Oluşturulma Tarihi: Mayıs 24, 2005 00:00
Yer
Fenerbahçe kulübü... Sarı lacivertli kulübün yönetim kurulu toplantı halinde. Konu Daum. Başkan Yıldırım, eleştirileri dinliyor ama sonunda patlıyor. Başkan Aziz Yıldırım, M.United'ın müzesini geziyordu.. Duvarlardaki resimlere gözü ilişti, "127 yıllık kulüpte neredeyse 15 başkan 15 teknik adam görev yapmış. Fenerbahçe de işte böyle olmalı" diyordu.FENERBAHÇE, Şampiyonlar Ligi maçı için İngiltere'deydi.. Dünyanın en büyük kulüplerinden birine, M.United'a misafir olacaktı sarı lacivertli takım.. Başkan Aziz Yıldırım ve yönetici arkadaşları Old Trafford Stadı'ndaki M.United kulüp binasını dolaşıyordu. Old Trafford tarih kokuyordu.. 127 yıllık tarih, stadın duvarlarına işlenmişti.. M.United Kulübü’nde o güne kadar görev yapan tüm başkanların ve teknik direktörlerin fotoğrafları duvarları süslüyordu.Yıldırım önce fotoğraflara baktı sonra saymaya başladı. Alex Ferguson'un fotoğrafına gelince durdu;- 20 yıldır bu takımın başında. Bu kulüp bir istikrar abidesi. Başarılarını istikrara borçlu. Ürün satışı ve gişe gelirleriyle dünyanın en zengin kulübü. 127 yılda neredeyse 15 başkan, 15 teknik adam görev yapmış.. Biz 6 yıl önce bu hayalle yola çıkmıştık. Hedefimiz bu istikrarı yakalamak olmalı. Fenerbahçe'ye başarıyı ancak istikrar getirir. İşte benim yapmak istediğim bu.* * * Fenerbahçe'nin başarısında başka bir deyişle şampiyonluğundaki en önemli adım belki de burada atılmıştı. Çünkü Daum'a karşı muhalefet yükseliyordu. - Fenerbahçe iyi futbol oynamıyor..- Biz Daum'la Avrupa'da başarı kazanamayız..Artık bu düşünceler yüksek sesle dile getiriliyordu. * * * YER: Fenerbahçe kulüp binası.. Sarı lacivertli kulübün yönetim kurulu toplantı halinde.. Konu elbette futbol takımı ve elbette Daum..Başkan Yıldırım, eleştirileri dinliyor.. Sessiz, sakin ama kararlı.. Söze başlıyor;- Fenerbahçe'de 2 yılda bir başkan değişiyor. Bir sezon da 15-20 futbolcu
transfer ediliyor. Bir o kadar da satılıyor. Hocanın biri gidiyor diğeri geliyor. Böyle istikrar olmaz. Ve ardından belki de tarihe geçecek son sözünü söylüyor;- Arkadaşlar Daum'a karşı olan bana karşıdır. Artık kumar oynamamDAUM gitsin eleştirileri Başkan'ın yakın arkadaşları tarafından da dile getirilmeye başlanmıştı. Her özel sohbette bu konu açılıyordu. Ve Yıldırım herkese aynı yanıtı veriyordu;- 6 yıldır kumar oynadım. Del Bosque gibi bir hoca geldi. Bakın nasıl gitti. Capello'yu getirsek yine aynı şeyi söyleyecekler, 1 yenilgide "Bu adam futbolu bilmiyor" diyerek göndermeye çalışacaklar. Daum bizi tanıyor, biliyor. Artık kumar oynamam.Garibim Anelka kurbanlık gibiA NELKA'nın transferiyle birlikte yönetim "Korku filmi" izlemeye başlamıştı. - Ortega'ya benzeyecek...- Uyumsuz, takımın havasını bozacak..Bu söylentiler herkesin uykusunu kaçırıyordu. YER: Samandıra Tesisleri.. TARİH: 14 Mart 2005. Anelka'nın doğum günü..Futbolcular ve teknik heyet güle oynaya idmana hazırlanıyor. O anda karşılarına Anelka çıkıyor.Fransız futbolcu başını öne eğmiş, kurbanlık koyun gibi iki büklüm bekliyor. Kahkaha Alex'ten ama yumurta kaleci Volkan'dan geliyor. Anelka birbiri ardına yumurtaları yedikçe, -adı bizde bir futbolcunun deyimiyle- HAYKIRIYOR;- Ben sizlerden biriyim. Dostluğa, arkadaşlığa açığım. Sonrasında futbolcuların soyunma odasındaki konuşmaları yönetime "ohh" dedirtiyor;- Anelka'ya bak