Bir G.Saray taraftarının kaleminden Alex

“İlgi çekmek için, 2 yaşında formalı bir çocuğa ihtiyacım yok!”

Bu sözler, 8 yıl boyunca sarı-lacivertli formayla sayısız başarıya imza atmış, ve bu sürenin sonunda da süresiz kadro dışı bırakılması sonucu, kulübüne veda etmek zorunda kalan “o” futbolcuya ait. Son zamanlarda ismi,  gündemin ilk sırasından düşmeyen Brezilyalı yıldız Alex De Souza…

 “SON BİR HAFTADA, ÇOCUKLUĞUMDA BİLE AĞLAMADIĞIM KADAR AĞLADIM”

Türkiye’den ayrılmadan önce bugün İstanbul’da bir basın toplantısı düzenleyen Alex, kendisi, Aykut Kocaman, Aziz Yıldırım ve artık taraftarı olduğunu belirttiği eski kulübü Fenerbahçe hakkında samimi açıklamalarda bulundu. İki saat süreyi aşan toplantıda,  Kırgınları olduğu kadar kendi yaptığı hataların da olduğunu kabul eden Alex son bir haftada yaşadıklarından ötürü ne kadar üzgün olduğunu, çocukluğunda bile ağlamadığı kadar ağladığını söyledi.

Teknik direktör Aykut Kocaman’ın bu göreve gelmeden önce ve sonrasında aralarındaki iletişim kopukluğu ve futbol anlayışları arasındaki farklılıklara değinen yıldız futbolcu, başkan Aziz Yıldırım ile ilişkisinin ise iyi veya kötü hep yüz yüze olduğundan bahsetti. Tecrübeli oyuncu,  Aykut Kocaman’ın gol atıldıktan sonra sevincini belli etmemesi ve 30 yıl aradan sonra Bursaspor galibiyeti ile Türkiye Kupası’nın alınmasından sonra takımla İstanbul’a dönmemesini garipsediğini belirtti. Hocası ve kendisinin son diyaloğunun, Kocaman’ın kendisine “ Soyunma odasında iki lider bulunamaz, sen lider gibisin ve bu durum da takımı bozuyor, istersen kal ama seni takımda istemiyorum” sözleri ile yaşandığını belirten Alex, kendisinin hep bir teknik direktör yönlendirmesine ihtiyaç duyduğunu ancak Kocaman’ın bunu hiçbir zaman yapmadığını da sözlerine ekledi. Herkesin bu sene kendisine futbolu bıraktırıp Fenerbahçe’deki siyasetin içine çekmeye çalıştığını ancak kendisinin futbol oynamak istediğini ve iki yıl daha oynayacağını dile getirdi. Konuşmasını, daha önce de dile getirdiği gibi  “Fenerbahçe, bir futbolcu kaybetti ancak bir taraftar kazandı, tüm Fenerbahçe camiasına teşekkür ederim, burada muhteşem 8 yıl yaşadım.” diyerek sonlandıran Alex, Fenerbahçe’nin ezeli rakipleri Galatasaray ve Beşiktaş camiasının yanı sıra, kendisine destek veren diğer kulüplere de teşekkür etmeyi ihmal etmedi. Yaptığı açıklamaların ardından basının sorularını yanıtlayan Brezilyalı, kendisine heykelinin dikilmesi hakkında sorulan soruya “Heykelimin dikilmesinin tamamen taraftarların çılgınlığı olduğunu daha öncede söylemiştim. Açıkçası heykelim dikilecek kadar bir şey yaptığımı düşünmüyorum ama bunu uygun gören taraftarı da sorgulayamam sadece teşekkür ederim.” Diyerek yanıt verdi.  Hayalinin, Jübilesini Kadıköy’de yapmak olduğunu söylerken ne kadar duygulandığı ise gözlerinden okunuyordu.

 YOLUN AÇIK OLSUN “KAPTAN”…

Alex o gün, bir anlamda son vedasını yapmış oldu, hatalarıyla, kırgınlıklarıyla, sevinçleri ve teşekkürleri ile... Evinin önünde, havaalanında hatta çocuklarının okulunda bile kendisini bu süreçte hiç yalnız bırakmayan vefalı taraftarına…

