturyalı arkeolog Hermann Vetters’in teşvikiyle 1989’da Metropolis’de kolları sıvadı ve Torpalı Belediyesi ve Philip Morris’in destekleriyle toprak altında gizli kalmış bir tarihi günümüze kazandırdı.
İlk araştırma
Metropolis ile ilgili ilk bilimsel araştırma ta 1860’da kadar gidiyor. O tarihte İzmirli araştırmacı Aristoteles Fontrier bölgede ilk gözlemlerini bir makale olarak yayımladı ve buranın Metropolis olduğunu belirtti.
1989’da başlayan ilk geniş çaplı bilimsel kazılar sonucu görkemli tiyatro, Roma hamamı, Stoa gibi yapılar, Efes’te görülen iç avlulu evler ortaya çıkartıldı. Burası bir hellenistik uygarlıktı. Metropolis, siyasi olarak Bergama Krallığının himayesindeydi.
Anadolu’nun ünlü coğrafyacısı Strabon’a göre metropolis, bölgede en güzel şarabın üretildiği yerlerden biri.
Recep Meriç, kitabında, Metropolislilerin günlük yaşamlarıyla ilgili ayrıntılı bilgi veriyor. Ölüm geleneklerini anlatıyor, cenaze törenlerinde çelenkleri, kaya mezarları vb..
Renkli resimli
Dokuz Eylül Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı olan Meriç’in geniş kitlelere tanıtmak amacıyla hazırladığı Metropolis kitabı, kazı alanında elde edilmiş renkli, büyük boy resimli tarihi eserleri içeriyor ve aynı zamanda Metropolis’in tarihini kısa ve anlaşılır bir dille anlatılıyor.
Metropolis’in Efes ile ilişkilerini, bu ilişkilerin tarihi köklerini, Bergama Krallığı ile ilişkilerini öğreniyoruz. Bu bağlamda, kentin tarih öncesi tarihi, Hellenistik dönemin İdeal kenti, Pirene ile Metropolis ilişkisi, Neolitik Çağ- Geç Kalkolitik ve Tunç çağlarında Metropolisin durumu, Arzawa Krallığı dönemi, İon kolonizasyonu dönemi, Klasik çağ, Hellenistik çağ, Roma dönemi, Bizans dönemi ve Beylikler ve Osmanlı dönemlerindeki konumu dile getiriliyor.
Kitabın ikinci bölümünde yapılan kazılar ve ortaya çıkartılan yerleşim yerleri ve kullanılan teknik ve mühendislik yetenekleri gösteriliyor.
Dükkanlar, günlük yaşam, atriumlu evler, Bizanz kalesi ve kilisesi ile diğer bulgular kitapta ele alınıyor.
(0232-861 72 46Metropolis Sevenler Derneği)