ya... Adam dünya yıldızı ama ne kadar mütevazı. Garibim başını eğmiş kafasında yumurta kırılmasını bekliyor. Deniz’in cezasını yönetim ödediFENERBAHÇE'nin şampiyonluğu elbette tarihe geçecek. Ama bu şampiyonluk öyküsünde tarihe geçecek çok ilginç bir olay daha yaşandı. OLAY: G.Birliği Kulübü, F.Bahçe'ye transfer olan Deniz Barış'ı federasyona şikayet etmişti. Tahkim Kurulu kararını ligin devre arasında verdi.KARAR: Deniz Barış usüle aykırı imza attı. G.Birliği'ne 1 milyon Euro ödeyecek.Deniz'in dünyası başına yıkılmıştı. 1 milyon Euro. Dile kolay. Bu parayı kendi cebinden verecekti. Antalya'daki devre arası kampında odasına kapandı. Yüzü gülmüyordu. Arkadaşları moral vermeye çalışıyordu. Bir akşam telefonu çaldı. Arayan bir yöneticiydi ve Fenerbahçe Kulübü Yönetim Kurulu'nun kararını bildiriyordu;- Sen bizim futbolcumuzsun. Biz her zaman senin ve arkadaşlarının arkasındayız. O cezayı F.Bahçe Yönetim Kurulu üyeleri kendi ceplerinden ödeyecekler. Hastanedeki gözyaşlarıDAUM'un en mutlu günlerinden biriydi... Birlikte yaşadığı Angelika'dan bir kızı olmuştu. Hastanede eşinin başında bekliyordu. Basın hastane kapısında bekliyor içeri alınmıyordu. Angelika'nın kapısı vuruldu. Daum, ayağa kalktı, kapıyı açtı. Şaşkındı. Başta Rüştü ve Ümit olmak üzere futbolcuları onu tebrik etmeye koşmuştu. Hepsine sarılırken ağlıyordu.Daum iskemleyi tekmeledi"Futbolcular üzerindeki güvenimi sıfıra indirmek için bu tür dedikodular ortalığa yayılıyor" DEDİK ya.. "Daum gitsin" eleştirileri doruğa ulaşmış, futbolcuların kafasında "Hoca gidecek mi, kalacak mı?" diye soru işaretleri yaratılmaya başlanmıştı. Bu dedikodular yönetimi, Daum'u huzursuz ediyordu. Başkan'ın kardeşi Asbaşkan Ali Yıldırım, Daum'u bugünlerinde yalnız bırakmıyordu. Samandıra ile işyeri arasında adeta mekik dokuyan Yıldırım bazen Murat Özaydınlı, bazen de İlhan Ekşioğlu ile gittiği tesislerde Alman hocaya moral veriyorlardı. Bu ziyaretlerin amacı sadece Daum'a moral vermek değil, yönetim desteğinin hocanın arkasında olduğunu göstermekti. Malzemeciden, masöre kadar Samandıra'daki herkes onları birarada görüyordu. Ama bir gün beklenmedik bir şey oldu. Alman hoca çok sinirliydi. İskemleyi tekmeliyordu. Yardımcıları önce sakinleşmesini beklediler. 5 dakika sonra Daum kendine geldi. Alman hocayı bir dedikodu çıldırtmıştı;Söylentiye göre, Fenerbahçe yönetimi ile Daum'un avukatı masaya oturmuştu. AVUKAT: Sizin şartlarınızı kabul edersek hemen imzalar mıyız?YÖNETİM: Canım acelemiz yok. Bir kaç hafta daha düşünelim. AVUKAT: Siz bizi oyalıyorsunuz.İşte Daum'un iskemle tekmelesine neden olan diyalog buydu. Alman hoca, "Futbolcular üzerindeki güvenimi sıfıra indirmek için bu tür dedikodular ortalığa yayılıyor. Yok böyle bir olay" diyerek sitem ediyordu. Daum’un eşi anlatıyor:BİR ATLET GİBİ KİLO VERDİŞampiyonlukta en büyük sıkıntıyı çeken isimlerin başında Daum'un eşi Angelika da geliyordu. Angelika her maçta Başkan Yıldırım'ın locasında yerini alıyor, eşi sahaya çıkarken şans öpücüğü gönderiyordu. F.Bahçe ve Daum
BeÅŸiktaÅŸ ve G.Saray maçlarına kadar iyi bir sezon geçiriyordu.."Kahroldu" diye söze baÅŸlıyordu Angelika;- Onun stresini bir atlet yaÅŸamadı. Yenilgiler sonrası verdiÄŸi kiloyu bir atlet vermedi. Hele kupa maçından sonra kahroldu. YARIN: 2-1 KAZANILAN TRABZON MAÇINDAN SONRA SEVÄ°NÇTEN AÄžLAYAN FUTBOLCU KÄ°MDÄ°? Â
button