Çok kişiye teşekkür etti Alex, üstelik teşekkür ettiklerinin arasında sadece Fenerbahçe kulübü ve taraftarı yoktu, Fenerbahçe’nin unutulmaz 10 numarası, ezeli rakipleri Galatasaray, Beşiktaş ve birçok kulübün taraftar ve camiasına da teşekkür etti. Haksız da değildi. Sadece Fenerbahçe için değil Türk futbolu için unutulmaz bir isimdi çünkü. Bir futbolcu düşünün, ezeli rekabetin ateşi gözlerinde parlayan rakip takım taraftarlarının bile ismini duymasıyla dudaklarında tebessüm oluşturabilen. Bir futbolcu düşünün ki, futbol muhabbetlerinde yapılan tatlı atışmalarda bile ismi geçmeyen. Gerek saha içinde gerekse saha dışındaki duruşuyla herkesin adını duyduğunda “Efendi adam” diyebildiği bir isimdi Alex De Souza. Sahada olmasa bile tribünde yanındaydı takımının, hem de, eşi ve çocuklarıyla birlikte… Karanlığın içinde şampiyonluk kupası bekleyen takımın soyunma odasına gidip rakiplerini tebrik edecek yüreklilikte, yaptıkları ve konuştuklarıyla meslektaşlarının ders alması gereken sportmenlikte bir futbolcu… 2 saate döktüğü 8 yıl içerisinde rakibi olan her takımın korktuğu isimdi. Fenerbahçe’nin bir zamanalar haklı övünç kaynağı eski kaptanı… Ne bir rakibinin gırtlağına sarılmış görüntüsü yansıdı ekranlara, ne de formasının çekiştirilerek tartaklandığı veya birini tartakladığı bir karesi yer aldı gazete sayfalarında. Türk futbolunun utandığı manzaralar, özellikle de o malum derbi kavgaları… Alex’in yer aldığı görüntüler olmadılar. İşte bu yüzden sevildi Alex, işte bu yüzden sadece Fenerbahçeliler üzülmedi gidişine, Türk futbolu onun gibi bir değere veda etti ve Beşiktaşlısı da üzüldü Galatasaraylısı da, Trabzonlusu da üzüldü, Eskişehirlisi de Bursalısı da.

ONUN İLGİ ÇEKMEK İÇİN 2 YAŞINDA FORMALI BİR ÇOCUĞA İHTİYACI YOK!

“Benim İlgi çekmek için, 2 yaşında formalı bir çocuğa ihtiyacım yok!” bu sözler belki de yaptığı konuşma boyunca ağzından çıkan en çarpıcı açıklamaydı. Babalarını izlemek için maça gelen kızları ve 2 yaşındaki oğlu Felipe’yi neredeyse tanımayan Fenerbahçeli yoktur. Özellikle de futbol topunun içinde olduğu her şeye ilgisi olduğunu söylediği oğlu Felipe sırtında sarı-lacivertli forma ile taraftarın sevgilisi idi, üstelik başkan Aziz Yıldırım da bu durumu çok sevimli bulduğunu söylüyordu De Souza’ya. Ta ki Alex’in kadro dışı bırakıldığı Fenerbahçe-Gaziantepspor maçını, oğlu Felipe ile birlikte izleyip ardından sahaya inmesi ile taraftarın, kendisi için coşkuyla tezahüratlar yapması ve ismini söyleyerek tempo tutmasına kadar. Olayın ardından, Yıldırım’ın kendisine, tribünlere oğlunu kullanarak gösteri yaptığını ve bu sayede ilgi çekmeye çalıştığını söylemesi Alex’in hayatında, bir başkan veya teknik adamdan duyduğu en ağır sözler olarak yer etti. Brezilyalı,  kendisini üzen olaya bugünkü basın toplantısında buna ihtiyacı olmadığını söyleyerek cevap verdi, bu sözleri kırıcı ve yaralayıcı olarak nitelendirdi.

Gerçekten de ilgi çekmek için buna ihtiyacı var mı Alex De Souza’nın? Geçen ay 35 yaşına giren başarılı orta saha oyuncusunun futbol kariyerine bakıldığında, sayısız başarıya imza attığı görülüyor. Ailesinin futbol ile iç içe olan golcü isimin futbol hayatı çocukluğunda arkadaşları ile yaptığı maçlara kadar uzanıyor. 1992 Yılında daha 15 yaşında iken ilk defa milli takım atmosferini yaşayan Brezilyalı farklı kategorilerde, 49 kez milli takım formasını giydi. Profesyonel kariyeri 1995 yılında başlayan De Souza futbol kariyeri boyunca Coritiba, Palmeiras, Flamengo, Cruzeiro, Parma ve son olarak Fenerbahçe formasını giydi. De Souza’nın profesyonel futbol kariyeri 1995 yılında Brezilya'nın Coritiba Futbol Kulübü’nde başladı. Burada oynadığı 121 maçta 32 gol kaydetti, ardından Palmeiras'ta 241 maçta 78, oynadığı Flamengo’da 12 maçta 3, Cruzeiro’da 121 maçta 64 ve 1999 yılında ilk kez formasını giydiği Brezilya A Milli Takımı’nda da 68 maçta 20 gol kaydetti. Milli takımıyla Copa America’da kupa kaldırma başarısını gösteren Alex Avrupa’nın birçok dev ekibinin de transfer listesindeydi ancak 2004 yılında Fenerbahçe’de karar kıldı. Alex Fenerbahçe’de oynadığı ilk sezonda şampiyonluk yaşamakla kalmadı. Brezilyalı golcü, bir sonraki sezon asist krallığı, ve biri Fenerbahçe’nin 100. Yıl kutlamasını yaptığı sezon olmak üzere iki kez krallığına ismini yazdırarak Fenerbahçe’de bu unvanı alan ilk yabancı futbolcu olma başarısını gösterdi. Fenerbahçe’de en fazla forma giyen yabancı futbolcu olma özelliği ile beraber en fazla gol atan yabancı futbolcu unvanına da sahip olan Alex aynı zamanda Türkiye Kupası maçlarında da en fazla süre alan ve en fazla gol atan yabancı futbolcu durumunda. Fenerbahçe formasıyla çıktığı 344 resmi maçta 172 gole imzasını atan Alex, ligde 136 gol sayısına sahip. Alex, Fenerbahçe'nin Avrupa kupalarında verdiği mücadelelerde en golcü futbolcu olma unvanını da elinde tutuyor. Sarı-lacivertli forma ile Avrupa kupalarında 61 maça çıkan golcü futbolcunun, toplam 15 golü var. Alex aynı zamanda Türk takımlarının Avrupa kupalarında en çok gol atan ve en çok Avrupa maçı oynayan yabancı futbolcusu durumunda. Başarılar ve ilklerle dolu kariyeri Alex’in futbol dünyasında dikkatleri üzerine toplaması için yetiyor hatta artıyor bile...

GERİYE KALACAK OLAN…

Fenerbahçe taraftarının “KrAlex” lakaplı oyuncusu, eski hocasının hakkında söylediği “Alex’in kafası karışık” cümlesi ile yedek kulübesinde oturması ve ardından kadro dışı kalmasına kırgınlığının yanı sıra, Ali Yıldırım’ın da yüz yüze yerine arkasından konuşarak Kocaman’ı basının önüne atmak istediği ile suçlamasına kırgın. Oysa belki de kendisinin istediği ama göremediği vefayı çoktan göstermiş Alex. Fenerbahçe’nin yaşadığı şike sürecinde kaçarcasına giden, üstelik taraftarın gözbebeği olmasına rağmen giden futbolcuların aksine yaşanacakları göze alarak kaldı. İşin, çoğumuzun bilmediği boyutunu ise bugünkü hüzünlü basın toplantısında öğrendik, yani maddi boyutunu. Kimisi tarafından para için gitmeye çabalıyor gibi imalarla suçlanan De Souza, yaşanabilecek maddi imkansızlıkları, o zamandan göze almış bile.

Alex, kırgın, üzgün ve hissettikleri yüzünden okunuyor. Sarı-lacivertli forma ile 8 yıla damga vuran Türkiye macerasının bu şekilde bitiyor olmasının acısını duyduğu halde, eski takım arkadaşlarını tebrik edecek olgunluğu göstermeyi başarması da ayrıca takdire değer. Aykut Kocaman, yöneticiler, taraftarlar, basın veya kendisi,  olayların bu üzücü boyuta ulaşmasında payı olabilecek kişilerin bu süreci iyi yönetemediği, su götürmez bir gerçek. Sonuç ise karşılıklı kırıcı sözler, davranışlar, demeçler…

Türk futbolu, bir değerine böyle mi veda etmeliydi? Alex Fenerbahçe kulübünü çok mu zorladı? Fenerbahçe Alex olmadan daha mı başarılı olacak? … Sorular uzar gider ve daha da çok tartışılır. Geriye kalan ise istatistiklerden veya demeçlerden daha önemli bir şey olacaktır. Taraftar Alex’i çok sevdi. Unutulmaz gollerini, sportmenliğini, örnek aile yaşantısını… Ama onu sadece Fenerbahçe taraftarı sevmedi. Bu sevgi Galatasaraylısı, Beşiktaşlısı, Trabzonsporlusu ile tüm Türkiye’nin sevgisi…

SON KEZ...

Bugün sayısız seveniyle uğurlandı Alex. Yanında eşi,kızları ve omzunda da yine oğlu Felipe vardı. Meşalelerin, tezahüratların, duygu yüklü taraftarların, koşulsuz sevgi selinin arasında yolcu edildi büyük kaptan... Aslında attığı tweet anlatıyordu kaptanın burada bıraktıklarını. " %100 Brezilyalı doğduk ama, kesinlikle %50 Türk, %50 Brezilyalı öleceğiz. Türk halkına herşey için teşekkürler, sizi çok seviyoruz. De Souza Ailesi"… Belki de yarım bıraktığı sözleri de vardı daha söylenecek... Son kez o coşkunun arasında el salladı oğlu ile. Gönül verdiği sarı-lacivert renklere veda etti. Omzunda küçük elleri ile taraftara el sallayan Felipe'nin üzerinde ise bir forma vardı, hiç çıkarmadığı Fenerbahçe forması...